Güler Buğday;
Bursa siyasetinde il başkanı olmuş, milletvekili seçilmiş, parti meclisi üyeliği görevinde bulunmuş, genel başkan yardımcısı makamına oturmuş kimi siyasetçilerin manevi ninesi, annesi, ablası olduğunu iddia eden gazeteci.
Evine gelen, elini öpen, sofra hazırlamasında yardımcı olan kimi kişiler onun manevi oğlu, kızı,kardeşi vede torunu.
Kaç gündür evinin büyük yada ortanca oğlu Sarıbal’ı aklamak için didinip duruyor.
Toprak adam dediği şahsın talihsiz paylaşımına tepki verenleri ihanetle suçluyor, hain ilan ediyor.
Çok okuyan ve yazan! sayın Buğday oğlunu eleştirenleri okumamış cahiller olarak suçluyor, oğlunu kıskanmakla itham ediyor.
Sayın Buğday Trabzon’a yolunuz düşerse eğer Atatürk Köşkünü ziyaret edin lütfen.
Üst katta duvara asılı Türkiye haritasını göreceksiniz.
O haritaya dikkatli baktığınızda bazı işaretler dikkatinizi çekecektir elbet. Elazığ ve Erzincan’ın da işaretlendiği haritada, Tunceli’deki işaretlenme ve çizimlerin yoğunlukta olduğunu göreceksiniz.
Bu haritanın altındaki plakette, ” Tunceli’de zuhur eden isyanda askeri durumu gösteren taktik işaretler bizzat Atatürk tarafından çizilmiştir” ifadesini de okuyacaksınızdır.
Yine biraz araştırırsanız Mustafa Kemal Atatürk’ün, 1 Kasım 1936 yılında TBMM’de yaptığı konuşmada ” Dersim’deki ağalık düzeni sorunu Türkiye’nin en önemli iç sorunudur” dediğini okuyacaksınız.
Hatta bu konu için İsmet İnönü ve Bayar’a raporlar hazırlattığına da tanık olacaksınız.
Londra’da ”Public Recard Office” arşivlerini incelediğinizde Seyit Rıza’nın İngiltere Dışişleri Bakanına, 30 Temmuz 1937 tarihli ”3 milyon Kürt yardımınızı bekliyor” mektubu ile karşılaşacaksınız.
Mektubun altındaki imza ise Dersim Generali Seyit Rıza ile atılmıştı. Ben Türk Silahlı Kuvvetlerinde Dersim Generali Seyit Rıza diye bir isme rastlamadım, siz araştırmacı yazar olarak belki görmüşsünüzdür!
Diğer yandan isyandan önce 101.000 olan Dersim bölgesinin nüfusu, isyandan sonra 94.600 olarak kayıtlara geçmişti. Benim anlamadığım 2.905.400 Kürt vatandaşımız nereden geldi?
Seyit Rıza Hesenan aşireti lideriydi. İsyana katılanlar Abasan, Haydaran, Demenan, Kureyşan ve Yusufan aşiretleriydi. Dersim bölgesinde başka aşiretler yok muydu?
Diğer aşiretler neden bu isyana katılmadı?
İsyan bu aşiretlerin bulundukları alanda mı bastırıldı?
AKP iktidara geldikten sonra, Avrupa’da Dersim Dernekleri Federasyonu kuruldu.
Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyeti kuran kadroyu ”soykırımcı, savaş suçlusu” göstermek için, 2008 yılında Ermeni dostlarıyla vede Avrupa Parlamentosu desteğini arkasına alarak ”Dersim Soykırımı” toplantısı düzenlediler. Emperyalizmin Kürt işbirlikçileri, ”isyan yoktu, Kürtleri yok etmek için böyle bir şey uydurdular” yalanını haykırdılar.
Bremen üniversitesinde sözüm ona Prof. olan Münch’ ye söz verdiler, ”Mustafa Kemal yaşasaydı, bugün savaş suçlusu olarak yargılanırdı” diyerek aldığı pası ağalara gönderiyordu.
Kasım 2009 yılında Avrupa Parlamentosunda 2. ”Dersim Soykırımı ” toplantısını düzenlediler. Dersim soykırımının Yahudi ve Ermeni soykırımı ile aynı olduğunu dile getirdiler.
”Atatürk’ün emriyle Atatürk’ün kızı tarafından soykırım yapıldı. Kemalizm’le yüzleşilmeli” dediler. Eşkıya Seyit Rıza için anıt mezar istediler.
Sahi Atatürk, Sabiha Gökçen’i Dersim’e kuş avlasın diye mi göndermişti?
CHP Tunceli önceki dönem Milletvekili Hüseyin Aygün ” Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP’dir. Atatürk bu olaylardan haberdardı” demişti.
CHP Milletvekili Polat Şaroğlu ”Seyit Rıza Dersim toplumunun değeridir. Toplumun anlam biçtiği kişidir” demişti.
CHP önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ”CHP adına Dersim’den özür diliyorum” ifadesini kullanmıştı.
Evinizin kaçıncı sıradaki oğlu olan şahıs ”Dersim katliamıdır” demesinin diğerlerinden bir farkı var mı?
Bu panik halinde oğlunuzu savunmanızın sebebi o şahsın bu duruma gelmesinde kendinizin de sorumlu olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Evinizin oğluna linç girişimine kimse girmedi. Asıl oğlunuz bu konuları açarak mağdurları oynamak yolunu seçti.
Bırakın oğlunuzun avukatlığına soyunmayı, kendi açıklamasını kendisi yapsın.
T.Devrim Ercan
