Nilüfer Belediye Başkanı Sayın Turgay Erdem’e ilan ettiklerini iklim yılı aktivitelerini, yerel eşitlik eylem planlarını, hayvan barınağını, Nilüfer’deki kaçak yapıları, sanayi bölgelerini ve süregelen sanayileşme eğilimini sorduk. Samimiyetle verdiği cevaplar için teşekkür ederiz. Keyifli okumalar…
Semra Teke: Geçen yıl Tarım Yılı ilan edilmişti, 2022 yılını da İklim Yılı olarak belirlediniz. Çok önemli bir konu olduğu açık, biraz bahseder misiniz?
TURGAY ERDEM:
Bilindiği gibi son yıllarda tüm dünyanın ortak gündemi ve kaygısı; iklim krizi. Ekosistemdeki tahribatla gündeme gelen ısınma; kuraklık ve gıda krizi gibi endişeleri de beraberinde getiriyor. Birleşmiş Milletlerin konuyla ilgili raporuna göre iklim değişikliği yüzde 95 oranında insan etkinliklerinden kaynaklanıyor. Bu demektir ki biz değişirsek, yanlışlarımızdan dönersek, bu kötüye gidişi de durdurabiliriz. Yeryüzünde yaşayan, aynı havayı soluyan, aynı topraktan beslenen, aynı suyla yaşama bağlanan her bireyin, çevreye karşı, daha doğrusu geleceğe karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerek.
Buradan yola çıkarak, toplumda iklim krizi konusunda farkındalık yaratmak, çözüm için yapabileceklerimiz hakkında halkı bilinçlendirmek ve kurumsal bir yol haritası çizmek üzere, 2022 yılını “İklim Yılı” ilan ediyoruz.
Bilindiği gibi İklim Değişikliğine Uyuma Yönelik Başkanlar Sözleşmesi’ni imzalayan ilk belediyelerden biriyiz. Bu kapsamda kentteki karbondioksit salımını azaltmaya yönelik çalışmalar yaptık ve 2030 yılına kadar bu oranı yüzde 40 azaltmayı taahhüt ettik. Bir süre önce de kentteki tüm paydaşlarımızı dahil ederek Sürdürülebilir Enerji ve İklim Uyum Eylem Planı Çalıştayı düzenledik. Bu Çalıştay sonunda Nilüfer’deki sera gazı azaltım ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerini içeren Nilüfer Sürdürülebilir Enerji ve İklim Uyum Eylem Planını hazırladık. Bu plan; yenilenebilir enerji, ulaşım, tarım, biyoçeşitlilik, su yönetimi gibi birçok konuda iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli faaliyetleri içeriyor.
Semra Teke: Kapsamı ne olacak, biraz içeriğinden bahsetsek? Farkındalık oluşturmak amacıyla ne tür aktiviteler, organizasyonlar yapacaksınız?
TURGAY ERDEM:
İklim Yılı’nda öncelikle her bireyin yapabilecekleri konusunda kamuoyunu bilinçlendirecek faaliyetler yürüteceğiz. Kentimizdeki yeşil alanları artırma, bisiklet kullanımını yaygınlaştırma çabalarımız artarak devam edecek.
Yaşanabilir bir gelecek yaratmak için 2024 yılına kadar kişi başına düşen düzenlenmiş yeşil alan miktarını 19 metrekareye çıkarmayı hedefliyoruz, bisiklet yolları ağını da 184 kilometreye çıkarmayı hedefliyoruz.
Parklarda güneş panelleri olan aydınlatma sistemlerinin tercih edilmesi, peyzaj alanlarında daha az su isteyen bitki türlerinin kullanılması, yeşil alanlarda yağmur hasadı yaparak yağmur sularının sulamada kullanılması, belediyeye ait tesislerde su tüketiminin azaltılması, yeni araç alımlarında elektrikli araçların tercih edilmesi, belediye binaları ve sosyal tesislerinde yenilenebilir enerji sistemleri kurulması da hedeflerimiz arasında bulunuyor. Biz kamu binalarında alternatif enerji kaynaklarının kullanılmasına yönelik çalışmalarımızı zaten başlatmıştık. Beşevler Cimnastik Salonu ve Ürünlü Kent Bostanlarına kurulan güneş enerjisi santrali ile üretim gerçekleştiriyoruz. İklim Yılı içerisinde ayrıca, 12 hizmet binamızın çatısına da güneş enerjisi santrali kurmayı hedefliyoruz. Ayrıca Güngören Mahallesi’nde 1 megavat kapasiteli Arazi Tipi Güneş Enerji Santralini de bu yıl içinde kuracağız. Bu çalışmalar tamamlandığında toplam 2 megavatlık güneş enerji santralini Nilüfer’e kazandırmış ve enerji maliyetlerini düşürürken, karbon salınımının azaltılmasına da önemli katkı sağlamış olacağız. İklim konusunda herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz. Dünya bizim evimiz ve çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak için herkesin yapabileceği şeyler var…
Semra Teke: Bir de yerel eşitlik eylem planı ilgimi çekti. Zaten kadına, çocuğa, gençlere, yaşlılara yönelik öncelikli çok uygulamalarınız var. Biraz da yerel eşitlik eylem planından bahseder misiniz?
TURGAY ERDEM:
2021 yılı 8 Mart haftasında Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartı protokolünü imzaladık, 2 yıl içerisinde Yerel Eşitlik Eylem Planını hazırlamayı taahhüt etmiştik. Belediyemiz Eylem Planını kısa sürede hazırlayarak Meclis’ten geçirdi. 2022-2024 döneminde kadınlara ve diğer dezavantajlı gruplara yönelik eşitlikçi eylem politikalarını belirleyen Yerel Eşitlik Eylem Planı onaylandı.
Hayatın her alanında cinsiyet ve fırsat eşitliğini sağlayacak yerel eşitlik politikalarının oluşturulduğu, katılımcı bir yönetim ve hizmet politikasını hayata geçirmek üzere çalışma yapıyoruz. Bu alandaki faaliyetlerimizi bundan böyle sistematik bir şekilde gerçekleştireceğiz. “Hayatı ve Kenti Eşitliyoruz” sloganıyla 2010 yılında kurulan Eşitlik Birimi tarafından hazırlanan 2022-2024 Yılı Yerel Eşitlik Eylem Planı, eğitim, sağlık, istihdam, kentsel hizmetler, katılım ve şiddet başlıkları altındaki faaliyetleri içeriyor.
Buna göre; kadınların ve kız çocuklarının eğitime katılımının arttırılması için Kadın ve Çocuk Akademileri’nin sayısını artıracak olan Nilüfer Belediyesi, geleneksel cinsiyet rollerini dönüştürmeye yönelik eğitim programları yapacak, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik kodlama ve beceri atölyeleri ile dijital okuryazarlık eğitimleri düzenleyecek. Belediye personelimize toplumsal cinsiyet eğitimleri vereceğiz. Ayrıca, mahalle kadın derneklerine, Mahalle Komitelerine ve muhtarlara toplumsal farkındalık odaklı eğitimler düzenleyeceğiz.
Öte yandan kadınların sosyo-ekonomik açıdan güçlendirilmesi amacıyla mesleki kurs ve atölyeler, girişimcilik ve e-ticaret eğitimleri organize edilecek. Kadınlara yönelik iş, meslek edinme alanlarında danışmanlık hizmetleri verilecek. Nilüfer Belediyesi’nin istihdam politikası cinsiyet eşitliği odağında uygulanacak. Kadınların işgücüne katılımında ortaya çıkacak engellerin ortadan kaldırılması için çocuk bakım hizmetlerinin iyileştirilmesi sağlanacak.
Kent merkezi ve kırsalda kadın sağlığına yönelik eğitim çalışmaları yapacak olan Nilüfer Belediyesi, kadınların, çocukların ve engellilerin kentsel hizmetlerden eşit fayda sağlaması için de bir takım düzenlemeler yapacak. Nilüfer’de ikamet eden ekonomik desteğe ihtiyacı olan kadınlara yönelik sosyal destek çalışmaları yapılacak.
Yerel yönetimlerin işleyişi ve karar alma mekanizmalarına bütün dezavantajlı grupların eşit katılımının sağlanmasını öngören Yerel Eşitlik Eylem Planı kapsamında, cinsel yönelime dayalı şiddetin önlenmesi için de çalışmalar yapılacak. Mevcut Kadın Dayanışma Merkezi’nin ve Toplumsal Eşitlik Merkezi’nin kapasitesinin ve hizmet kalitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapacak olan Nilüfer Belediyesi, şiddete maruz kalan kadınların hukuki hakları konusunda destek alabilmeleri ve güvenli yaşama geçebilmeleri için de adımlar atacak. Bu amaçla Kadın sığınma evi açmayı da hedefleri arasına koyan Nilüfer Belediyesi, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda çok yönlü farkındalık çalışmaları yürütecek.
Semra Teke: Sokak hayvanlarının durumu özellikle kış aylarında daha da kötüleşiyor, bir hayvan barınağınız olduğunu biliyorum, bir de doğal yaşam alanı projeniz var hayvanlar için… Detaylandırabilir miyiz?
TURGAY ERDEM:
Çok güzel, modern bir hayvan barınağımız var. Uzun yıllardır kullanıyoruz. Bu sene bazı yerlerini de revize ettik. Yazın tekrar revize ederek, iyileştirerek devam edeceğiz ama bir taraftan da doğal yaşam alanı yapıyoruz sokak hayvanları için. Geçen Orman Bölge Müdürlüğünden tahsis edilmiş 45 dönümlük bir alan var. Kuruçeşme Mahallemizde. Kayapa’nın hemen üstünde bir alanda. Orada doğal yaşam alanı projesini başlattık. Onu da yaza kadar tamamlayıp, orada en azından yaşlı bakıma muhtaç olan sokakta da zarar gören hayvanların doğal yaşamda hayatlarını sürmeleri için bir alan yaratacağız onlara. Ben geldiğimden beri bu konuyla ilgili bir şeyler yapıyorum ama iki sene oldu Orman Bölge Müdürlüğü tahsis etmedi. Yani biz olunca başka bir şey oluyor yani. Sokak hayvanlarına yer yapıyoruz. Nilüfer Belediyesi yapsa ne olur A belediyesi yapsa ne olur? Bu ihtiyaç. Bir kızı ısırdı sokak köpeği sonra Cumhurbaşkanı çıktı belediyeler sahip çıksın sokak hayvanlarına dedi. Bunu illa birinin söylemesi mi lazım? Bakana arattırdım orman bakanından onay çıksın diye, sistem bu hale geldi Türkiye maalesef. Barınakta da oldukça iyiyiz, başka ilçelerden bize köpekleri salıyorlar. Nasıl olsa Nilüfer Belediyesi bakıyor gönderin Nilüfer Belediyesine, yazık! Sonra o hayvanlar orada birbirlerini ısırıyorlar ya da barınmaları için o Kayapa Hasanağa bölgesinde yüzün üzerinde hayvan var ve hayvanseverler her gün oraya mama bırakıyorlar. Tabii mama bırakınca daha da artıyorlar. Bunu görenler de dışarıdan gelenler gelip atıyorlar.
Semra Teke: Bir de kaçak yapılaşmayı soracağım! Bu Ürünlü, Demirci, Alaaddinbey için özellikle çok konuşuluyor kaçak yapılar. Onlarla mücadeleniz nasıl gidiyor? Yeni imara açılacak alanlar var mı? Talep var mı?
TURGAY ERDEM:
Nilüfer’deki bütün planlama alanlarını tamamladık yani yüzde 99’u bitti. Bizde yani üst ölçekli planlarla ilgili bütün planlar bitti. En son Büyükşehirde “Ekokent” dediğimiz plan var. Belki bir iki aya kadar geçer onunla ilgili görüşmeler artık son aşamaya geldi. Bunun dışında hemen hemen yok. O bölgeler birinci derece tarım alanı ama o kadar çok baskı var ki insanlar geliyorlar ve o tarım alanları içerisinde artık tarım da yapmıyorlar. Ya çiftçi ya birine kiralıyor ya ben daha iyi kira alırım diye kendisi yapmaya kalkıyor. Kaçak atölyeler, kaçak fabrikalar yapmaya başladılar ve çok ciddi anlamda gidiyor ama burada en büyük sıkıntı ne biliyor musunuz? Yıkmak değil çözüm… Benim derdim şu ben istiyorum ki daha yapılırken makineyle gideyim, vurayım, kırayım dökeyim, karıştırayım, bırakayım ama bunu yapamıyorsunuz yasal olarak. Gidip bakacaksınız, vatandaşı çağıracaksınız. “Burada ne yapıyorsunuz” diyeceksiniz! “Projeniz var mı” diyeceksiniz. Projenin olmadığını biliyoruz zaten ama bizim sormamız gerekiyor. Sonra encümenden karar çıkartacaksınız, işte bir hafta sonra kararı imzalayıp tebliğ edeceksiniz ve sonra polisten yıkım için gün alacaksanız. Bu arada geçiyor 20 gün. Bu resmî işlemle ilgili her zaman da alamıyorsunuz bu kararları zamanında ve ondan sonra bina yapılıyor. Yaptıkları zaten iki tane çelikten etrafını panellerle kapatınca al sana fabrika oluyor, yıkılacak bir sürü bina var ve hepsi yıkılma sırasında, yıkılacak mı yıkılacak.
Semra Teke: Kaç tane kaçak yapı var şu an?
TURGAY ERDEM:
1 Ocak 2018 tarihinden itibaren 1277 zabıt tutulmuş kaçak yapı var, Cezaları onaylanmış yerler ama en büyük sıkıntı yasal süreçle ilgili kısım. Yani bizim tek önerimiz var. Kaçan inşaatın önlenmesi için tek önerimiz kaçak yapı yapan vatandaşın arazisi maliyeye irat olarak kaydedilsin. Başka hiçbir çözüm yok. Bu küçük bir kararname ile olacak bir şey. Bakın yemin ediyorum bir Allah’ın kulu buna cesaret edemeyecek ama bu böyle olmuyor tabi. Şimdi mesela bugün öğrendiğim bir bilgi yani birinin yalancısıyım, imar affı ile ilgili tekrar çalışma yapıyoruz demiş bir arkadaşa biri. Bir yerde kaçak bir şey yapmış herhalde şimdi onunla ilgili bir hazırlık yapılıyor, bekle gibi bir şey söylemiş doğru mudur değil midir bilmiyorum. Teyit etmek lazım. İnsanlar da bu umut olunca, yani nasıl olsa bir imar affı gelir ben bu arada yıkılmazsa bunu daha sonra imar affı ile resmileştiririm düşüncesi içerisinde. Biz de bununla ilgili nasıl mücadele edelim sonra bizi eleştiriyorlar. Nilüfer Belediyesi kaçak yapılaşmaya izin veriyor diye, bir kişiye dahi izin vermek mümkün değil, yasal prosedür maalesef bu. Yani bu prosedüre uymak zorundayız. Bahsettiğiniz bölgede genel olarak atölyeler var. 200-300 m2, 500m2 atölyeler yapılıyor. Daha çok işyeri bizde! Ben daha çok kaçak sanayi ile uğraşıyorum burada yani. Çatılarına bir kat daha yapmaya, Çalı’da çatı katını yükseltmeye çalışan yapılar var.
Semra Teke: İşyeri olunca da insanların ekmek kapısı, kolay değil yıkmak yani?
TURGAY ERDEM:
Yani yapmasınlar ama sanayi mi sanayi, her taraf sanayi gitsinler bir yerlerde bulsunlar yapsınlar. Orasını ucuz buluyorlar arsaları ve oralarda kullanmak istiyorlar belki onlar ama bu plansızlık da bizim için önemli bir sorun. Tarım alanlarına da imar vermek bizim istediğimiz birşey değil yani. Bakış açımıza hiç uymuyor. Sanayi olmasın artık diyorum, bak sanayi odaları başkanlarının hemen hepsi genişlemek istiyorlar, ama biz bölgemizi asla genişlemeye izin vermiyoruz. Bize bakanlık yazıyor, ama gene alttan giriyorlar, üsten giriyorlar, bakanlıktan giriyorlar bu genişlemeyi alıyorlar. Biz şimdiye kadar hiçbirine ne Mustafa Bozbey ne ben izin vermedik. Bizde 9 tane organize sanayi bölgesi var. Bir taraftan bakınca büyüyorlar yani gitmişler Hasanağa’ya sanayi yapmışlar, Kayapa’ya sanayi yapmışlar. Karsan gelmiş onun etrafına fabrikalar al sana iki tane organize sanayi. Hasanağa, Kayapa, Akçalar üç tane organize sanayi. Çalı’yı da dahil et dört tane. Bu tarafta Tekstil OSB hadi şimdi TEKNOSAB bizim sınırımıza girmedi ama yeni planla, şimdi onlar da sınırımıza girmek istediler. Orada 3 tane burada NOSAB, Organize Sanayi işte 8-9 tane bir de GÖRSAB var yani böyle bir alandayız. Tam bir yarım ay gibi çevrilmiş durumdayız. Şimdi buralara araçlar gidiyor, vatandaş gidiyor. Bir sürü araç yoğunluğu, trafik yoğunluğu, insan yoğunluğu ve siz bunlara çözüm üretmek için bir sürü yatırım yapmak zorunda kalıyorsunuz. Nereden geliyor taşıtların tek bir tanesinden bile vergisi bana gelmiyor, yani o emisyonunu atıyor burada, ben onların yollarını yapıyorum. Yolları bozuyor ya da otopark yapıyorum bir yerlerde otoparkı kullanıyorlar, ama bir kuruş bana geliri yok. Organize Sanayi bölgelerinin hiçbirinin bir kuruş emlak vergisi yok. Muaflar. Diğer sanayiler verebiliyor. Oradan alıyoruz. Yani senin bir tane dairen varsa sen emlak vergisini ödüyorsun, adamın yüz binlerce metrekare fabrikası var bir kuruş vergi ödemiyor. 9 tane OSB olan başka bir ilçe Türkiye’de yoktur. Arasan bulamazsın.
Semra Teke: CHP Milletvekillerinden biri çıksın desin bu işe bir çözüm bulalım diye..?
TURGAY ERDEM:
Bağırıyorlar, sanayi yeter artık, Bursa’ya yeni bir sanayinin gelmesine gerek yok diyorlar ama TOGG’u getirip deniz kenarına koyuyorlar. O şimdi Bursa’nın bütün sanayisini yeniden daha da büyük sanayiler haline getirecek bir çalışma, çünkü yan sanayisi olacak başka bir alan açılacak derken o alan birden bire daha da artarak büyüyecek.
Semra Teke: Röportaj için çok teşekkür ederim.
