Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Türkiye’nin tekstilde en önemli pazarı olan Almanya ve Birleşik Krallık’a ihracatı artırmak için Turkish Textile Network adı altında dört gün sürecek sanal ticaret heyeti düzenledi.
Türkiye’den ev tekstili ve giyimlik tekstil alanında faaliyet gösteren 26 firmanın yer aldığı heyet, ilgili ülkelerden 60’ın üzerinde üst düzey alıcı ile 270‘ten fazla B2B görüşme gerçekleştirecek.
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin ev sahipliğinde gerçekleştirilen dijital ticaret heyetinin açılış toplantısı, online olarak gerçekleştirildi. Dünya Gazetesi Yöneticisi Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıya katılan T.C Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, TİM Başkanı İsmail Gülle birer konuşma yaparken, T.C Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın ve T.C. Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın da görev yaptıkları ülkelerdeki son durum ile bu ülkelerde Türk firmaları için doğabilecek fırsatlar ve riskler konusunda bilgiler verdi.
Toplantıda açılış konuşması yapan UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, pandemi nedeniyle zorlu bir süreçten geçen ülkemizin bu sınavdan başarı ile çıkabilmek için ciddi bir uğraş verdiğine dikkat çekerek, UTİB olarak sürdürülebilir üretim ve ihracat için çok sayıda çalışmayı pandemiye rağmen iptal etmeden dijital ortamda sürdürdüklerini söyledi.
Almanya ve Birleşik Krallık’ın en önemli pazarlar arasında yer aldığına değinen Pınar Taşdelen Engin, “Sanal Ticaret Heyetimizle, her iki ülkeye yönelik ihracatımızı canlandırmayı, iş ve yatırım imkânları oluşturmayı amaçladık. Bu heyet Turkish Textile Network adı altında kurguladığımız ilk sektörel Ticaret Heyetimiz ve bu seriyi sektör olarak odağımızda olan ülkelerle devam ettirmek arzusundayız. Ev tekstili ve giyimlik tekstillerde faaliyet gösteren 26 firmamız heyette yer alıyor. Heyet kapsamında ilgili ülkelerden 60 tan fazla üst düzey ev tekstili ve giyimlik kumaş alıcısı firmalarımızla görüşme yapacak olup, 270 ‘ten fazla B2B görüşme organize edildi. Biz bu ticaret heyetini planlarken tekstil sektörümüzün çok güçlü olduğu iki alt ürün grubu olan Ev Tekstili ve Hazır Giyim Tekstilini dikkate aldık. Her iki alanda da Avrupa’nın en güçlü ticaret ortaklarındanız” diye konuştu.
Pınar Taşdelen Engin, Türkiye’nin Almanya pazarında tekstilde yüzde 5, ev tekstilinde ise yüzde 15 gibi son derece önemli bir pazar payı bulunduğunu hatırlatarak, “Bu durum tüm sektörler bağlamında çok büyük bir başarı. Aynı zamanda Almanya tekstil sektöründe bizim için Avrupa Birliği’ne açılan büyük bir kapı. Benzer şekilde Birleşik Krallık, 2019 yılı sonu itibarıyla 4. sırada yer alan temel pazarlarımızdan. Birleşik Krallık aynı zamanda 2019 yılı itibariyle dünya tekstil ithalatçı ülkeleri arasında da toplam 3,9 milyar dolar ithalat ile 16. Sırada yer alan yer alan önemli bir pazar. Birleşik Krallık en çok Çin, Türkiye ve Almanya’dan ithalat yapıyor. 2019 yılında Türkiye’nin Birleşik Krallık’a yaptığı tekstil ihracatı geçen seneye göre yüzde 5,33 artarak 377,5 milyon USD oldu. Ülkemiz, Birleşik Krallık tekstil pazarındaki üçüncü büyük oyuncu. Birleşik Krallık ise Türkiye’nin tekstil ihracatı yaptığı ülkeler arasında dördüncü sırada yer alıyor. Bu başarılı pozisyonu korumak ve geliştirmek sektörümüz için kritik önem taşıyor. Bildiğiniz gibi İngiltere aynı zamanda Ticaret Bakanlığımız tarafından tespit edilen dış ticarette öncelikli ülkeler arasında yer alıyor. Birleşik Krallık ayrıca Türkiye’nin en fazla dış ticaret fazlası verdiği iki ülkeden biridir. Bu açıdan çok farklı çok özel bir öneme sahip. Bu bağlamda Brexit sürecinden ülkemizin zarar görmemesi için Türkiye ile İngiltere arasında bir Serbest Ticaret Anlaşmasının tesis edilmesi ve rakiplerimize karşı dezavantajlı duruma düşmemek bizler için çok önemli. Bu konuda Bakanlığımızın değerli çalışmalarına katkıda bulunmaya daima hazırız” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle de konuşmasında, yılın ilk 10 aylık döneminde tekstil sektörü üzerinde Almanya ve Birleşik Krallık’a ihracatımızın toplam ihracatımızın yüzde 10’ unu oluşturduğunu söyledi. Bu verilerin tekstil sektörünün bu pazarlarda ağırlıklarını daha da artırma gerekliliğini ortaya koyduğunu kaydeden Gülle, “Dokuma kumaşlardan ipek ürünlerine ipliklere örme kumaşlara sektörümüz dünyada fark yaratan Made in Türkiye markasını her bir pazarımızda gururla yükselten sektörlerimizin de başında geldiğini ifade etmem gerekiyor. Son iki aydır kırdığımız ihracat rekorlarına sanal ticaret heyetlerimiz neticesinde imzalanan anlaşmalarının elbette önemli bir katkısı oldu. Geniş katılımla gerçekleşen bu sanal heyetlerin ihracatımıza etkisini uzun vadede çok daha iyi hissedeceğimiz kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Nisan ayında ihracatın kötü gittiğini belirten T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, hazirandan itibaren yavaş yavaş toparlanmaların başladığını belirterek, “Bizim belki de şanslı tarafımız 2018 yılında kriz yaşamamıştık 2019 un son çeyreğinde büyüme yakalamıştık. Sağlık sistemimiz gayet iyiydi. Ama bu kriz tabi ki Türkiye’yi de etkiledi. İkinci çeyrekte yüzde 9.9’luk bir küçülme geldi ekonomiden üçüncü çeyrek bugün açıklandı yüzde 6.7 büyüme gerçekleştirdik. Bugünlere kadar açıklanan rakamlara bakarsanız bu gerçekten en büyük büyüme rakamlarından bir tanesi. Çünkü reel baz da bir büyümemiz var. Geçen senenin üçüncü çeyreği ile karşılaştırdığımız zaman dördüncü çeyrek zor bir çeyrek olacak. Ama büyük ihtimalle Türkiye yılı pozitif büyüme ile bitiren 3 4 ülke arasında yer alacak. Bizim ülke olarak kendimize güvenmemiz lazım ikincisi katma değeri yüksek olan ürünlerin ihracatına yönelmemiz lazım. Ev tekstilinde gerçekten çok iddialıyız. Bizim Almanya’ya ihracatımız 380 milyon dolar civarında. Bu rakamı daha da artırmamız lazım. Almanya tek başına dünya ithalatında yüzde 3,6’lık paya sahip ve dünyada beşinci sırada. Almanya en fazla ihracat yaptığımız ikinci ülke. İngiltere’de bu dönem dijitalleşmenin yaşandığı dönem. Dolayısıyla elektronik ticaretinde çok önem kazandığı bir dönem. Bu alanı da kesinlikle boş bırakmamız gerekiyor. Türkiye’de internete erişim oranı 62 milyon kullanıcı var. 4,6 milyon tüketiciye ulaşmak çok önemli. Eğer elektronik ticareti iyi kullanabilirsek. Bu alanı en iyi şekilde değerlendirmemiz lazım. Dijitalleşme sürecinin bakanlık olarak destekliyoruz. Tek amacımız var ihracatçılarımızın bu dönemde doğru pazarlara en iyi şekilde yönlendirebilmek. Gelecek sene dünya ekonomisi tekrar rayına girecek. Ticarette tekrar artmaya başlayacak artacak yeter ki bir olalım birlik olalım” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından söz alan T.C. Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Alman ekonomisinin üçüncü çeyrekte 8,2 büyüdüğünü belirterek, “Almanya pandeminin açığını kapatmak amacıyla önümüzdeki dönem 180 milyar avro borçlanmaya gidiyor. Almanya en büyük ticaret ortağımız. Tekstil ve hazır giyimde de aynı şekilde. Mağaza ve alışveriş merkezlerine gelen kısıtlamalar bu sektörü de etkiliyor. Tüketicinin alışveriş yapma arzusu ve isteğinde belli bir düşüş olduğunu görülüyor alınan önlemler dolayısıyla online satışlarda daha çok artış olduğu görülüyor. Klasik mağaza zincirlerinin de online satışlara ağırlık verdiğini görüyoruz” dedi. Tedarikçilerin uzak doğudan yakın coğrafyaya döndüğünü söyleyen Aydın, ” Bu belki bizim için bir fırsat da olabilir” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz on bir ay boyunca İngiltere’nin salgınla mücadele ettiğini anlatan T.C. Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın ise İngiltere’nin hem Avrupa’da hem de dünyada en çok zarar gören ülkelerin başında geldiğini Brexit sürecinin de bunda etkili olduğunu söyledi. Yalçın, ”Bizim İngiltere ile ilişkilerimiz çok önemli ve kritik. İki ülke arasındaki ticaret, savunma sanayi ve güvenlik alanda önemli ilişkilere sahibiz. Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde yapılacak ticarette tabi ki bu sektöre de vergi artışı gümrük artışı konacak. Bu da bizim rekabetimizde diğer ülkelerle aramızda olan yarışı zorlayacak. Ama son iki haftalık buradaki gelişmelerin Avrupa birliği ile bir anlaşmanın yapılma ihtimalinin artırdığını söyleyebilirim. Anlaşma olmama halinde de biz kendimizi hazırlıyoruz. Ama bir anlaşma ihtimali arttığını söyleyebilirim. İngiltere’nin kaybının biraz daha fazla olacağını tahmin ediyorum o yüzden sağduyulu hareket edip bu işin sonuçlandırması gereken ağırlık olarak İngiltere olduğunu düşünüyorum” dedi.
Toplantının sonraki bölümlerinde T.C. Londra Ticaret Baş Müşaviri Mustafa Süleyman Beşli Birleşik Krallık, T.C. Berlin Ticaret Müşaviri Berrak Bilgen Beşergil ise Almanya ekonomilerindeki son durumu ve tüketici alışkanlıklarına yönelik birer sunum yaparken, C&A Ürün Müdürü Özgür Topal ve Isabelle Fabrics İş Geliştirme Direktörü Selda Nişanoğlu her iki ülkede Türk firmalarını bekleyen riskler ve fırsatlar konusundaki deneyimlerini aktardılar. Masterfind Consulting Yetkilisi Gözde Demirel Akan da özellikle internet üzerinden satış yapan firmaların taleplerinde olan artış nedeniyle Türkiye’ye ilginin arttığını dile getirdi.
Turkish Textile Network (TTN)’ün ilk dijital etkinliği olan Almanya-Birleşik Krallık Sanal Ticaret Heyeti 4 Aralık gününe kadar devam edecek.