1932 yılıydı.
Düşüncelerini savunmak için karakterinden taviz vermeyen, zoru görünce eğilip bükülmeyen, Mustafa Kemal’e bile kafa tutmaktan çekinmeyen bu mangal yürekli ve atak kişiliğiyle tanınan Reşit Galip, Milli Eğitim Bakanı oldu.
*Bu Kuvvacı, Ege dağlarında mücadele eden genç bir hekimdi.
* Aydın Milletvekili idi.
*Halk evleri’nin kuruluşunda etkin rol oynadı.
*Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin yönetiminde yer aldı.
*Üniversite reformu yaptı.
*Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni hayata geçirdi.
*Kadın hakları savunucusuydu.
*Kitap kurduydu.
Bakanlığı döneminde; maalesef zatürree oldu, bakanlığı bıraktı ve 41 yaşın da yaşamını yitirdi.
Andımız:
……
“Ne Mutlu Türküm Diyene!” dizelerini yazan:
İşte bu korkusuz, gerçek reformcu Reşit Galip’ di..
***
Japonya’da yaşayana, Japon,
Rusya’da yaşayana, Rus,
Almanya’da yaşayana, Alman,
Arabistan’da yaşayana, Arap,
Türkiye’de yaşayana, Türk, diyebiliriz.
Öyleyse; yıllardır benliğimize kazınan: “Ne Mutlu Türküm Diyene!” dizeleri ne oldu da yasak getirildi?
Neden andımız kaldırıldı?…
Andımız okutulan milli eğitim sistemi, Reşit Galipler gibi yurtsever, özgür karakterli, özgüvenli, mücadeleci, toplumcu, sorumluluk duygusuna sahip, ilerici, insan odaklı evlatlar yetiştirmeyi amaçlar.
“Ne Mutlu Türküm Diyene!” demek suç mu?..