İnsanın; depresif, saldırgan, endişeli olması stres belirtileridir.
Bu; ekonomik yapı, rol çatışması, iş kontrolü, ağır iş yükü, umutsuz bekleyiş olabilir.
Bu dönemde: ekonomik sıkıntı çeken tüm aileler ve çoğu yaşlı aileler ‘evde hapis’ stresine girdi..
Stresli çalışma ortamı, iş güvencesizliği, çaresiz ve korumasız insanları; şiddete zorlar.
ARTAN ŞİDDET
Şiddet, gündelik hayatımızın her alanında var. Sadece insani ilişkiler değil, canlı-cansız tüm varlıkla olan ilişkiler tüyler ürpertici. (Bu bayram tanıdık görüntüler yine yürekleri dağladı) Öyle ki pek çoğumuz bu davranışları normal/sıradan davranışlar olarak görüyor artık. Göz yumuldukça dozunu artıran şiddet, özellikle kadına “ŞİDDET”; canilerin adeta kendileriyle yarışmasına imkân tanıyor.
ŞİDDET, neden artar?
Çok daha önemlisi, şiddeti nereden öğreniyoruz?
En başta ailede; şiddete maruz kalan çocuk, bir başka çocuğa, insana, hayvana ayniyle karşılık veriyor. Aşağılanan, kabul görmeyen, hor görülen, incinen kadın-erkek-çocuk başkalarını yıpratmaya, incitmeye, aşağılamaya başlıyor.
Şiddeti körükleyenlerin başında ‘ MEDYA’ geliyor.
Televizyonlarda şiddetin pornografisini izliyoruz; şiddete uğrayan kadınların fotoğrafları, esas faillerin fotoğraflarından çok daha fazla yer alıyor. Aşağılayan dil ölçüsüz, orantısız şiddet mesajlarına maruz bırakıyor kadınları. Gazetelerde, dergilerde, yazılı basında şiddet içerikli mesajlar neredeyse eksik olmuyor. 2005 yılında yapılan bir araştırma var; yazılı kitle iletişim araçlarında şiddetin yer alış biçimi ile ilgili. Bu araştırmaya göre; şiddetle ilgili haberlerin yüzde 85’i yanıltıcı ve magazinsel şiddeti ele alıyor, sadece yüzde 10’u toplumu bilinçlendirici şekilde.
Yetişkinler için yapılan programlar yetmezmiş gibi, çocuklara yönelik televizyon programları da şiddet içeren görüntülerle ve mesajlarla dolu.
Çizgi filmler bile savaşlar üzerinden yapılıyor. İnternet ortamları da aynı şekilde şiddeti yeniden yeniden inşa ediyor. Ne kadar çok insan öldürülürse, o kadar daha çok puan. Ve oyun o zaman kazanılıyor. Vurmak, kırmak, öldürmek doğal bir davranışmış gibi kabul görüyor. Oyunlar, haber siteleri, filmler şiddeti tüm ayrıntılarıyla tekrar tekrar gözler önüne seriyor.
Bu görüntüleri izleyen, bu şiddet mesajlarını alanlar, dünyanın kötü ve başa çıkılamayacak zorluklarla dolu bir yer olduğunu peşinen kabul etmiş oluyorlar.
Diğeri; çok bilinen ‘ŞİDDET’ stadyumlarda yaşanıyor..
Eşe, anneye, kız kardeşe karşı söylenen sözler, yapılan tezahüratlar, kullanılan küfür kalıpları şiddetin çok yönlü yüzünden sadece biri.
Sakin olabilmek, zaman ve zemine dikkat etmek: STRES ve ŞİDDETİ frenler..