Neredeyse X Kuşağı yaşında bir kitap. İki ciltlik; Sarah Ockler’in yazdığı bu kitap, her şey
kalp kırıklığına işaret ettiğinde, aşkın iyileştirici gücüne inanabilirsiniz..
Dokunaklı bir baba-kız hikâyesi, gerçekçi aile sorunlarıyla ve Jude’un ailesi içinde kendi
yerini bulma arzusuyla daha da güçlü hale getirilme durumunu anlatır.
Dizileri, filmi ve şarkısı da yapılmıştır.
Candan Erçetin; 2009’da altı ayda stüdyo kayıtları tamamlanan Kırık Kalpler Durağında
albümü yapmış.
Şarkı Sözleri
Sözleşmeden buluşuverir kırık kalpler
Anlatılmaz ama ordadır bütün dertler
Gönül kırgınlıkları hayat haksızlıkları
Kader yalnızlıkları çeken bütün kalpler
Gönül durgunlukları hayat yorgunlukları
Şehir yalnızlıkları çeken bütün kalpler…
………………..
Şarkı sözleri; aşkın ve sevginin sonsuzluğunu belirtse de, insan yaşamında ki yalnızlığı
kapsar. Ülkemiz insanın yüzde 75’i şehirlere göç etmesi ve çektiği ekonomik sıkıntıyı anlatır.
Köyünden kopmuş, şehre yerleşmiş, umutlarını terk etmiş yurdum insanıdır bunlar..
Eskiden her şehirde bir ‘spotcu – ikinci el veya yeni eşya satan yerler vardı. Öğrenciler, oraya
gider ikinci el eşya alırlardı.
Bu günlerde dikkatinizi çekmiştir. Özellikle büyük şehirler de; her mahallede bir eski eşya
satan bir spotçu dükkanı belirmeye başladı.
Geçen gün yol üstünde bir spotçuya gittim ve sordum ‘işler nasıl?’ diye:
“Ekonominin durumu gerçekten nedir diye merak ediyorsanız, bizim bu dükkanlara gelin.
Tüik'in, ticaret odalarının, sanayi odalarının ‘GERÇEK’ verileri burada. Makyajlı rakamlarına,
karmaşık hesaplamalara filan ihtiyaç yok. Biz ne ekonomik krizleri yaşadık. Vatandaş
normalde ihtiyacı olmayan eşyasını satardı. Şimdi, ihtiyacı olduğu için eşyasını satıyor.
İşsiz, emekli veya dar gelirli vatandaşlar evinin kirasını ödeyebilmek için, hiç olmazsa bir ay
daha idare edebilmek için, buzdolabını fırınını satıyor. Yenisini aldığı için eskisini satmıyor,
hiç olmazsa ekmek alabilmek için ev eşyasını satıyor. Spotçulara eşyasını satanların profili
değişti, müşteri profili de değişti. İkinci el eşya, eskiden geçici bir tercihti. Bekarlar veya
öğrenciler spotçulardan alışveriş yapardı.
Şimdi ise; yeni evlenenler spotçulardan alıyor.
Böylesini ilk defa yaşayıp görüyoruz.”dedi.
Evde kullandığı bulaşık makinasını, klimasını, televizyon, şifonyer, akvaryum, abajur, az
kullanılmış yemek takımı, halısını getiren getireneymiş..
Hayatta kalabilmek için yaşanmışlıklar satılıyor, yaşayabilmek için kullanılmışlar alınıyor.
Her gencin hayalidir, hayata yepyeni bir başlangıç yaparken, yepyeni eşyalar almak..
X Kuşağı gençleri, hani şu dijital, şıp sevdi gençlik. Hepsinin elinde son model tablet, cep
telefonu olanlar. Yuva kurmak isteyenler..
İşte onlar şimdi çok zor durumdalar..
Bugün gençlerimiz maalesef, sıfırdan hayatlarına kullanılmış ‘ikinci el’ eşyalarla başlamak
zorunda kalıyor.
Kalpleri kırılmış, hayata küsmüş o kadar çok kişi var ki:
Siyasetçisi, esnafı, işçisi, memuru, emeklisi…
Saymakla bitmez.
