Home GÜNCEL Cennet Yüzer’in şaheser (!) yazısı üzerine…

Cennet Yüzer’in şaheser (!) yazısı üzerine…

- Guncellenme Tarihi: 24 Mayıs 2020 01:31
13 min read
Cennet Yüzer’in şaheser (!) yazısı üzerine… için yorumlar kapalı
0

Cennet Yüzer ne içiyorsa ben de ondan istiyorum… Yoksa olmayacak, anlayamıyorum böyle…

Tabii ki kendisinin kaleme aldığı son başyapıt, o şaheser yazıyı okuyunca bu kadar olmaz demedim, Cennet Yüzer daha fazlasını da yapar, yapacaktır dedim sadece…!

Yazının (Tamamını yazımın sonunda okuyabilirsiniz) özeti şöyle;

Bursa’da Ak Partinin Bakan Beyle ilgili çıkan haberlere sessiz kalmasını eleştirmiş kendileri… Taban rahatsız demiş falan filan işte..!

Şimdi daha birkaç ay önce toplantıya çağrılmadım diye İl Başkanını hedefe koyup cak cak program yapıp konuşan, o programı haberleştiren üstüne bir de yazı yazan sen değil miydin Cennet?

Senin hala yazdığın yayının sahibi uludagmedya.com aracılığı ile Ak Partinin tek Büyükşehir başkanına kumpas çekip adeta söverken neden sustun Cennet?

Senin yazı yazdığın yayın hem il başkanı hem belediye başkanına asılsız – kayda değmeyen – saçma sapan haberlerle saldırırken neden sustun Cennet?

Faruk Bakan Ak Partili de Alinur Aktaş ve Ayhan Salman değil mi Cennet?

Sen eleştirdiğinde işine gelince gazeteci, işine gelince Akepe’li oluyorsun ya Cennet..!

Sahi sen nasıl hala orada yazıyorsun Cennet?

Yoksa para karşılığı direktifli yazılar mı yazabiliyorsun sadece?

Bak asla böyle şeyler düşünmek istemem, yarın Alinur Başkanın, Ayhan Başkanın yanındayım yazıları yaz, bir Ak Partili olarak, görelim. Emin ol aynı taban bundan daha çok rahatsız…

Hele ki senin tavrından en çok…

Bu arada program ekürün Yüksel Baysal 10 günlük izne çıktı, bahse girerim dönmeyecek de, sen de kendi yayınına dön, az kazan helal kazan, bitirme kendini be Cennet… Değmez yani…

 

Cennet Yüzer Cankılıç yazısı

Sessiz kalanlara sesleniyorum, AK Parti tabanı rahatsız!..

23 Mayıs 2020 Cumartesi, 23:47

Bilmem farkında mısınız ey AK Partililer. Bu ülkede son iki aydır pandeminin dışında yolunda gitmeyen bir takım gelişmeler oluyor. Meşru hükümete, iktidar partisine karşı müthiş bir saldırı söz konusu. Hem içeriden hem dışarıdan. Günlerdir yazılarımda dikkat çekmeye çalışıyorum.

 

Bir taraftan darbe ididalarının, erken seçim taleplerinin, TBMM’de milletvekili transferlerinin, diğer tarafta kendini bilmez hadsizlerin “ölüm listeleri”, sokağa çıkma tehditleri, İzmir’de cami minarelerinden şarkı çalınması, aynen 28 Şubat sürecinde olduğu gibi Adana’da bir vakfın üyelerinin evin bir katını ibadethane gibi kullanıp topluca namaz kılarken, polis baskınında, sanki bu ülkede namaz kılmak yasakmış gibi sözüm ona dini değerler üzerinden bağırıp çağırmaları ve tüm bunların Okyanus ötesi hesaplarla sosyal medya üzerinden toplumu kaşımaya yönelik paylaşımları…

 

Hadi sokaktaki halkı bir kenara bırakıyorum, onlar zaten milletine, devletine, demokrasiye yönelik bir saldırıda nasıl tavır aldıklarını 15 Temmuz’da gösterdiler. Benim serzenişim tüm bunlar gözümüzün önünde cereyan ederken, AK Parti teşkilatlarından tek bir kulun çıkıp da “N’oluyoruz?” dememesi.

 

Takip ediyorum, sahada, meydanda sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AK Parti’nin birkaç yetkilisi ile Allah razı olsun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli var.

 

Nerede teşkilatlar? Nerede elinden telefon düşürmeyen o dinamik AK gençleri, AK kadınları?

 

***

 

Geçen hafta sosyal medyada bu tür provokasyonlara yönelik paylaşımlar nedeniyle “milli hesaplar burada” başlığıyla etiketler açıldı ya, amaç gençler başta olmak üzere teşkilat mensuplarının sosyal medyada “ses” vermesiydi. Evet o ses verildi ama, yine troller sayesinde.

 

Uzun zamandır hep söylenen ne? Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete hizmet yolunda yalnızlaştı, ya da yalnızlaştırıldı. Hep bundan şikayet ediliyor ya, o halde partinin bakanları, belediye başkanları, milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanları, yöneticileri, mahalle temsilcileri niye çıkıp da sosyal medyalarınızdan bu saldırıları kınayan mesajlar atmıyorsunuz. Ya da açıklamalar yapmıyorsunuz?

 

Neden mi? Çünkü;

 

AK Parti kendi içinde “sen, ben ayrımına, ekip çatışmasına, rant ve makam hırsına, güç zehirlenmesine” düştü de ondan. Yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişti de ondan…

 

***

 

En basiti günlerdir Bursa’da yaşanıyor. 11 yıl AK Parti hükümetlerinde bakanlık yapmış bir isim, önce sahte hesaplar açılarak bir medya ile ilişkilendirilip vuruluyor, ardından bu partinin desteklediği kalemşörler vasıtasıyla da siyasi itibarsızlaştırma yolunda lince tabi tutuluyor. Ve günlerdir partinin üst yönetimi “Bu Bakanla saldıranlar arasındaki şahsi mesele. Partiyi ilgilendirmez” diyerek köşelerinden seyrediyor. Merak ediyorum bu konu Cumhurbaşkanı’na gittiğinde nasıl cevap verecekler?

 

Oysa bu kavga düpedüz bir parti meselesi. Bakan ile vurucu tayfa arasında bir şahsi mesele varsa, zaten yargıya intikal ettirilmiş vaziyette, hesaplarını hakim karşısında görürler. Bizi ilgilendirmez. Ama bu kavga artık AK Parti’ye zarar verir hale geldi.

 

AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tunçak, geçen hafta Devlet eski Bakanlarından Faruk Çelik lehine bir tweet paylaşımında bulunmuştu, onun altına CHP’li biri ne yazmış biliyor musunuz:

 

“Yiyin birbirinizi, gerekeni ben mi yapacağım. Faruk Çelik, Bozbey kazanmasın diye meydanlarda Alinur’a çalıştı, Hani kim var yanında?”

 

Doğru. Adam aylardır mensubu olduğu partinin densizlerince Bozbey ile ilişkilendirilip linç ediliyor, haksızlığa uğratılıyor, cevabını CHP’liler veriyor. Yazıktır, günahtır.

 

Bu çamur tutmaz. Tutmuyor da zaten. Günlerdir özelden mailler, mesajlar ve tepkiler alıyorum. “Neden parti üst yönetimi bu saldırılara kayıtsız kalıyor ve durdurmuyor? Görmüyormusunuz bizi bize kırdırıyorlar. Makam mı dağıtılıyor? Neyi paylaşamıyorlar?” diye…

 

Buradan bir kere daha bu tepkileri gösterenlere sesleniyorum. Kardeşim bunları bana atmayın. Benim elimde yetki yok, gücüm yettiğince “Bu kavga partiye zarar veriyor” diye bir analiz yapmaya, bir strateji ortaya koymaya çalışıyorum, ama ertesi gün o vurucu takım beni de lince tabi tutuyor.

 

Net olarak söyleyeyim, bu durumdan AK Parti tabanı rahatsız. Yukarıda ülke meselelerinde Cumhurbaşkanı yalnız bırakılıyor, aşağıda partiye emeği geçen bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları dışlanıyor. Gün birlik ve beraberlik günü. Partinin bakanından, üyesine kadar feda edecek, dışarıya atacak tek bir kişisi yok.Görüyorsunuz, ülkemiz üzerinde yeniden oyunlar oynanıyor, provokasyonlar birbirini kovalıyor. Farklı cephelerde mücadele veriliyor ve ülkenin böyle ortamda iktidar değişikliğini kaldıracak gücü de yok!..

 

Haa, eğer tabii iktidardan düşmesini istiyorsanız o başka… O halde hep beraber yiyin birbirinizi…

 

Load More Related Articles
Load More By admin
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Gemlik Protokolü, İlçenin Geleceği İçin Bir Araya Geldi

Gemlik protokolü, Gemlik Kaymakamı Osman Aslan Canbaba başkanlığında, Gemlik Ticaret Borsa…