TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Eker, “Yerel turizm yönetimleri tek elden bütçesi olan bilimsel bakış açısıyla kamu ve STK birlikteliği ve ortak akıl ile yönetilmelidir” dedi.
Burkon Turizm Genel Müdürü ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Eker, “COVİD-19 Sonrası Turist Tercihlerindeki Yeni Eğilimler ve Destinasyon Yönetimi” konulu panele katıldı. Turizme bilimsel olarak yaklaşılması gerektiğine dikkat çeken Hasan Eker, turizm sektörünün tek elden yönetilmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, turizmi yönetecek bir yerel üst yapının şart olduğunu söyledi.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanlığı ile Turizm Destinasyon Geliştirme Derneği ortaklıyla düzenlenen “COVİD-19 sonrası turist tercihlerindeki yeni eğilimler ve destinasyon yönetimi” konulu panele, University of Central Florida / Rosen College of Hospitality Management Prof. Dr. Fevzi Okumuş, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Eker, Kayseri Üniversitesi Rektörü. Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan konuk olurken organize edilen programın moderatörlüğünü ise BAİBÜ Turizm Fakültesi Dekanı ve TDGD Kurucu Üyesi Prof. Dr. Asım Saldamlı yaptı.
“ŞEHİRDE TURİZMİN GELİŞMESİNDE BELEDİYE BAŞKANI ÇOK ÖNEMLİ”
Online toplantıdaki konuşmasında Belediye başkanlarının turizmin gelişebilmesinde çok önemli rolü olduğunun altını çizen Burkon Turizm Genel Müdürü ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Eker, “Bursa’da iki tane turizm zirvesi yaptım ulusal ve uluslararası konuşmacılar getirdim. Turizm bilimsel bir şey kalıcı olan, bütçesi olan ve tek elden yönetilmesi lazım. Turizm zirvelerinde öneriler alıyoruz aldığımız 80 önerilerin 60 – 70’i belediye başkanlarının çözeceği konular olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle belediye başkanı bir şehirde turizmin gelişmesinde çok önemli yer alıyor” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN TURİZM GELİRİ YÜZDE 70 ORANINDA DÜŞTÜ”
Türkiye ve dünyadaki turizm gelirleri hakkında bilgi veren Seyahat Acenteler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Eker, “2019 yılında 51 milyon turist ağırlayarak 34 milyon dolarla yılımızı kapatırken, 2020 yılında ise 15 milyon turist ve 11 milyon dolar gelirle kapacağız. Türkiye’nin gelirinde yüzde 70 oranında bir düşüş oldu. Bunun yanında diğer ülkelere bakıldığında İtalya’da yüzde 43, Hırvatistan’da yüzde 53, İspanya’da yüzde 76 ve Mısır’da ise yüzde 82’lik bir düşüş oldu. Şimdi Hırvatistan ve İtalya’ya bakıldığın daha az düşüş olduğu gözlemleniyor. Bunun nedeni de Avrupa ilkelerine yakın olmalarından kaynaklanıyor. Bireysel seyahatler ve araçlarla seyahatler etme arttığı için yakın çevrede bir artış oldu. Otelcilik sektöründe fiyatlarda yüzde 30 azalma gelirlerde ise yüzde 66 oranında bir azalma söz konusu. Bu verilerde ilk üç ay pandemi yoktu. Pandemiyi çıkartırsa bu oranlar da artacaktır. Seyahat acentalarında yüzde 85 rezervasyon kaybı var, Nisan’dan itibaren de tamamen durduğunu ifade edebiliriz” şeklinde konuştu.
“2019 YILI TURİZM GELİRİNİ HEDEFLİYORUZ”
2021 yılı turizminin iki dönemde değerlendirdiklerini belirten Eker, “Gelecek yıl için Türkiye’de turizmi iki dönemde değerlendirilmesi lazım. Birinci yarıyı ayrı, ikinci yarıyı ayrı ele almalıyız. Haziran ayında yavaş yavaş artacağını düşünüyoruz. Bu tabi ki yeni aşıların başarısı ve yeni salgınların olmaması ile mutasyonların durumuna bağlı kalarak söyleyebiliyoruz. DSÖ’da 2021’in üçüncü çeyreğinden itibaren turizmin yavaş yavaş artacağını düşünüyor. 2019 yılını hedeflediğimiz için, önümüzdeki yıl da sadece 2019’ün yüzde 50’sini sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Dünya Turizm Örgütü’nün pandemi öncesindeki verilerinde de bireysel turizmin artacağı ön görülüyordu. Covid süreci ile beraber de zaten arttı. Önümüzdeki yıllarda bireysel turizmin artacağı kesin gibi. Sağlık turizmi çok artıyor, yine sağlık turizminde de önemli bir artış bekliyoruz” diye sözlerini sonlandırdı.