Çanakkale Çanakkale
Ey diriliş şehri!
Güneş bile korkar doğarken,
Senin büyüklüğünden,
Senin yamaçlarında,
Bir başka eser rüzgar,
Ağlar gibi yağar,
İnceden inceye yağmurlar,
Duaya durmuş gibi açar,
Bağrında çiçekler,
Ve solar ansızın eteklerinde…
Türk Milletinin kaderini ve dünya tarihinin akışını değiştiren, var oluş irademizin millet olma şuurumuzun ve sarsılmaz vatan sevgimizin en güçlü ifadesidir 18 Mart Çanakkale Zaferi. Türk’ün ulusal savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 105. Yıldönümünü kutlamanın ve mukaddes vatanımız için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin onurunu ve gururunu yaşamaktayız.
Çanakkale Cephesi ve Savaşları I.Dünya Savaşı içinde yer alan cephelerden ve savaşlardan sadece biri olmasına rağmen, Dünya tarihinin önemli bir dönüm noktasını teşkil eden, uluslararası güç dengelerini tamamen değiştiren, Türk Milletinin tarihin akışı üzerinde belirleyici bir rol oynamasını sağlayan ve İstiklal Savaşı destanının önsözünü teşkil eden, Çanakkale’yi Çanakkale yapan;
Conkbayırı’nda askerlerine “Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar geçebilir.” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Anafartalar civarında askerleriyle verdiği üstün mücadeledir.
276 kiloluk top mermisini sırtında taşıyan Seyit Onbaşı ve arkadaşlarının göstermiş olduğu dünyada çok az milletin gösterebileceği bir kahramanlık destanıdır.
İnanç, iman ve kahramanlıkla vatan toprağının savunulduğu eşine rastlanmayacak bu varoluş mücadelesinde bitmek tükenmek bilmeyen düşman mermilerinin sesi değil, yaralı düşman askerlerini sırtına alarak onu düşman mevzisine kadar götürerek, işgalci askerlere insanlık dersi veren Mehmetçiktir.
Vatanın her bir karış toprağını evladının canından üstün tutan Türk analarıdır.
Bu öyle alelade bir taarruz değil, herkesin muvaffak olmak veya ölmek azmiyle harekete heveskâr olduğu bir taarruzdur. Mili Mücadele meşalesinin yakıldığı, varoluş mücadelesidir.
Bu varoluş mücadelesinde Milletimiz, tarihin zorlu sınavlarından geçerek bugünlere ulaşmıştır. Geçmişini bilmeyen bugününü anlayamaz ve yarınını kuramaz, gelecek nesillere bu bilinci aktarmayı, bu güzel vatanı bizlere emanet eden atalarımıza karşı bir borç bilmeli ve bu mukaddes güzel yurt topraklarının korunması ve bayrağımızın dalgalanması için birlik, beraberlik ve bütünlük içinde verilen mücadeleyi millet olarak idrak etmeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle; 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 105. Yıldönümü ve Şehitler Günü vesilesiyle, Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun silah arkadaşları olmak üzere; Türk yurdu için kanlarını döken, canlarını veren bütün şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnet, şükran ve saygıyla anıyor, ruhlarınız şad olsun diyorum.