Yirmi Yıl öncesi Eski Türkiye bayramları:
Şeker bayramı ve kurban bayramı aile içinde çok önemli idi. Bayram namazı çıkışı, herkesle bayramlaşılırdı. Sen şusun, sen busun denilmezdi..
Fakir fukaraya yardım edilir, kurbanlar etleri dağıtılır, açlar doyardı..
Çocuklar özenerek giydirilir, önce evde büyüklerin eli öpülür, ilk bayramlaşma yapılırdı. Birinci gün, ailece evden çıkıp öteki büyüklerimizin ellerini öpmeye giderdik…
Büyüklerimiz bize şeker ikram eder, bayram harçlığı verirdi.
Sonra mezarlık ziyaretleri yapılırdı…
Yine aile büyüklerinin mezarlarına gidilir, dualar edilir, ruhlarına Fatihalar okunurdu.
Çoğu ailelerin altında bugün olduğu gibi özel arabalar yoktu…
Ve hiç kimse belediye otobüsüne, ya da dolmuşa binmekten gocunmazdı.
Kurban kesenler,
O bayramları çok arar olduk..
★★
Yeni Türkiye bayramları:
-Bu yıl tatil kaç gün olacak?
-Nereye gideriz?
-Nerede kalırız?
-Nerede eğleniriz?
-Nerede yer, içeriz?
He gün: Sen bizden değilsin, sen şusun, sen busun ayrıştırmadan, insanlar bunaldı, yoruldu, her şeyden bıktı. İstediğin kadar zengin ol ya da fakir, alınan verilen para oldu. Toplumun ve bireylerin sinir sistemi bozuldu.
İpini koparan tatil yerlerine akın etti. Böyle dini bayram tatili olur mu?
En önemlisi Kurban kesmekten vaz geçildi.
Pek çok cemaat gurubu ve bazı dini sömüren STK’lar; garip gurebaya yardım ediyoruz diye, duygusal ses tonuyla, kurban bağışı toplayıp, Afrika’da yoksulları doyuruyoruz diye reklam yapıp ceplerine indirenler türedi.
İslami usullerle kurbanı kestik, şöyle dualarla dağıttık diye videolar çekip, bağış yapanlara CD gönderiyorlardı, bağış yapanlar da gözyaşlarıyla seyrediyor, kurbanları ihtiyaç sahibi insanlara ulaştığı için mutlu oluyorlar, huzur duyuyorlardı.
Her bağış yapana aynı Cd’yi gönderiyorlardı. Alt tarafı bir tane kurban kesmişlerdi, her yıl yeni seslendirme yapılıyor, ekrana yeni tarih monte ediliyor, ha bire aynı görüntüler kakalanıyordu, bağış gerçek kurban sanaldı, seyreden herkes kendi kurbanı zannediyordu!
Bu şarlatanların çoğu; kurban bağışlarını sahte faturalarla kendi ceplerine indirdikleri, kurban murban almadıkları, kendilerine evler aldıkları, arabalar aldıkları, hatta gemi bile aldıkları, zekat bağışlarını sevgililerine, kurban bağışlarını metreslerine yedirdikleri, ortaya çıkmışken, buna devam ettikleri görülmekte..
★★
Yoksulluğa ve yoksulluk üzerinden dindar insanlarımızı sömürenlere, ancak ve ancak, eğitimli gençlerimizle son verebiliriz.
Yoksulluğu bağış değil, anca iyi yönetilen ülke doyurabilir.
Nitelikli kadrolar tarafından yönetilen ülke doyurabilir.
Hani bazen karamsarlığa kapılıp soruyorsunuz ya, umut var mı diye?
Var kardeşim.
Umut’ları var bu ülkenin.
Bir kişi bile kalsa, her şeyi değiştirmeye gücü yeten Umut’ları var.
İYİ BAYRAMLAR..