Herkesin tek arzusu 2021’e bildiğin koşa koşa girmekti. Kaçmak istedik resmen eski yılın virüsünden, depreminden, selinden, ekonomik küresel krizinden… Ne değişti diyorlar, tükenmiş umutlar resetlendi diyorum. Ki buna gerçekten çok ihtiyacımız vardı.
Halk için durum bundan ibaret…
Siyaset desen o ne yeni yıl, ne virüs, ne kriz dinliyor, tam gaz devam… Yine, yeni, yeniden türban krizi gündemi meşgul etmeye devam ediyor, benim için çok sıkıcı, siyasetçiler için çok kurtarıcı bir konu…
Sıkıştın mı koy gündeme türbanı… Ak Partililerin 28 Şubat’ı temcit pilavı misali sıkça gündeme getirmesinden Cumhuriyet Halk Partililer de ders almış, türban konusunu saçma sapan şekilde bumerang yaptırmaya çalışıyorlar ama nafile…
CHP kendi partisinin içi taciz, tecavüz, kadın şiddeti konuları ile çalkalanırken türbanı gündeme getirerek bu ahlaksızlıkları bastıramaz, o zor biraz…
Üstelik artık CHP’nin, ulusalcı yapısına gönül vermiş o başı kapalı teyzelerimize hala hitap ettiğini düşünmüyorum. Aksine, adı HDP ile anıldığından beri çok kan kaybetti parti…
BURSA’NIN EN İŞ BİLMEZ İL BAŞKANI
“Hepimizin devası” ve “Biz hazırız” sloganlarıyla sahaya inen Deva Partisi Bursa’da kime deva oldu, bilen bir adım öne çıksın…
İl Başkanı olarak atanan Serkan Özgöz’le ilgili şikayetler ayyuka çıktı. Gazetecilere atılan mesajlara bakarsak durum inanılır gibi değil. Hiçbir şekilde teşkilatlanmaya gitmeyen Özgöz’ün Fomara’da il binası olarak tutulan ofisi Nilüfer’e taşıyacağına dair bilgiler geliyor. Tüm partilerin il teşkilat binaları Fomara’da iken hangi akla hizmet Nilüfer’e taşınır bir partinin il binası? Her şehrin bir dokusu vardır ve o dokuya göre il binaları hep aynı bölgede olur. Tüm partilerin genel merkezleri Balgat’ta iken Kızılay’a taşınmasını önerirse Genel Başkana sayın Özgöz, şaşırmayacağız demek ki..! Yada İstanbul Taksim’deki il binasını Bebek’e taşımak ciks olurdu herhalde Özgöz’e göre… Gerçekten abesle iştigal hareketler bunlar..!
İl kongresini toparlayıp gerçekleştiremediği için büyük kongrede etkisiz eleman olan Bursa Deva’nın; il yönetimini 5 aydır 75’e tamamlayamaması da içler acısı durum. Koskoca 5 ayda sadece Harmancık ve Orhaneli’ye ilçe başkanı ataması yapabilen Özgöz’ün, teşkilatta görev almak isteyen gönüllüleri “işyerine giriş mülakatı” kıvamında sorguya çekmesini en iyimser yaklaşımla hadsizlik olarak tanımlayabiliriz.
En vahimi de Özgöz’ün; Deva teşkilatlarında görev almak isteyen Kürt vatandaşlara olumsuz yaklaşım iddiası… Ayrımcılık, kayrımcılık Bursa teşkilatında daha en başından başladıysa vay Deva’nın, vay Ali Babacan’ın haline..!
Diğer illerden gelen bilgiler Deva’ya ilginin oldukça yüksek seyrettiğini göstermesine rağmen Bursa’da adı anılmayan parti olmasına bu şartlarda anlamak gerek sanırım, Genel Başkan Ali Babacan nasıl – ne kadar anlar, yakında göreceğiz.
Öyle yada böyle Deva Partisinin ilk seçimde boy göstermesinin, Ak Partinin elindeki tek büyük şehir Bursa’da hiçlik kıvamında yaklaşımıyla mümkün olmayacağını Babacan görecektir. Konunun özü şu ki, Serkan Özgöz’ün siyaseti bilmediği kesindir ve kendisinden sonra görevi kim devir alırsa alsın, teşkilatı toparlaması zor ve sancılı olacaktır.
Ali Babacan’ın Bursa’da kimlerin aklıyla hareket ettiğini bilmiyoruz ama Bursa’nın hafife alındığı, en büyük hatanın da İl başkanı atamasında yaptığını söylemek artık kaçınılmaz oldu, zira Serkan Özgöz ne kendisini ne de partisini anlatmak için basın mensuplarıyla irtibat kurma gereği duymadığı gibi, muhalif parti görüntüsü dahi vermiyor… Var mı bir bildiği, vardır belki ama, o bildiğinin yanlış olduğu kesin..!