Ticaret Bakanlığı – Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile oyunun kurallarının değişeceğini söyledi.
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) bünyesinde Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumu hızlandırmak için kurulan BUSİAD Avrupa Yeşil Paktı Görev Gücü, bir çevrim içi toplantıyla çalışmalarına başladı.
Avrupa Yeşil Mutabakatı konusunda farkındalığı artırmak amacıyla gerçekleştirilen çevrim içi toplantının konuğu Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü oldu. Güçlü, “Kamu Eylem Planı Hazırlığı” ve “Sektörler ve Firmalar Nezdinde Öngörülen Risk ve Fırsatlar” başlıklarında bir sunum gerçekleştirdi.
Moderatörlüğünü BUSİAD Avrupa Yeşil Paktı Görev Gücü Başkanı Hüsamettin Çoban’ın gerçekleştirdiği toplantıda konuşan Güçlü, AB’nin 2050 yılında karbon-nötr kıta olma hedefinin iklim değişikliğiyle mücadelenin AB’nin önceliği oalcağını ortaya koymuştur. Güçlü, “Aslında Avrupa Yeşil Mutabakatı ile AB, sanayisini dönüştürerek yeni bir büyüme stratejisi ortaya koymuştur. AB, sadece kendi sanayisini dönüştürmekle kalmayıp, ticaretle üçüncü ülkelerde de yansımaları olması beklenmektedir” dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ülkemiz üzerinde etkilerinin olması kaçınılmaz görünüyor diyen Güçlü, şöyle devam etti:
“Bu etkiler, ticaret, yatırımlar ve Avrupa değerler zincirine entegrasyonumuz konusunda hissedilecektir. Rekabetçiliğimiz ve fırsatların değerlendirilmesi açısından önemli görünüyor. Sınırda Karbon Düzenlemesi (SKD) mekanizmasının etkisi olacak. SKD ile karbon kaçağı olması muhtemel sektörler için vergi uygulanması söz konusu olacak. Sisteme ilişkin ilk öneri gelecek günler içinde AB’de paylaşılacak. Uygulama için öngörülen tarih 2023.
İlk anda Çelik, çimento ve alüminyum etkilenecek. Sonrasında 63 sektör ve alt sektör var. Tekstil ve hazır giyimin de burada yer alma olasılığı var. “
“DÖNGÜSEL…”
Avrupa Yeşil Mutabakatı ile AB’nin sanayi stratejisinin de değiştiğini kaydeden Güçlü, “Daha yeşil daha dijital bir sanayi öngörüyorlar. Enerji yoğun sektörlerde karbonsuzlaştırma, kaynak yoğun sektörlerde ise döngüsel ekonomi planlanıyor. Döngüsel ekonomide sürdürülebilir ürün anlayışı öne çıkıyor. Dayanıklılık, geri dönüşüm, yeniden kullanım, tamir ve atıkların azaltılması, döngüsel ekonominin parçaları. Sürdürülebilir ürünlerin bir istisna değil, norm haline gelmesi gerekir. Kullan at değil, yeniden kullanım, tamir et, geri dönüşüm anlayışı gündeme gelecek” dedi.
ENERJİ ULAŞIM VE FİNANS…
AB’nin sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşturmayı hedeflediğini de aktaran Güçlü, organik tarımın artırılmasının planlandığını, tarımdaki etkilerin Türkiye’de ulaşacağını söyledi. Enerji ve ulaştırma sektörlerindeki duruma ilişkin de bilgi veren güçlü, şunları dile getirdi:
“Dünya’da 12. Avrupa’da 5. sıradayız yenilenebilir enerji kaynakları konusunda. Ulaştırma da AB’nin hedefleri arasında, ulaşımda 2050 yılında karbon emisyonunun yüzde 90 azaltılmış olması var. Bizim için motorlu araçlarda etki görülecek gibi. Elektrikli ve hibrit araçlara geçişin desteklenmesi öncelikleniyor. 2030 yılında AB yollarında 30 milyon elektrikli araç ve bir milyon şarj istasyonu öngörülüyor.
Bu hedeflere ulaşmak için finans planlarını da ortaya koyuyor AB. 1 trilyon Avroluk bir kaynak yaratmayı planlıyorlar. Türkiye’nin de dahil olduğu AB programlarının yüzde 30’unun buraya aktarılması öngörülüyor.”
Avrupa Yeşil Mutabakatı ile yaşanan dönüşümün AB ile sınırlı kalmayacağını İngiltere ve ABD’de benzer uygulamaların sinyallerinin ortaya çıktığını ifade eden Güçlü, “Uluslararası ticarette oyunun kurallarını değiştirebilecek bir unsur olarak karşımıza çıkacak. Buradaki değişim sadece regülasyonlar ve mevzuat değişiklikleriyle sınırlı kalmayacak. Artık uluslararası firmalar da hedefler koymaya başladı. Ayrıca tüketici tercihleri de etkileyen unsur olarak ortaya çıkacak” dedi.
Türkiye’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın yayınlanmasının hemen ardından Ticaret Bakanlığı kanalıyla harekete geçtiğini 9 kurumun katılımıyla bir çalışma grubu kurduklarını ifade eden Güçlü, ayrıca Bakanlık olarak diplomatik girişimlerde bulunduklarını da kaydetti. Yeşil Mutabakat Eylem Planı hazılığında sona geldiklerini de belirten Güçlü, diplomatik temaslarında SKD’nin ticari bir engele dönüşmemesi ve AB finansmanına erişim konularının masaya getirildiğini söyledi.
Uyum için yapılan çalışmaları da “Sertifikasyona yönelik, karbon fiyatlandırılmasına dönük, yeşil OSB’lerin hayata geçirilmesi, ulusal döngüsel ekonomi planı hazırlanması, ulusal teşvik sistemini gözden geçirilmesi ve yeşil finansmanın ekosistemini geliştirilmesi gibi çalışmalar” olarak anlatan Güçlü, katılımcıların sorularını da yanıtladı.