2 gündür Bursa’da neredeyse tüm siyasiler, tüm gazeteciler, gazetecimsiler ve iş adamları Türkiye gündemine bomba gibi düşen şantajcı Necmi İnce’nin gözaltına alınışını ardından da tutuklandığını konuşuyor.
Bugün herkesin kelepçeli görünce rahatlıkla hakkında konuştuğu Necmi İnce ile ilgili yıllardır dikkat çekmeye, gazetecilik itibarının Necmi ve türevleri yüzünden yerle yeksan olduğuna dem vurmaya, şantajla, zarfla yapılan bu işin hepimize zarar verdiğini anlatmaya çalıştım.
Necmi’nin direkt adını vererek yazmaktan kaçınmadım, çekinmedim. Kendisiyle davalık bile oldum ki dava düştü. Bunu benimle birlikte yapan birkaç isim sayabilirim sadece: Nezir Asaroğlu, Alpaslan Yıldız, İsmail Taştan, Hasan Şirin, Ercan Akyıldız…
Ve bir de konuyu hukuk mecrasına taşıyan Büyükşehir Belediyesi var.
Büyükşehir kendisine reklam vermediği için Başkan Alinur Aktaş hakkında periyodik asılsız haber yapan, karalayan, çamur atan, bel altı vuran, özel hayat vs. gözetmeyen paylaşımlarla bezdirme politikası güden Necmi İnce hakkında bir yığın dava var. Bunlar da sonuçlanacak…!
2 yıl önce birkaç gazeteci arkadaş yaptığımız paylaşımlarla, belediye başkanlarına, özel ve tüzel kurumların basın danışmanlarına yaptığımız uyarılarla Necmi ve türevlerinin katıldığı basın toplantılarına katılmayacağımızı bildirmiştik. Keza birçok kurum artık kendisini bu toplantılara çağırmıyordu. Arsızlık bence insanda bulunabilecek en kötü özellik..! Bir Büyükşehir basın toplantısına yine çağırılmadığı halde katılan Necmi’ye hoş geldin bile denilmedi, eli sıkılmadı… Necmi yine pes etmedi ama sonraki toplantılara da katıldı.
BPR Danışmanlık Kenan Kibar’ı bu konuda özellikle çok kez uyardık. Sadece Necmi değil ki sorun…! Medicabil Hastanesinin toplantısında hastane organ nakli ameliyatı yapmadığı halde bunu öven gazeteci mi ararsınız, gazetecilere jest olarak verilen indirimi az bulduğunu basın toplantısında dile getireni mi ararsınız neler gördük. Busiad’ın yıllar önceki basın toplantısında limitli alkolü eleştirip garsona “söyle o başkana, gazeteciye alkol limiti olmaz” diye bağırana bile tanık olduk. Meslektaşı kadın gazeteciyi taciz etmekten uzaklaştırma ve ceza alanlar da hala aramızda mesela…
Basın danışmanları hizmet verdikleri kuruma şirin görünmek için Necmi ve türevlerini sürekli olarak çağırdılar bu toplantılara, ama en çok da onlar zarar gördü sonunda.
Ha keza; Necmi kelepçeyi yiyince açıklama yapan Çağdaş Gazeteciler Derneğine ne demeli. “İnce, yalnız mıdır? Hayır. Biliyoruz yalnız olmadığını, sıra onlara da gelecek!” Bak sen..! Şimdiye kadar aklınız neredeydi acaba? Bu zat Büyükşehir Belediye Başkanına bel altı vururken, Alinur Başkan Moldova’ya ayak basmadığı halde Moldovalı kadın muhabbeti yapıp, yazıda hiç adımız geçmediği halde sırf kendisiyle ilgili dikkat çektiğimiz için Özlem Yağmur’la benim fotoğrafımı haberin içine gömerken neredeydiniz?
Fetöcü Medyayı kim yönetiyor? Başlıklı sapkın haberin içinde yine bizim fotoğraflarımız vardı, neden hiç sesiniz çıkmadı?
Necmi’nin yaptığının gazetecilik olmadığını 5 yaşındaki çocuk bilir, sizin yaşınız yetmedi bunu anlamaya, çıkıp iki kelam edemediniz Necmi tutuklanmadan önce…! Hadi biraz cesaretli olun o zaman kim varsa Necmi gibi isim isim açıklayın, kınayın bir zahmet..!
Dön diğer tarafa Bursa Gazeteciler Cemiyetine..!
Siz ÇGD’den de betersiniz…! Zoraki oluşturulan Etik Kurulundan Necmi İnce hakkında bir dünya şikâyet, dilekçe vs. olmasına rağmen ne kadar çıkarabildiniz? Hiç, koca bir hiç..!
Peki söylesenize bana, gerçek gazetecilerin hakkını kim koruyacak, illa yaptırım gerekmiyor, çıkıp bir açıklama bile yapsanız etki olur, karşılık bulur, yazık değil mi şimdi gazetecilik, iletişim, radyo ve televizyonculuk okuyup mezun olmuş gencecik çocuklara… Onları nasıl itibarsız bir gazetecilik bekliyor farkındalar ve birçoğu çok da pişman…
Necmi yıllar önce “Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer ya satılıktır, ya kiralık” paylaşımını yaptığında kıyamet kopmalıydı bu şehirde… Kopmadı, benle beraber birkaç kadın gazeteci dışında kimsenin gıkı çıkmadı..!
Yazı yazdım Haziran’da, Necmi Büyükşehre şantaj yapıyor, 3 Milyon TL istiyor dedik. Neden sormadı kimse Büyükşehre aslı var mı diye? Neden hiçbir gazete bunu haberleştirmedi?
Hepiniz korkaksınız! Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenler, o yılan hepimizi soktu farkında değilsiniz. 10 yıl önceki itibarınızı bir sorgulayın, bir de şimdikini… Sizler için önemliyse tabii ki!
Bense hepinize kırgınım, Bursa basınına otopark değnekçisi iken sızan bu şantajcıya göz yumduğunuz için bütün ulusal basının manşetlerine “Bursa’da bir gazeteci” olarak düşen o haberden ötürü çok çok üzgünüm…
Şimdi o yerlerdeki itibarımızı nasıl el birliği ile toplarız bilmiyoruz, el birliği yapacak var mı aranızda onu da bilmiyorum.
İğneyi Necmi’ye, çuvaldızı kendimize…
Hadi bakalım…