Nede zirve yaptı?
Şu günlerde, COVID-19’da pik yapmış.
Türkçemize giren pik (peak=zirve), her gün TV’lerde saat 19:30’ dan sonra izlediğimiz, ‘Turkuaz renkli skorbord’u ve sayın Koca’nın açıklamalarını hatırlatır.
Mart aylarında başlayan bu Turkuaz renkli sunumu; şeffaf, kesin ve doğru bilgilerin anlatıldığını alkışlıyorduk.
‘Turkuaz renkli skorbord’ tablosunda rakamlardan ibaretmiş gibi gösterilenlerin, her biri… Aslında hiç de öyle değilmiş.
Bursa’da son günlerde yaşanan, bir trajik hayat öyküsü:
Çok yakınımın çalıştığı bir fabrikada, karı-koca Mühendis olan bir vatandaş anlatıyor.
“Babamı, Pazartesi sabahı saat 8:00’de, Bursa- Gemlik devlet hastanesine götürdük.
İleri derece covid tanısı konuldu. Yer olmadığı için, Bursa şehir hastanesine sevk edildi.
Saat 14.30’da, babamı Bursa şehir hastanesinin acil servisine getirdik. Yer yoktu, bir sandalyeye oturtup beklemeye başladık. Sonunda, 30 metrekarelik, 3 yataklı bir odaya alındı. Üç yatak var, dolu, iki tekerlekli sandalye var, dolu, hepsi covid hastası. Hepsi, yakınlarıyla beraber bekliyorlar. Oksijen verildi, satürasyonu yükseldi.
Covid acil servisinde durum felaket, hasta sayısı inanılmaz, ne doktor yeter, ne hemşire yeter, ne hastabakıcı yeter, kapasitenin belki 10 kat üstünde hasta var, doktorlar ve sağlık personeli adeta nefes alamıyor, canhıraş çalışıyorlar.
Sağlık personeli perişan olmuş. O televizyonlarda gördüğümüz robocop kıyafetleri kalmamış, çoğunda N95 denilen maskeler yok, iki maske üst üste takmışlar, o kadar…
Hastalar, hasta olmayanlar, sağlık personeli, herkes bir arada…
Hastaları acilde tutup, serviste yatak boşalırsa çıkartıyorlar, 24 saat 48 saat acilde bekleyen var. Herkes başının çaresine bakmaya çalışıyor, ben de öyle yaptım, koridorda dolaşırken boş bir sedye buldum, babamı sandalyeden sedyeye terfi ettirdim!
Saatlerce bekledik, gece yarısı 24:00 gibi, hastabakıcı geldi, acil ile servis arasında bir bölüme götürdüler, babamı oraya yatırdılar.
Meğer, serviste yer açılıncaya kadar burada bekletiyorlarmış. Babam bu arada; alttan üstten, diyabeti de var..
Ertesi sabah oldu, öğlen oldu, saat 14:00 gibi serviste yer açılmış, oraya aldılar.
Ne yapacağımı bilmez halde dışarda dolaşıyordum, dört saat kadar sonra telefonla aradılar, hastanın özel ilgiye ihtiyacı var, alttan üstten gidiyor, refakatçi olarak gelmeniz lazım dediler.
Hastanede yatan herkes korona hastası olduğu için, benim de karantinaya alınacağımı, dışarıya çıkamayacağımı söylediler, dışardan birinin su/meyve vesaire taşımasını tembihlediler. İçerde yeterli su yokmuş, ihtiyaç oluyormuş.
‘Refakatçi olmanız lazım.’ Dediler. Maalesef durumum bu…”
Allah, acil şifalar versin demekten başka ne yapabiliriz?..
25 Kasım tarihinde açıklanan son 24 saatlik verilere göre; 6 bin 814’ü semptomatik, 21 bin 717’si asemptomatik olmak üzere toplam 28 bin 351 yeni vaka tespit edildi.
Aylardır bunu niçin açıklamadınız?
Verileri gizleyerek halkın sağlığını tehlikeye atmadınız mı?
Bundan sonra; ‘Turkuaz renkli skorbord’da gösterilen, bu sayılara güvenebilir miyiz?..
