Depremde, Van’da çığ altında kalan ve son günlerde; İdlib’de şehit olan kahramanlarımıza rahmet ve ailelerine, ulusumuza başsağlığı, yaralı kahramanlarımıza da acil şifa diliyorum.
Bu olumsuzlukları ulusça, hep birlikte sadece kendi tarafını, yandaşını düşünerek değil…
Tüm bireylerin katılımıyla, ortak akılla çözebiliriz.
İçerde ve dışarda UTANMAZLARA DERS verebiliriz.
Bakınız: 15 Nisan 1938…
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, hasta yatağından kalkarak, O hasta haliyle güneye de gitmişti. Hatay ilimizin ilhakı için o zamanın meclisinde, ortak akılla Tayfur Sökmen’i görevlendirdi.
Tayfur Sökmen büyük bir Türk milliyetçisiydi.
Onun torunu da milletvekilliği yaptı.
Aydın ve milliyetçi bir vatan evladı olarak hizmet verdi.
…….
Sonra…
1974 öncesi ; Kıbrıs’da çok vahim olaylar yaşandı.
Etnik temizlik yapıyorlardı, bir gecede yüzlerce Türk köyü saldırıya uğradı…
Burada yazamayacağım, çok vahim ve üzücü olaylar yaşandı..
Kahraman askerimiz, bu olaylara engel olmak için Kuzey Kıbrıs’a çıkarma yaptı.
Sayın Rauf Denktaş çok milliyetçi bir vatan evladı olarak, Kuzey Kıbrıs’a düzen getirdi.
……….
Şimdi; Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın garip ve üzücü açıklaması…Bizleri, çok üzdü.
“Hasmın attığı taş değil ama dostun attığı gülün yaprağı acıtır” söylemini hatırlayarak KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) Akıncı “Kıbrıs’ta çözüm federasyondur. Aksi halde, KKTC bölümünü Türkiye ilhak edebilir. Tayfur Sökmen olmayacağım” demiş.
İçimizden vurulmak ne acı…
Ne zaman unutuldu?..
Kıbrıs’da; Yabancı basının yazılarına göre:
“EOKA, 126 Türk’ü katletti. Rumlar, Mağusa civarında Türk camilerini yaktı, Türk evlerini ateşe verdi.Toprak altında; Lefkoşa’da çöplükte 88 Türk’ün cesedi bulundu.
Larnaka’nın Alaminos köyü’nde Türkleri öldürüp, buldozerlerle çukura doldurdu.
Türk kadınlarının ırzına geçildi, Türk çocukları yollarda öldürüldü.
Öldürülen her Rum’a karşılık 10 Türk öldürülmesi için, Rum polisine emir verildiğini” yazdı.
…..
Ülkemizde; Milli Eğitim Bakanı Selçuk öğrenci, öğretmen, velilere seslenirken, “Neye ihtiyacınız varsa biz yapıyoruz” demiş!
“Yarını bekleyin” diye heyecan yarattığı eğitimdeki fırsat adaletinin de Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile sağlanacağını açıkladı!
Şaşkınlık içerisindeyim, desek yalan olmaz!
‘EBA’ , gerçekte çok basit. Eski sistem anlatım ve öğretim.
Öncelikle; Eğitimde adaleti sağlasak, İnternetteki bir sanal iletişim ağından fırsat eşitliği sağlamak bu kadar kolay olsaydı, dünyanın en iyi eğitim sistemi bizde olurdu, çünkü en çok kullanan biziz.
Ertesi sabah, Bakan bey: “İsteyen herkes üniversiteye girebilecek” dedi. “Peki ama nasıl?” soruları gelince de açık öğretimi adres gösterip, akşama da bu projeden vazgeçti!
Kar tatili!
Üç beş santimlik kar yağdığında bile tatil baskısı yaratılıp, okullar kapatılıyorsa, oturup bir kez daha düşünmemizde yarar var.
‘EVLATLARIMIZA ‘ bırakacağımız miras; paramı, mal – mülk mü?
Bence, HAYIR!
MİLLİYETÇİLİK, DOĞRULUK, DÜRÜSTLÜK, ve İYİ BİR EĞİTİM’dir.
