Global Compact Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu’na bağlı Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu’nun düzenlediği 3. Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi’nin üçüncü konuğu Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel oldu. Süel iş dünyasında kadının güçlenmesinin yaratacağı değere vurgu yaparak, “Bugün birçok toplum daha hızlı gelişmenin, daha fazla kalkınmanın yollarını arıyor. Bize göre bunun çözümü yanı başımızda; kadınlar. Kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımı, güçlü kadın, güçlü toplum demek” dedi.
2016 yılında BUİKAD, BUSİAD ve Yeşim Tekstil koordinatörlüğünde, KalDer’in desteğiyle kurulan Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu, 3. Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi’ni online platformda düzenlemeye devam ediyor. Ocak ayına kadar 6 oturumda farklı konu ve konukları ağırlayacak olan platform, iş dünyasında kadın istihdamının önemine yönelik yine farkındalık oluşturmayı hedefliyor.
“Bu güne kadar İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Avukat Nazan Moroğlu ve Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’in konuşmacı olduğu platformun üçüncü konuğu Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel oldu.
Sadece platforma üye firmalarının temsilcilerine değil, tüm iş dünyasına açık olarak düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Yeşim Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur yaptı. BUİKAD Başkanı Av. Oya Eroğlu, BUSİAD Başkanı Ergun Hadi Türkay ve KalDer Yönetim Kurulu üyesi Maysan Mando Genel Müdürü Tülay Hacıoğlu Şengül’ün de katıldığı söyleşinin açılışında konuşan Cesur, “Platform olarak son iki yıldır Eylül ayında yaptığımız Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi’ni pandemi nedeniyle online söyleşiler ile devam ediyoruz. 15 günde bir yaptığımız bu söyleşilerin üçüncüsünde Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel konuğumuz oldu. Özellikle 25 Kasım Kadına Şiddet’e Hayır konusunda bir farkındalık günü olan bu günde yaptığımız bu söyleşi ile kadının iş hayatında ve toplumda güçlenmesi için bir çok başarılı çalışmaya imza atan Vodafone firmasının uygulamalarını dinleme fırsatı bulacağız. Bu uygulamaların platformumuzdaki firmalara ve tüm iş dünyasına esin kaynağı olacağına inanıyoruz” dedi.
Cesur’un ardından söz alan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, bir şirketin, müşterisi olsun olmasın, toplumun tüm kesimlerinin sosyal ihtiyaçlarına duyarlı olması ve bu ihtiyaçları karşılayacak çözümler geliştirmesi gerektiğini belirtti. Süel, ticari faaliyetleri kadar sosyal sorumluluklarını da önceliklendirdiklerini ifade ederek, “İyilik için teknoloji diyerek yola çıktık ve en güçlü kasımız olan teknolojiyi insanların sosyal ihtiyaçlarına çözüm getirmesi için kullanmaya başladık. Türkiye Vodafone Vakfı çatısı altında son 13 yılda 4 milyondan fazla insanımızın hayatına dokunduk. Kadınların güçlenmesine yönelik çalışmalarımızı da bu çerçevede değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu. Süel şöyle devam etti: “Bugün birçok toplum daha hızlı gelişmenin, daha fazla kalkınmanın yollarını arıyor. Bize göre bunun çözümü yanı başımızda; kadınlar. Araştırmalar, nüfusumuzun yarısını temsil eden kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımının teşvik edilmesine olan ihtiyacı açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor. McKinsey raporuna göre, kadınların potansiyelinin tam anlamıyla değerlendirilmesinin 2025’e kadar dünya ekonomisine katkısı 28 trilyon dolar olacak. Kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımı, güçlü kadın, güçlü toplum demek. Yapıcı ve akılcı enstrümanlarla desteklendiği takdirde, kadınların ne kadar başarılı olabildiklerini biliyor ve görüyoruz. Kadınların geride bırakılmadığı, dijital teknolojilerle daha fazla söz sahibi oldukları ve eşit imkânlara ulaşabildikleri bir dünyayı destekliyoruz.”
Kadına yönelik şiddetin tüm dünyada önemli bir sorun olduğunu kaydeden Süel, “Dünya Bankası, kadına yönelik şiddeti, her 3 kadından birini hayatları boyunca etkileyen küresel bir salgın olarak nitelendiriyor. Vodafone Grup Vakfı tarafından Türkiye dahil 9 ülkede yapılan başka bir araştırmaya göre, araştırmaya katılan çalışanların üçte ikisi aile içi şiddetin kariyerlerini olumsuz etkilediğini belirtiyor. Ağır bir insan hakkı ihlali ve ciddi bir toplumsal sorun olan kadına yönelik şiddetle mücadelenin teknolojinin gücünü kullanarak daha etkin yapılabileceğine inanıyoruz. Bu inançla, 6 yıl önce, Türkiye Vodafone Vakfı çatısı altında, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı desteğiyle Kırmızı Işık uygulamasını hayata geçirdik. Kırmızı Işık, kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda, kolluk kuvvetleri ya da yakınlarına kolaylıkla haber verebilmesini sağlıyor. Uygulamamız bugüne kadar 340 bini aşkın kadına ulaştı. Aktif kullanıcı sayısı ise aylık 2.500 kişi oldu” dedi.
Süel sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülke olarak bölgesel ve küresel bir güç olmak istiyorsak, kadınların potansiyelini iyi değerlendirmeliyiz. Kadınlara eğitimde olsun, sporda olsun, girişimcilikte olsun, her alanda fırsat pencereleri açmalıyız. Kadınların geleceği için yapacağımız her yatırım, ekonomik ve toplumsal kazanç olarak ülkemize geri dönecektir. Biz bu anlayışla kadınların güçlendirilmesine yönelik projelerimizi ilk günkü inanç ve heyecanımızla sürdürüyoruz. Bu yıl Dijital Benim İşim adıyla yeni bir proje başlattık. Bu projeyle, 18 yaş üstü kadınların dijital topluma kazandırılmasını ve bilgi teknolojileri eğitimi almış kadınların işgücüne katılımına olanak sağlamayı hedefliyoruz. Amacımız, kadınlarda dijital okuryazarlığın oluşturulması ve var olan becerilerin geliştirilmesi. Proje kapsamında kadınlara Dijital Okuryazarlık ve Dijital Pazarlama eğitimleri vereceğiz. 12 ilde yaklaşık 12 bin kadına ulaşmayı hedefliyoruz. Projemizden yararlanacak kadınların dijital dünyaya adaptasyon ve istihdama katılım konularında aldıkları eğitimlerle bir adım önde olacaklarını düşünüyoruz.”
Pandemiyle birlikte uzaktan çalışmanın yeni normal olduğuna dikkat çeken Süel, Müşteri Hizmetleri bünyesinde evden çalışma esasına dayalı yeni nesil çalışma sistemi geliştirdiklerini belirterek, “Bu sistemle, toplumumuzda çalışma hayatından bir sebeple uzak kalmış bireylere mekan bağımsız çalışarak gelir elde etme imkânı sunuyoruz. Kişiler, dijital teknolojiler sayesinde istedikleri yerden, istedikleri şekilde ve istedikleri kadar çalışabiliyor. Ev kadınları, engelli bireyler ve üniversite öğrencilerini önceliklendiren bir çalışma sistemi sunuyoruz. Bir anlamda, iş hayatına katılma konusunda yeni ve farklı bir pencere açıyoruz” diye konuştu.