Sayın Maliye Bakanımız, konuşmalarında altını çizdiği üzere,” artık ‘çılgın büyüme’ performanslarından ziyade ‘dengeli, disiplinli, üretim ve ihracat odaklı’ bir büyüme stratejisine ihtiyacımız var” demiş.
* Sekiz buçuk milyon kişinin aylık geliri 673 liranın altında mı?
* Aylık geliri 2 bin liranın altında olan emekli sayısı, 7 milyonun altında mı?
* Asgari ücretin yarısı ve onun altında gelir elde eden kişi sayısı ise 2 milyonun
altında mı?
* Diyanetin yayımladığı Aile dergisinde, pazar alışverişi konusunda pratik bilgiler:
Dergi de; “Tüm pazarı gezip fiyatları öğrenin”, “Ucuza almak için akşam saatlerini
bekleyin”, “Kaliteli ve ucuza almak için de aynı pazarcıdan alışveriş yapın” gibi:
“Tasarruflu pazar alışverişini; ucuza almak için akşam saatlerini” mi tercih edersiniz?
* TÜİK rakamlarına göre, son 17 yılda intihar edenlerin sayısı 50 bini geçmiş.
İntiharların yüzde 75’inin evi geçindirme durumunda olan erkekler değil mi?.
* * * Ekonomi, düzemi çıktı?
* Diğer; en hassas, en acı verici olay:
Türkiye’nin son günlerde çığ, deprem, uçak kazası, Suriye’den gelen şehitler ve
giderek artan intiharlar; bizim, ‘takdir-i ilahi’, ‘kader’, ‘vatan sağ olsun’ ,’başımız sağ
olsun!’ gibi ifadelerle geçiştirmek ne kadar gerçekçi?
….
1920 Öncesi yaşanan bazı olayları 1956’da Kemal Tahir üçlemesi romanında:
“Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin Mahpusu
Yol Ayrımını “ okuyanlar bilir.
Bu eserlerde:
Vatan haini işbirlikçiler ve basiretsiz yöneticiler yüzünden işgale uğrayan devletin, yiğit evlatlarıyla verdiği milli mücadeleyi anlatır.
….
Acaba 100 yıl önce, her devrin adamı “sülükler” ise, zor zamanlarda hiç sıkıntı çekmedikleri gibi, 100 yıl sonra da tehlike geçince “kahraman” mı oluyorlar?..
Kendileri yetkili makamdayken, ellerinde yetki varken, gereğini yapmayan, görevini yerine getirmeyen ne kadar korkak tip varsa, ne kadar iş bilmez varsa, şimdi utanmadan çıkmışlar, aslında ne kadar kahraman ve başarılı olduklarını anlatıyorlar..
Bizi ÜZEN:
‘Çılgın büyüme’, ‘çılgın proje’ performanslarından ziyade ‘dengeli, disiplinli, üretim ve ihracat odaklı’ bir büyüme ile sosyal adaleti sağlayan, halkımızın alım gücünü destekleyen, tarım politikasını yerinde ve zamanında uygulayan, işsizliğe ‘acil’ çözüm projeleri üreten, şeffaf, daha ‘ADALETLİ ‘ yönetim tarzı, olmaz mı?..