Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin TATAR’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra, gözler 11. Olağanüstü Kurultaya çevrilmişti. Adaylar Faiz SUÇUOĞLU, Hasan TAÇOY, Zorlu TÖREN ve geçici Genel Başkan Ersan SAYEV’di. Tüzük gereği SUÇUOĞLU ve TAÇOY 2. tura kalmışlardı.
Eski Cumhurbaşkanı DERVİSOĞLU’nun yakın çevresi ile sıkı bağları olan TAÇOY ve SUÇUOĞLU “Parti bütünlüğüne ve barışına zarar gelmesin” diye 2. turda adaylıklarını çekmişlerdi.
Fakat; bir çok senaryo ve iddia havada uçuşuyordu. Sosyal medyada bile “Ankara’nın müdahalesi” TT haline gelmişti. Başbakan Yardımcısı Kudret ÖZERSOY’un müdahale ile ilgili demeçleri gündemimizi bir hayli meşgul etmişti.
Lider belirleme süreci bir başka bahara kalmıştı. Tavsiye niteliğindeki görüşmeler “Barış Adasında” 22. Olağan Kurultaya kalmıştı.
Kurultaya 45 gün gibi kısa bir zaman vardır. Bir iş insanının dâvetiyle Kıbrıs’a gidip karargâh kuran Necip DURSUN, Kurultayın senaryosunu bizzat kendi yazıp, yönetir.
Kampanyanın ana aksı iki strateji üzerine kurulur. 5’i Bakan, 5’i Parti Yöneticisi ve takım kaptanı Faiz SUÇUOGLU olmak üzere günler süren çalışmadan sonra, Necip DURSUN ve kadrosu Kurultaya hazırdırlar…
Kurultuya kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı sayın Fuat OKTAY’ın ve sayın Binali YILDIRIM’ın da özel bir ilgileri olduğunu duyduk.
TAÇOY ve SUÇUOĞLU’nun rövanşında zafer açık ara SUÇUOĞLU’nundur.
Dolayısıyla 23 Ocak Pazar günü erken seçime giden KKTC’de USB’nin Genel Başkanı Faiz SUÇUOĞLU artık Başbakandır.
Dursun’un, Hitler’in Kavgam kitabındaki felsefi doktrinlerini bizzat uygulayarak başarıya ulaşması, eskide kalmış bir kavganın rövanşı mıdır bilinmez ama, şovenizm, muhafazakârlık, mafya – devlet ilişkisinin kalelerinden biri olan KKTC’de Necip DURSUN tarihe sessizce adını yazdırmıştır.
