Bursa Genç Sanayici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği’nin (GESİAD), 30. Yıl Söyleşileri kapsamında düzenlediği online söyleşilerin üçüncü konuğu, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Orhan Turan oldu.
1991 yılında kurulan ve bu yıl 30. yılını kutlayan GESİAD, bu kapsamda düzenlediği etkinliklerini tüm hızıyla sürdürüyor. Bu çerçevede online olarak yapılan 30. Yıl Söyleşileri’nin konuğu olan TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan, “Pandemi, insanlık tarihinde kitap ayracı gibi bir dönemi başlattı. Geçmişin alışkanlıkları ile hayatımızı devam ettirmemiz artık pek mümkün değil. Dünyanın ve ülkemizin hazırlıksız yakalandığı pandemi sürecinde önce sağlık, sonra ekonomik, sosyal ve toplumsal anlamda zor bir yılı geride bıraktık. Ve önümüzdeki en azından 6 ay boyunca rehavete kapılma lüksümüz yok” dedi.
GESİAD üyesi Göktuğ Konukoğulları moderatörlüğünde gerçekleşen programın açılışında konuşan GESİAD Başkanı Murat Kaya, “Bursa Genç Sanayici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği olarak bu sene 30’uncu yılımıza ulaştık. Otomotivden tekstile, makineden gıda ve inşaata kadar sanayi sektörü ile turizm sağlık, lojistik ve sigorta gibi hizmetler alanında yoğunlaşan üyelerimiz geride kalan sürede olduğu gibi bugün de Bursa ve ülkemiz ekonomisine çok önemli katkılar sağlamaktadır. Üyelerimiz işyerlerinde 12 bin kişi istihdam etmekte. Bu, göz ardı edilemeyecek bir sayıdır” dedi.
Pandeminin hayatın doğal akışı ile birlikte, üretimden dış ticarete kadar ekonomik faaliyetleri de etkilediğini söyleyen Başkan Kaya, “GESİAD olarak bu dönemde üyelerimizin nabzını tutmak adına 2 anket gerçekleştirdik ve üyelerimizin beklentileri ile önerilerini ilgililere ilettik. Yine bu dönemde üye ilişkilerine her zamankinden daha fazla önem verdik ve yönetim kurulu olarak pandemi kuralları çerçevesinde üye ziyaretleri gerçekleştirdik” diye konuştu.
“GESİAD, sağlam temeller üzerinde kurulduğu için 30 yaşına geldi”
GESİAD’ın 2016-2017 yıllarında başkanlığı yapan şimdilerde ise Marmara ve İç Anadolu Sanayici ve İş Adamları Derneği (MARSİFED) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Ramazan Kaya ise, “GESİAD, sağlam temeller üzerine oturtulduğu için bu yıl 30. kuruluş yılımızı kutluyoruz. Daha da güçlenerek, genç nesillere ve iş dünyamıza hizmet vermeye devam etmekteyiz. Ben de bu derneğin bir parçası olduğum ve hizmet verdiğim için çok mutluyum. Derneğimizin kuruluşundan bugüne kadar emek gösteren tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
‘Önce Küçüğü Düşün’ ilkesi önceliğimiz olmalı
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Orhan Turan da, özellikle kriz dönemlerinde ihracat pazarlarında yaşanan daralmaları, esnek ve çevik yapısıyla çözme kabiliyeti yüksek bir iş dünyamız olduğunu söyledi.
Her türlü belirsizliğin, ekonomik krizin, afet ve Kovid-19 gibi salgınların büyük ölçüde KOBİ’leri etkilediğini söyleyen Turan, şunları söyledi: “Mikro ve küçük ölçekli işletmelerimiz, özellikle finansmana erişim, nakit akışı, vergi ve SGK ödemeleri gibi sorunlarla mücadele ediyor. İşletmelerimizin finansmana erişim ve ödeme sorunlarına doğru ve etkin destek mekanizmaları ile çözüm üretmeliyiz. Özellikle ekonomimizin çarklarının dönmesini sağlayan KOBİ’lerimizin kırılganlıklarının derinleşmemesi için finansmana erişimden ödeme sorunlarına ek önlemler alınması gerekiyor. Bu noktada ülkemizin demokratik reform paketi ile hibe paketine de ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. İşletmelerimize bu dönemde can suyu için hibe paketi yani karşılıksız geri ödemesiz desteklerin devreye alınması gerekiyor. Finansmana erişimin zorlaştığı, bankaların bu dönemde bırakın kredi vermeyi, artan faiz oranları ile borçların ödenmesinde yaşanan sıkıntılar hala devam ediyor. O nedenle ‘Önce Küçüğü Düşün’ ilkesi ekonomide ne yaparsak yapalım önceliklerimiz arasında yer almalı.”
“Orta Gelir, Orta Demokrasi ve Orta Eğitim tuzaklarından kurtulmalıyız”
Ülkemizin dalgalı bir büyüme sergilemesi yerine sürdürülebilir ve kaliteli bir büyüme patikasına girmesi istihdam ve işgücü piyasası açısından çok önemli diyen Turan, şöyle devam etti: “Yatırım ortamını iyileştirmek ve güven iklimini yaratmak zorundayız. Bunun için güven veren bir para ve maliye politikasına, ekonominin yapısal dönüşümüne ve ulaşılacak gerçekçi hedefler ile bir yol haritasına ihtiyacımız var. Toplam faktör verimliliğine odaklanarak, katma değeri yüksek bir ekonomiye geçmek için ‘Orta Gelir, Orta Demokrasi ve Orta Eğitim’ tuzaklarından bir an önce kurtulmalıyız. Ülkemizin en öncelikli odak alanlarından birisinin verimlilik artışı olduğunu düşünüyoruz. Yaratıcı düşünce, girişimci ruh ve inovasyon ancak eleştirel düşüncenin hayata geçtiği toplumlarda ortaya çıkar. Demokratik reformların hukukun üstünlüğü temelinde çerçevelenmesi ve özgürlükleri genişletmesi en öncelikli beklentimiz.”
“Türkiye ile üretim ve tedarikte rekabet edecek bir ülke yok”
Pandemi ile uluslararası ticarette güçlü fırsatlar ve risklerin ortaya çıktığını belirten Başkan Turan, “Her dört operasyondan birinin yer değiştirme potansiyeli taşıdığı bu yeni dönemde, bugün yöneticilerin yüzde 90’ının dayanıklılığa yatırım yapması, öncü sinyalleri veriyor. Dünyada artık basit, esnek ve daha kısa değer zincirlerinin oluşturulmasına yönelik bir yaklaşım önem kazandı. Küresel tedarik zincirinde çok merkezli ve bölgesel hatta ulusal yapılanmaları öne çıkaran modeller öne çıkıyor. Her zaman söylediğimi tekrarlamak isterim. Almanya’nın doğusu ile Çin’in batısı arasında kalan bölgede Türkiye ile üretim ve tedarikte rekabet edecek bir ülke yok. Ülkemizin stratejik olarak, AB ve Orta Doğu pazarına yakınlığı, tedarik merkezi olarak öne çıkmasında avantajlı bir konum yaratıyor” ifadelerini kullandı.
“Tedarik sıkıntısı derinleşebilir”
Dünya genelinde tedarik zincirinde sıkıntılar olduğunu da vurgulayan Turan, “Şu anda iş dünyasının yaşadığı en büyük zorluklardan biri de tedarikte yaşanan aksamalar. Çünkü yalnızca ülkemizde değil dünya genelinde tedarik zincirinde özellikle ham madde tedarikinde ciddi aksamalar var. Pandemi nedeniyle ülkelerin ekonomilerini kapatmaları ve lojistik sıkıntılar, tedarik zincirinde kopmalara neden oldu. Hammadde girdi fiyatlarındaki artışa ek olarak küresel düzeyde yaşanan konteyner sıkıntısı, ithalatta navlun maliyetlerini yaklaşık 5-6 kat artırdı. Bu durum ülkemiz ihracatına olumsuz bir etki yaratacaktır. Önümüzdeki günlerde bu sıkıntının derinleşmesi muhtemel görünüyor” şeklinde konuştu.
“Elimizdeki en kuvvetli aşı; eğitim ve üretim”
Ekonomilerin güven üzerine inşa edildiğini söyleyen Turan, sözlerini şöyle noktaladı: “Ülkemizin içine düştüğü ‘enflasyon-faiz-kur’ sarmalından kurtulması; çift haneli işsizlik rakamlarını aşağı çekmesi, özellikle genç işsizlik ile kadınların işgücüne katılımını, acilen artıracak ek politikalar uygulaması gerekiyor. Çağımız dijitalleşmenin hayatın her alanını etki altına aldığı teknoloji çağı. Çağın gereklerini karşılayan nitelikli bir eğitim sistemi ve elbette üretim ekonomisi, elimizdeki en kuvvetli aşı. Toplumsal refah için toplumun yüzde 100 katılımı önemli. Pozitif ayrımcılık değil toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde adil bir sistemin inşası ile kadın-erkek birlikte hayatı dönüştürme gücüne sahibiz.”
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Orhan Turan, konuşmasının ardından üyelerin sorularını da cevapladı.
