Neredeyse her yaptığı işi eline yüzüne bulaştıran Hayri Türkyılmaz’a, sahillerin ilçe belediyelerin devredilmesiyle sahil bandında yaşayan halktan tepki gelmeye başladı.
Devirden hemen sonra yine CHP’li olan Gemlik Belediyesi ve Belediye Başkanı Uğur Sertaslan sahilin yaza hazırlanması için yoğun çaba harcarken, Türkyılmaz inceleme yapmakla yetindi.
Özellikle Eğerce halkının haklı isyanını Türkyılmaz’dan başka yazık ki herkes duydu. Sahilde denizin kirliliği, yosunların karaya vuruşu ve dahi ölü balıkların bile sahilde kalışı insanların bu alanda denize girmesine engel oluyor. Ayrıca oluşan koku yüzünden halk bu alanı asla tercih etmiyor. Mudanya esnafı gibi Eğerce esnafı da zaten korona yüzünden sekteye uğrayan iş potansiyelinin yaz aylarında da böyle gideceğinden endişeli…
Hiçbir zaman Büyükşehirle uyumlu bir çalışma içine girmeyen Türkyılmaz’la ilgili daha önce Alinur Aktaş da serzenişte bulunmuş “Siyasette dişli-çark uyumu çok önemlidir, özellikle Büyükşehir Yasası’yla beraber. Maalesef Mudanya’da biz bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Üzülerek söylüyorum, ‘Evciler’e örnek olsun’ diye, lavabolar tesis etmek istiyoruz. Mudanya Belediyesi diyor ki ‘Yer benim’. ‘Hadi o zaman siz yapın’ diyoruz. 4 senedir herhangi bir faaliyet yok. Böyle şey olmaz” demişti.
Yine Büyükşehir tarafından işletilen halk yüzme havuzu birkaç ay önce Mudanya Belediyesi’nin kendi talebi ile belediye uhdesine geçmişti. Türkyılmaz’ın havuzu işletmekte zorlandığını, giderleri karşılayamadıkları için ihale ile bir işletmeciye vereceklerini duyuyoruz.
Halkçılıktan dem vuran bir partinin belediye başkanı olan Türkyılmaz’ın, bu havuzun işletmesinin özelleştirilmesi ile halk tarafından kullanabilme oranının ne kadar düşeceğini bilmemesi imkansız.! Zira işletmecinin, muhtemel ki yine fahiş rakamlara kiraya verilecek olan havuzun kirasını çıkarmak için giriş çıkış fiyatlarını çok yükseltmesi kaçınılmaz olacak ve halkın kullanımından çıkacak.
Türkyılmaz’ın ben yaptım oldu işleri bunlarla da kalmıyor. Atatürk Parkının ikinci etabının yeri Büyükşehirde olmasına rağmen kanun tanımaz şekilde inşaat yapan Türkyılmaz mahkeme kararı ile o binayı yıkmak ve parkı boşaltmak zorunda kaldı. Sürekli belediyeyi zarara uğratan işlere imza atan Türkyılmaz’ın ne zaman Mudanya Halkı yararına bir adım atacağını hepimiz merak ediyoruz…
BURSA’NIN EN SEVİLEN MÜDÜRLERİNDEN İ. FATİH TÜZEN…
Hep olumsuz konuların gündem olduğu zamanlarda olumlamayı kendine düstur edinmiş bir kişiden bahsetmek istiyorum.
Bursa’da adını sıkça duyduğum Bursa İl Göç İdaresi Müdürü İsmail Fatih Tüzen’i tanıma fırsatı buldum, sizlere de biraz kendisinden bahsetmeden geçemeyeceğim. Çünkü son yıllarda Türkiye’de en çok konuşulan, en fazla siyasi malzeme yapılan göçmenler, özellikle Suriyelilerle birebir muhatap olan, konuyu en iyi bilen kişi kendisi…
Allah’a dua edelim ki bizler vatanımızı terk etmek zorunda kalmayalım. Çünkü başka bir ülkede yaşamak durumunda kaldığımızda, onların kültürlerine uyum sağlamak, bazı hadsizlerin yukarıdan bakan aşağılayıcı tavırlarına maruz kalmak, iş-ekmek bulmak için ucuz işçilik yapmaya kadar bizler de türlü psikolojik – sosyolojik sorunların içinde bulabiliriz kendimizi… Suriyelilerin de kendilerini bulduğu gibi…
Konuya bu üst cümle ile başlamak istedim, çünkü Suriyelilerin ülkelerine dönmesini bazı arkadaşların çok istediğini biliyorum. Uzun uzun lafladık Fatih Müdürle bu konu üzerine… Dünyanın adaletinin bu olmaması, göç sorununun Emperyalist zihniyetin ürünü olduğu konusunda hemfikiriz. Ülkemizin Avrupa’ya geçiş noktası olmasının yarattığı konjonktürel konumla birlikte Türk hükümeti elbette ki oradaki savaşa müdahil olacak ve göçmenlere kapıyı açacaktı. Devletin il göç idaresi gibi bir kurum teşkil etmesiyle Suriyeliler konusunda Bursa’da hiçbir sorun yaşanmadığını gözlemliyoruz. Yine devletin göçmen politikasının sevk ve idaresindeki insanca yaklaşım Fatih Müdürle konuştuklarımız arasında. Biber gazı yok, jop yok…
Avrupa’ya kapıların açılmasıyla gördük Suriyelerin sınırda uğradıkları saldırıları… Pandemi öncesinde 130 bin Suriyeli Avrupa’ya zor bela geçiş yaptı. Salgının patlamasıyla sınırda kalan 5 bin civarındaki göçmenin de ikametlerine mağduriyet oluşturulmadan geri döndürüldüğünü öğrendik Fatih Müdürden…
Bursa özelinde 176 bin civarında Suriyeli, 45 bin de ikametli diğer uyruklu göçmenlerin bulunduğu, özellikle Yavuzselim, Çarşamba semtlerinde ve tarım ve sanayi ilçesi İnegöl’de konumlandıkları bilgisini aldık. Tekstil kenti Bursa’nın göçmenler için cazibeli bir şehir olduğu, en çok göçmen barındırma sıralamasında Bursa’nın 6. Sırada bulunduğu da ayrıntılar arasında.
Fatih Müdürle sohbetimizden Suriyelerin artık uyum sorunu yaşamadıklarını, kültürümüzü öğrendiklerini, çoğunun dilimizi de öğrendiğini anladık. Adli vakalarda göçmenlerin sayısının çok az olduğunun, onların da aileleri, yuvaları için düzgün bir yaşam istediklerinin altını çizmek gerek.
Çok kişinin zaman zaman dile getirdiği, “Suriyeli erkekler gitsinler ülkelerinde savaşsınlar” söylemi ve “Türkiye orada neden savaşıyor” konusu hakkında müdür beyin ne düşündüğünü özellikle merak ettim. Bölgenin enerji kaynakları yüzünden savaş halinde, bizim ülkemizin de bölgeye dair bir stratejisi olduğuna dikkat çekti müdür bey. Elbette ki herkes savaşamaz, savaşa teknik bilenler gider. Ki orada ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) da toprakları için savaşıyor. Devlet teşviki ile gidenler var. Amaç terörü yuvasında kurutmak… Çocuklarımız ve torunlarımız, onların çocukları ve torunları da bu ülkede yaşayacak… Fatih Müdürün görüşlerine katılmamak mümkün değil.
Fatih Tüzen Müdürün şahsı ile ilgili en çok söylenen şey mütevazılığı ve diğer insanların hizmet aldığı kurumdan memnun ayrılmaları için gösterdiği özen…
Ne kadar zengin olursanız olun, hangi güce, makama, mevkie sahip olursanız olun bir insanı memnun etmek, yüzündeki gülümsemeye vesile olmanın verdiği hazzı hiçbir güçte yaşayamazsınız ilkesi ile hareket ediyor Fatih Müdür.
Bursa’da devlet kurumlarındaki tüm müdürlere örnek gösterilecek kadar doğal, samimi, içten biri…
Umalım ki Bursa’da uzun süre kalsın…