Eski bir şehri, yıllardır modern, turistik bir şehir yapmakla kalmadı, Eskişehir model oldu.
21 Yıldır Belediye başkanı olan sayın Yılmaz Büyükerşen, son yıllarda:
‘Köylüyü yeniden milletin efendisi yapacağız’ diyerek yıllardır hizmet vermekte..
Çiftçiye bir telefonu çok görmeden, onun sorunlarına dokunmak ne kadar güzel bir davranış.
Ekonomik olarak zor günlerden geçen üreticilere Tarımsal Kalkınma Projeleri ile destek olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve çalışma yapmak isteyen tüm Belediyelerle ortak projeler yapıyor.
Uzun yıllar çizgisini bozmayan bir kişiliğe sahip:
–Sanata ve sanatçıya değer veriyor,
– Ruhunda ötekileştirme yok, kimseyi dışlamıyor,
– Ayrım yapmadan, hor görmeden,
– İnsanlarla samimi, güçlü ve eşit ilişkiler kuruyor,
– Hedeflerini ve vaatlerini çok gerçekçi anlatıyor, olanaksızı başarmaktan söz etmiyor,
– İnançlı, fanatik değil, alabildiğine mütevazi,
– Çok çalışıyor,
– Kadınlara söz hakkı veriyor,
– Proje ve sonuç odaklı davranıyor, yaptıklarının etkilerini mutlaka ölçüyor,
– Ekibiyle yüksek bir uyum ve sinerji içinde çalışıyor, katılım süreçlerini sonuna kadar işletiyor,
– “Ben bilirim, benim doğru” demiyor,
-Girişimci, geçmişle geleceği sentezleyip ilklere imza atıyor,
– Köylüyü millettin efendisi kabul ediyor.
Neden mi?..
1925-1937 yıllarını örnek alıyor.
Ne olmuştu?
* Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizde tarımın gelişmesi için Avrupa’nın en önemli akademisyenlerini ülkemize defalarca davet etmiş, Eskişehir’de dâhil olmak üzere küçük ve büyükbaş hayvancılığın gelişmesi amacıyla çalışmalar yaptırtmıştır.
* Ankara’da; kooperatif kurmuş, kendi parasıyla satın aldığı, ot bitmez denilen Atatürk Orman Çiftliği’nde traktöre binmiş ve tarla süren bir lideri sayın Büyükerşen örnek almıştır.
Geçmişi çok iyi özümseyip, 21. yüzyıl teknolojisini de kullanarak tarımda model ülkelerden biri olmaya aday..
Doğru ve yerinde tarım ve hayvancılık politikalarını kırsal kesimde uygulayıp, köylerden kentlere olan göçleri azaltmak ilk adamları atmış..
İthalata dayalı olmayan, doğru politikalarla kısa bir sürede tarımı ülkemizin yeniden Cumhuriyet’in ilk yıllarında olduğu gibi Avrupa’nın yükselen yıldızı olacağına inancının tam olduğunu her konuşmasında ifade ediyor.
Meraların satılmayıp, kalıcı olmasını ve hayvancılık için çok önemli olduğunu vurguluyor.
Hayvan ithalatından öte çobanların bile artık ithal olduğunu belirten Büyükerşen, “Biz kökleri köyde olan ama iş bulma umuduyla kente gitmiş asgari ücrete çalışan genç evlatlarımız yeniden ata topraklarına dönsün, bu ülkede üretime katkı sağlasınlar istiyoruz. Bu işi nasıl yapacağını bilmeyen evlatlarımıza hayvan, fide, fidan desteklerimizle, kendi işlerinin patronları olsunlar istiyoruz.
Gururla ‘Çobanım’, ‘Çiftçiyim’ diyebilen gençlerdir bu ülkenin umudu. Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir! ” sözünden yola çıkarak, yeniden köylüyü bu milletin efendisi yapmak istiyoruz. Çünkü kurtuluşumuz doğru tarım politikalarıyla gerçekleşecek tarımsal kalkınmadan geçiyor.” Diyerek, diğer belediyelere örnek davranış sergiliyor.