Sosyal medya bağımlılığı ve giderek azalan diyalog eksikliği de önemli rahatsızlık konularının başında geliyor. İnsan egosu, çok sıkıcı bir durum alıyor.
Özellikle Sosyal Medya’da biraz da defolarınızı anlatın da gülelim.
Veya bakın bi aynaya, belki kötü yaptığınız şeyler de vardır…
Üst üste kendinle ilgili 2 cümle kuran arkadaşlara mesafe koyacağım artık.
İnsanlar neden hep kendini över? Hem de hiç aynaya bakmaksızın..
Filozof Schopenhauer’e göre; “İnsanların büyük ölçüde kendi kendilerini aldatan varlıklar olduğunu savunur. Başkalarının gözünde hep iyi görünmeyi isteriz. O yüzden kendimizi överiz. Sıradan insan başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğüyle ilgilendiğinin yarısı kadar kendisinin ne olduğu ile ilgilenmez. Ve bu durum dünyadaki birçok karışıklığın ve çoğu perişanlığın nedenidir. Fakat (daha kötüsü) kendi gözümüzde de iyi görünmeyi isteriz, dolayısıyla kendimizi kendimizden gizleriz, gerçek güdülerimizin üstünü örteriz, kendimizde bir kusurun olmadığını düşünmeyi severiz.” diye devam eder…
Zaman zaman başkalarının küçümsemelerine katlanabiliriz.
Fakat kendi kendimizi hakir görmek katlanılmaz bir şeydir ve buna izin vermektense başka her şeyi yapmayı ve düşünmeyi göze alırız. İnsanoğlu böyledir…
Örnekler:
-Ülkemizde trafik deyip geçmeyin! Yayalara, engellilere, çocuklara, saygı sevgi kalmamış. Trafik de, anında sopa, bıçak ve adam öldürmeye kadar gidiyor.
-Siyaset, tamamen ego sistemi üzerine kurulmuş. Muhalefet, tehdit ediliyor. Küçümseniyor. Türkiye ekonomisinin dışarıdan görünümü, hukuk devleti, şeffaflık, öngörülebilirlik ve demokrasi standartlarının, hiç mi önemi yok?.
-Eğitimde belki de 10 yıl geri gittik… Saymakla bitmez.
Acaba narsizm hastalığına mı tutulduk? Narsist kişiler, kendilerini fiziksel ve ruhsal yönden aşırı beğenirler. Diğer insanlara göre kendilerini üstün görürler, sürekli beğenilme, ilgi ve onay beklentisi içindedirler.
****
Başarılı ve mutlu olmanın ilk koşulu
Kendimizi daha iyi tanımaktır. Gerek iş hayatında gerekse ilişkilerde kendimizi ne kadar iyi tanırsak o kadar başarılı ve mutlu oluruz. Çoğu zaman çevremizdeki insanlar bizi kırmamak için bizimle ilgili eleştiride bulunmayabilirler.
Bazen de özellikle çekememezlik nedeniyle öyle yıkıcı eleştiri ve saldırılarla karşılaşırız ki en mutlu halimizde bile umudumuz ve motivasyonumuz kırılır.
Bu nedenle doğru olanı aynaya bakıp kendimizle yüzleşmemiz, kendimizi çok iyi tanımamız ve değişmemiz gerektiğini düşündüğümüz yanlarımızı belirlememiz; belki de tüm hayatımızı olumlu olarak değiştirmemizi sağlar.
Daha da önemlisi kendimizi başkalarının gözüyle değil, bizzat kendimiz tanımış oluruz. Bu da müthiş bir özgüven ve emin olma duygusu verir.
Bu nedenle yıllar önce hazırladığım bu köşede yazdığım testi sizlerle tekrar paylaşıyorum.
Aşağıdaki soruları yanıtlamanızın yararını göreceğinize inanıyorum.
1)Nasıl bir çocukluğunuz oldu?
2)Değer yargılarınız neler? Sizin için önemli olanların bir listesini yapsanız nasıl bir sıralama yaparsınız?
3)Hangi yeteneklere sahipsiniz?
4)Olumlu veya olumsuz nelerden etkilenirsiniz?
5)Nelerden keyif alırsınız?
6)Sizin için en değerli insanlar kimlerdir?
7)Şimdiki zamana mı yoksa daha çok geçmişe veya geleceğe mi odaklanırsınız?
8)Hayalleriniz, idealleriniz neler? Hayattan ne bekliyorsunuz?
9)Mutlu olma koşullarınız neler?
10)Karşılaştığınız olaylara, daha çok olumlu mu olumsuz mu yaklaşırsınız?
11)Sizin için sevgi, çalışma, başarı, evlilik, mutluluk gibi kavramlar ne anlama gelir?
12)Şiddete eğiliminiz var mı?
13)Öfkenizi kontrol edebiliyor musunuz?
14)Yaptığınız işi seviyor musunuz?
15)İşiniz dışında keyif aldığınız hobileriniz var mı?
16)Eşinizden veya evlenmeyi düşündüğünüz kişiden size nasıl davranmasını beklersiniz?
Bu ve benzeri sorulara vereceğiniz içten yanıtlar kendinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olacaktır.