Türkiye’de her gün 1.5 milyon aşı yapılacağını duyduğumda çok sevindim. Sevincimiz, biraz ötelendi ve endişe etmeye başladık. .Uygulamalar ve sonuçlar, üzücü.
TÜRKİYE COVID-19 HASTA TABLOSU. 23 MART 2021.TEST SAYISI. 211.848. VAKA SAYISI. 26.182’de gösterilirken, tıklım tıklım(lebalep)toplantılar yapılırken, mesafe, hijyen falan diye televizyona çıkıp hiç kimse konuşmasın, halk sağlığı ile bu kadar alay etmek nereye kadar?
“Bu kadar milyon doz aşı” aldık, alacağız ve beklemede?..
Ben, 55-65 yaş gurubundayım. E- nabız’a başvurdum. Cevap :”Saygıdeğer Vatandaşımız, şu an aşı hakkınız bulunmamaktadır.” yazısı ile karşılaştım.
Acaba diyorum; yerli aşıyı mı bekleyeceğiz?
Türkiye’de aşı üretim çalışmalarından söz ederken, Koçak Farma’nın çalışmalarından da söz edelim.
Firmanın CEO’su Uzm. Dr. Hakan Koçak “Koçak Farma’nın inaktif COVID-19 aşısının Faz-1 çalışmalarının başladığını”, ‘Aşıda dev adım’ bülteniyle duyurdu.
Koçak Farma tarafından geliştirilen ve preklinik (Geliştirilen ilacın deney hayvanlarında ya da insanlarda mikrodozlar halinde uygulanarak etkene verilen cevap araştırması) çalışmaları tamamlanan Koçak Farma inaktif COVID-19 aşısının Faz-1 çalışmaları 23 Mart günü (iki gün önce), ilk gönüllülere uygulanarak başlamış.
COVID-19’a karşı geliştirilen Koçak-19 inaktif COVID-19 aşısı, 18-55 yaş arasında sağlıklı gönüllülere uygulanacaktır. Koçak Farma aşısı aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) aday aşı listesinde de yer almaktadır. Koçak Farma, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge merkezinde 100 civarında bilim insanı yeni ürünler, biyoteknolojik ürünler ve aşılar ile ilgili araştırmalar yapmaktadır.
Firma, inaktif COVID-19 aşısının üretimi için zorunlu olan BSL-3/ABSL-3 laboratuvar ve üretim tesislerine sahip, ülkemizde tek ilaç firması kabul ediliyor.
Haydi hayırlısı…
AŞI PASAPORTU
Korona virüse karşı yapılan aşının ikinci dozunu yaptıranlara aşı kartı veriliyor.
E-Nabız uygulamasında Türkçe ve İngilizce barkod’a yazılıyor.
Bu aşı pasaportu olarak kabul edilmeli.
Yetkililerin IATA ve Avrupa Birliği nezdinde bu aşı pasaportunu kabul ettirmek için elinden geleni yapması gerekmez mi?
Avrupa ülkeleri Çin aşısını aşı pasaportu sınıfına almamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Aşıyı itip kakarken, kullandıkları aşıların birinde ciddi sorunlar da çıktı.
Gerçi 5-6 milyon uygulamada bir görülen kan pıhtılaşması gibi sorunların önemsenmeyeceği Dünya Sağlık Örgütü’nce vurgulanıyor. Ama belli ki tartışmalar sürecek.
Önemli gelişme, ayırımcılık iddialarına rağmen aşı pasaportu giderek önem kazanıyor.
Belli bir süre içinde iki doz aşı yaptırmış ve üzerinden 14 gün geçmiş kişiler bu pasaportlarla çok daha rahat havayolu yolculukları yapacaklar.
Türk bilim adamlarına da görev düşüyor.
Elbette Çin’e ve aşının imalatçılarına da büyük görev düşüyor.
‘Türk Aşı Pasaportu’ üzerinde çok durmalıyız.
Özellikle havayolu yolculuğu için bu pasaport çok gerekli.
Avrupalıların, Amerikalıların çoğu aşı yaptıranlar bu yıl Türkiye’ye rahatça uçacaklar.
Bunun karşılığında bizim de aynı haklardan yararlanmamız için zamanı iyi kullanmamız gerekir.
Şimdi BioNTech aşısı Türkiye’de devreye giriyor.
Bu aşıyı olanlar belki de daha rahat aşı pasaportu alacaklar.
O zaman ülke içinde bir ayırım başlayacak ki, bu çok hoş bir durum değil…
Gelecekte bütün yolculuklar için aşılanmış olmak daima bir rahatlık getirecektir.
Daha genç nüfusumuz aşılandıkça bu pasaportun varlığı çok ama çok daha önemli olacaktır. IATA ve Avrupa Birliği’ne yakayı kaptırmamak, savaşa şimdiden başlamak gerekmez mi?
