2020’de ne çok gazetecilik mesleğini tartıştık değil mi? Gazeteciler dışında herkes yani gazetecimsiler, çakmalar, şantajcılar, kumpasçılar yıla damga vurdu. Son olarak da daha önce Bursa Büyükşehir Belediyesine şantaj yaptığını yazdığım Necmi İnce İznik’te iki iş adamından şantaj ve tehdit iddiasıyla para alırken suçüstü yapılarak tutuklanmıştı. Mahkemede serbest kalsa da tutuksuz olarak yargılanmaya devam ediyor.
Tekrar tekrar sizlere gazetecilik mesleğini anlatacak değilim, herkesin az çok fikri var bu konuda. Ama halka örnek olması gereken meslektaşlarımın hakaret etme lüksü olmadığının altını çizmem gerekir…
Bu Necmi kardeş ise yazık ki en kötü örneklerden! Büyükşehir Belediyesi reklam ve kendisinin istediği paraları vermediği için Başkan Alinur Aktaş hakkında sürekli ve planlı karalama kampanyası yürüten Necmi kardeş, yaptığı asılsız haberler yetmiyormuş gibi Başkana hakaret etmekten de geri kalmamış…
Eleştiri gazetecinin geninde vardır, kıyasıya eleştirebilirsin, anlamlı ve yerinde eleştiri eleştirileni doğru yönlendirebilir, yanlıştan döndürür. Bunda hepimiz hemfikiriz. Ama sadece ve sadece istediğin nakitleri, zarfları sana vermiyorlar diye karalama yapamazsın, çamur atamazsın, belden aşağı vuramazsın, hakaret edemezsin.
Ve son olarak; birçok davadan yargısı devam eden Necmi İNCE, Başkan Aktaş’a karşı gerçekleştirmiş olduğu hakaret eyleminden ötürü Bursa 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/365 Esas sayılı dosyasında “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret” suçundan 6.620 TL adli para cezası ile cezalandırıldı.
İnce daha önce yine hakaret suçundan 3 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmıştı. Ancak mahkeme hapis cezası ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti.
Bursa 25. Asliye Ceza Mahkemesi ise bu mahkemeye; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını yeniden değerlendirilmesi amacıyla gereğinin takdir ve ifası için bildirimde bulunulmasına hükmetti.
Öte yandan Necmi İnce ile ilgili Alinur Başkana karşı bir başka hakaret eylemi ile ilgili yargılama ise Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne halen devam ediyor.
Neden hakaret ediyor daha iyi anlamak için gelin aylar önce yazdığım yazıya da bir göz atın:
BURSA’DA 3 MİLYONLUK ŞANTAJ..!
Artık Bursa’da ve dahi Türkiye’de gazeteci olmak gerçekten zor ve sıkıntılı..!
Sorunun iki kademesi var… Birincisi bu gazeteci geçinip ve fakat şantajcı olup, yazarım haaa’cılar, diğeri de gerçekten yılların gazetecisi olup birinci tayfayı yok sayanlar. Ben en çok bu ikinci tayfaya dargınım. Çünkü onların görmezden geldiğini artık sosyal medya sayesinde halkın yok saymadığını, takip ve rağbet gördüklerini fark etmediler. Yada bu arsız tayfa ile uğraşmaktan korktular kim bilir…
Onlar birinci tayfayı yok sayadursunlar, işte o tayfa bu onurlu mesleğin hiç edilmesine, itibar ve güven kaybetmesine sebep oldu. Artık tüm gazeteciler aynı kategoride anılıyor. Yaşın yanında kuru yandı, kül oldu… El Fatiha…
Eskiden birine “Ustam” dediğinizde “Estağfurullah” kelimesini duyardınız, mütevazılık ne güzel şeydi.
Şimdilerde bazı arkadaşlar kendisi kendi yazdığı yazıyı paylaşırken “USTA GAZETECİ YAZDI” başlığını atıyor. Güler misin, ağlar mısın? Ben ağlarım… Tüm onurlu gazeteciler adına ağlarım hem de…
Diyorlar ki “Aman kardeşim, Necmi de kim, itibarı mı var, kim ciddiye alıyor onu, salla, boşver, yazma, vs…”
Evet son kez Necmi kim hepiniz öğreneceksiniz ve ben bundan sonra adını asla anmayacağım… Söz!
Necmi, AK Parti üyeliği, her dönem bir yerlerden milletvekilliği gibi aday adaylıkları ile partinin en parlak yıllarında kendine bir yer edinmiş, çıkardığı gazete ile birdenbire gazeteci oluvermiş, kimin sayesinde olduğu bilinmez Olay Tv’de dahi program yapmış bir arkadaş…
Ekmek parasıdır… Ekmek için, aş için tüm bu güç odaklarının içinde yer alma çabasına asla bir şey demiyorum. Öyle devam etseydi de sıkıntı yoktu zaten…
Benim arkadaşlık edebileceğim biri asla olmadı Necmi, arkamdan konuşup bir de “hakkını helal et, arkandan konuştum” dediği gün benim için bitmiş, selam dahi vermediğim biri haline gelmişti.
“Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer, ya satılıktır ya kiralık” paylaşımı ile de insana bakış açısı tarafımca tam olarak çözülmüş ve dikkat edilecekler listesine girmişti.
Sonrasında hep duyduk, o belediyeye bu kadar fatura kesmiş, bu belediyeden bu kadar para alıyormuş, falan filan…
Yazık ki; Bursa’da medya politikası konusunda her daim başarısız olan AK Parti’nin ve AK Partili Belediyelerin 3 yıl öncesine kadar böyle adaletsizlikler yapmasına kimse ses çıkaramadı.
Nitekim yatıp kalkıp sosyal medyadan AK Partiye söven bir adamın oğlu olan Necmi de bu politikasızlığı iyi kullandı. Parti büyükleri ile çekilmiş fotoğraflar onun için çok kapının anahtarı oldu.
Ama sonunda çuvalladı. Hem parti üyesi olup hem Büyükşehir Belediye Başkanına, hem İl Başkanına iftira ve mesnetsiz iddialarla saldıran Necmi, bel altı vuruşlarla Bursa’da çok kişinin konuştuğu bir isim haline geldi.
Ama kendisinin çok kişi tarafından konuşulması Necmi’ye para kazandırmıyordu. Necmi ortaya bir konu atıyor, o konuyu 5 kere yazacağım deyip 10 gün bekliyordu, hiç olmamış şeyleri yazıyor, kendinin de dediği gibi ÖZEL HAYAT’la ilgili, neredeyse kırmızı noktalı konulara girmesi sosyal medyadan şantaj yaptığı kişilerce ciddiye alınmıyordu.
Hal böyle olunca söylenenlere göre kendisi attı adımı…
Büyükşehir’den bir yönetici ile dışarıda görüşmek istediği ve bu görüşmenin yapıldığı da kayda değer bir iddia…
Şimdi gözlerinizi dört açın da okuyun Necmi’nin Büyükşehir Belediyesinden talebini içeren iletiyi!
“Benim 3 milyon lira kaybım var. Büyükşehir’den 3 yıldır ilan almıyorum, onlar yüzünden diğer belediyeler de vermiyor ilan. Versinler 3 milyonu yazmayayım..!”
Necmi…!
Sen nesin Necmi?
Sen şimdi gazeteci misin?
Senin için mi üzüleyim, ailen için mi üzüleyim, mesleğimizi bu hale getirdiğin için mi üzüleyim..?
Bursa böylesini gerçekten görmedi Necmi…
Bu yaptıklarının suç teşkil ettiğini sana kimse söylemedi mi Necmi?
