Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı tarafından yürütülen tasnif çalışmalarıyla Osmanlı arşivine kazandırılan defterler, Fatih Sultan Mehmet’ten Osmanlı’nın son padişahı Sultan Vahdettin dönemine kadar uzanıyor.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığınca İstanbul’daki Osmanlı Arşivi Külliyesi’nde yürütülen tasnif çalışmalarıyla 1.600’den fazla defter ile 200’den fazla evrak, envantere eklendi.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı Arşivi evrakının 2013 yılında Kağıthane’deki Osmanlı Arşivi Külliyesi’ne taşınmadan önce İstanbul’un muhtelif semtlerindeki depolarda muhafaza edildiğini anlattı.
Bu depoların, arşiv materyalini koruma ve saklamaya uygun mekanlar olmadığını vurgulayan Ünal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleriyle 2010 yılında yapımına başlanan Osmanlı Arşivi Külliyesi’nin 2013’te tamamlandığını, böylece modern bir arşivde olması gereken tüm olanaklara kavuştuklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a arşivcilik alanına verdiği destekler için teşekkür eden Ünal, yeni bina sayesinde mekan yetersizliği nedeniyle önceki dönemlerde yapılamayan tasnif ve kataloglama çalışmalarının ivme kazandığını, bu sayede 1.600’den fazla defter ile 200’den fazla evrakın envantere eklendiğini kaydetti.
Defterlerin, Fatih Sultan Mehmet döneminden Osmanlı’nın son padişahı 6. Mehmed’e (Vahidüddin-Vahdettin) kadar hemen hemen tüm tarihsel dönemleri kapsadığına değinen Ünal, şöyle konuştu:
“Defterler Osmanlı sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik tarihinin farklı konu ve temalarını kapsıyor. Genel hatlarıyla tasnifi tamamlanan defterler, bugüne kadar bilinmeyen bir konuyu ortaya koymaktan ziyade, bilinen konuların arka planlarına dair daha ayrıntılı bilgiler sunmakta. Söz konusu defter ve belgelerin bir kısmı araştırmaya açıldı, bir kısmı restorasyon sürecinde olması sebebiyle bunların araştırmaya açılması biraz daha zaman alacak. Restorasyon işlemi neticelendikten sonra bu belge ve defterler de ivedilikle araştırmacılarımızın istifadesine sunulacak.”
Defterlerde Genç Osman’ın Divan-ı Humayun kararları da var
Envantere eklenen defterlerden birisinin, “Genç Osman” olarak da bilinen Sultan 2. Osman’ın (1618-1622) cülus yıllarına ait olduğunu anlatan Ünal, şunları söyledi:
“340 sayfalık defterde toplam 824 hüküm bulunmakta. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü tarafından 2000 yılında yayınlanan 82 nolu mühimme defterinden sonraki bir yıllık sürede Divan-ı Humayun’da alınan kararların kaydedildiği bu defterle Genç Osman dönemine ait bilgiler derli toplu olarak bir araya gelmiş olacak. Defterde o dönemde yoğun olarak yaşanan Celali ve suhte isyanlarının yanı sıra vakıfların gelir-giderlerine dair bazı önemli hükümler, üst düzey bürokratlara dair alınan idari yargı denetim kararları, sosyal hayatı düzenleyici bazı tedbirler de göze çarpmakta. Tütün yasağına ilişkin kararlar da bu defterde yer almakta. Defter, yakın bir zamanda kurumumuz tarafından yayınlanacak.”
Envantere eklenen defterlerden birisinin de devletler arası ilişkilerde tarafların birbirine verdikleri sözlere dair resmi mühürlü, yazılı evrak anlamına gelen “yemin temessüğü” olduğundan bahseden Prof. Dr. Ünal, defterin Haziran 1658’de Köprülü Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu’nun Erdel Seferi’ne ait olduğunu dile getirdi.
Erdel’in merkezi sayılan Yanova Kalesi’ni fetheden ordunun Erdel Beyi Barcsay Akos’tan Osmanlı Devleti’ne itaat edeceğine dair taahhütname aldığını aktaran Ünal, şunları söyledi:
“Sefere katılan Osmanlı Devleti’nin belli başlı büyük ordu komutanlarının tek tek isimlerinin anlaşma metnine kaydedilmesi yönüyle bu belge çok orijinal bir nitelik taşıyor. Zira benzeri şekilde savaş sahrasında ordu komutanlarının da isimlerinin teker teker yer aldığı böyle bir yemin temessüğü ile mevcut bilgilerimiz dahilinde daha önce karşılaşmadığımızı söyleyebiliriz. Yemin temessüğünde yer alan ordu komutanları Mir-i Miran-ı Anadolu Mehmed Paşa, Mir-i Miran-ı Niğbolu Canarslan Paşa, Mir-i Miran-ı Yanova Hüseyin Paşa, Mir-i Miran-ı Adana Sinan Paşa bunlardan yalnızca birkaçı. Bu belge diplomatika (tarihi belgeleri okuma) bilimi, içerdiği bilgiler ve seferden barışa giden süreci bir bütün haliyle göstermesi yönüyle Osmanlı siyasi tarihi için bizce mutena bir kaynak.”