Bu pandemi süreci, hepimize belli alışkanlıklar kazandırdı.
Çoğumuz; virüs kapma korkusuyla örneğin en yakınlarımıza bile doya doya sarılamadık.
El sıkışmadık.
Ev ziyaretleri yapamadık…
Canlarımızın, cenazelerine gidemedik.
Ve giderek tembelleştik!
Hafta sonlarını evlerimizde pijamayla oturmayı benimsedik!
Sayın sağlık Bakanı bir tweetinde; tehlikeli sosyal mesafeleri anlatmaya 149 santimetreden başlıyor ve “Mesafe azaldıkça risk artar” diyerek 122 cm. de bitiriyor!..
Yani “Covid-19’un bulaşmaması için, maskeye ilaveten, iki kişi arasında en az 149 cm. olmalı” diyor.
Günaydın demek içimden geliyor.
Neden mi? Kendisi de partisinin il kongrelerin de olduğu gibi; lebalep doldurulmuş Cenaze töreninde resimlendi.
Millete her gün kendi çapında baba nasihatleri veren, “Aman kalabalık ortamlara girmeyin, yoksa bu salgın hiçbir zaman bitmez” diyen Sağlık Bakanı da iktidar erkânıyla birlikte Lebaleb dolu,mesafe 14cm’e inmiş cenazede boy gösterdi.
Maalesef :
*Son günler de günlük sayı 10 bine dayanmış bulunuyor.
*Patlama daha çok AKP İl Kongrelerinin yapıldığı kentlerde gözleniyor.
*Esnaf kan ağlarken, 100 bin kepenk bir daha açılmamak üzere kapanmış.
*40 bin şirket faaliyetine son vermiş.
*Lokantalar, kafeler, düğün salonları aylardır açılmayı bekliyor.
*Yüzlerce hekim ve sağlık çalışanı can kurtarmaya çalışırken şehit oluyor.
*65 yaş ve üzeri neredeyse 1 yıldır yarı açık cezaevi hayatı yaşıyor.
*Sendikalar, dernekler, bina yönetimleri ve sivil toplum kuruluşları maske ve mesafeye dikkat ederek bile genel kurul yapamıyor.
*İnsanlar en yakınlarının cenazelerini 10-15 kişiyle son yolculuğa uğurlarken, AKP il kongreleri lebalep dolu salonlarda gerçekleşiyor!..
Ne diyelim?
Koronaya karşı onca önlem alınmışken ve başta sağlık bakanı olmak üzere tıp dünyası “aman gevşemeyelim” diye çırpınırken “Lebaleb doldurulan salonlara sevinmek” …
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.
Geçmişe özlem, daha çok artıyor.
Bu günün gençliğine:
“Biz güzel günlerin GELECEĞİNE inandırılmış bir nesil iken……
Şimdi geçmiş günlerini özleyen bir nesil olduk.
Güzel GÜNLERE çabuk kavuşmak dileğiyle.”
GÜNAYDIN!…
