İyilik…
İyi olmak…
Maneviyat…
Ruh doygunluğu…
Sadelik…
Sadelikteki mükemmeliyet…
Affetmek…
Affedilmeyi dilemek…
İç huzuru…
Ne güzel, içi ne dolu, ne öz kelimeler değil mi? İçinde bulunduğumuz ay da işte nefis terbiyesinin yanında aslında gerçek manada iyilik ayı…
Öte yandan insanoğlu enteresan yaratık… Ruhu doymadıktan sonra açlığı bitmiyor… Ruhun doymasına madden yedikleri fayda etmiyor… Hırs, kin, kibir gibi zararlı duygular da bu açlığı yazık ki körüklüyor… Gözleri, gönülleri, ruhları, kalpleri o kadar körleşiyor, o girdabın içinde olduklarının o kadar farkında olmuyorlar ki şeytanımsı oluyorlar.
Sonrasında ise işte bu şeytanımsılar iyi, mazlum, mağdur, sıradan kişilerin sınavları olarak dikiliyorlar karşılarına… Allah korusun onlardan her birimizi… Daha da ötesi Allah ıslah etsin…
Ramazan’ın anlam ve önemine binaen girişimiz bu olsun, hatta çıkışımız da bu olsun…
Arada size başka bir mesele anlatacağım…
Ramazan ayına girmeden iki gün önce Mudanya’nın (maalesef) belediye başkanı olan Hayri Türkyılmaz Eşkel – Eğerce civarlarında 7 tane evi yerle bir etti. O taraflara gitmeyeniniz var mı bilmiyorum, gidenler bilir, eskiden sadece barakalar vardı, insanlar aldıkları arsalara yaz aylarını geçirecekleri küçük barakalar yapar, yaz boyu da misafir ağırlarlardı. Genel olarak eskiden orta direk tabir edilen, kıt kanaatin biraz üstünde yaşam süren kişiler Eşkel’e gider, evdeki fazla eşyalarıyla, minderleriyle, çeyizden kalan eskimeye yüz tutan yorgan yastıklarıyla orada son derece mütevazı bir tatil sürerlerdi. Ağaç çok azdır, denizi çokça dalgalıdır, rüzgârda gözlerinizin içi kum dolar… Anlayacağınız mükemmel tatil için gerekli enstrümanlar pek yoktur.
İşte bu orta halli vatandaşlarımız zamanla barakadan beton binalara geçiş yaptılar. Arsa kendilerinin arsası… Ve fakat orta hallerinden mütevellit imar affından da faydalanamayanlar çokça içlerinde. Evet hali hazırda onaylanmış bir imar planı yok bu şeritte.
Araştırdım 2020 yılının Eylül ayında Mudanya Belediyesinin sayfasından Türkyılmaz’ın ağzından yapılan açıklama aynen şöyle: “Eğerce, Esence, Mesudiye, Söğütpınar’da da çalışmalara başlıyoruz. Yeni imar planıyla birlikte dört mahallemizin altyapı gibi birçok sorununun da çözülebilmesi için önemli bir adım atmış olacağız.”
Yıl olmuş 2022, kendisi 8 yıldır o koltukta oturuyor, imar çalışması hala ortada yok..! En son yine “yapıyoruz, yaptık” açıklaması ile oyalamaya devam ediyor Türkyılmaz… Zaten Güzelyalı imar planlarıyla ilgili de çözümü Bursa Büyükşehir Belediyesi oluşturdu, bakmayın siz hava yaptığına..!
İmar yapmadığı yerde, yıkım yapıyor Hayri Türkyılmaz…! Çok açık söylüyorum, büyük vicdansızlık…! Günah demiyorum dikkat çekerim, inancın ne olursa olsun, hatta ateist ol hiç fark etmez, vicdan en büyük sorgulayıcıdır. Bu ekonomik ortamda, insanların ekmek, yakacak, barınma, kira gibi yaşamın elzem giderleri için kara kara düşündüğü bir durumda evlerini başlarına yıkmak… Bilmiyorum… Anlamıyorum…
Mesela Tirilye’de neden tek bir yıkım yapmadığını sormak istemiyorum.
Gerçekten Türkyılmaz yandaşlarının yapılarına, ruhsatsız kaçak ticarethanelerine, kaçak katlarına, kaçak konutlarına girmeyi hiç istemiyorum… Zira ekonomi bu aralar herkesi zorluyor…
Hele ki Türkyılmaz’ın 8 yıllık değerlendirme basın toplantısına hiç değinmeyeceğim, çünkü ciddiye alınmayacak kadar sahte, algı siyasetinin tavan yapmış hali…
Türkyılmaz’a o yıktığı evlerin milli servet olduğunu da hatırlatalım… Azıcık milli duyguları varsa bunu da dikkate alır belki…
İçimden gelerek yazıyorum ki, o evlerini kaybeden insanlar için çok üzgünüm… Benim hiç kaçak yapım, katım olmadı, olmaz da… Doğru mu, eyvallah yanlış… Ama… Aması şu ki; o ev sahiplerinin maddi durumu göz yumulan kaçak katlı otelin sahibinin durumuyla aynı değil…
Önce imarı yap, sonra yıkarsın Hayri Türkyılmaz, ne de olsa daha 12 yıl Mudanyalının canını okumaya kararlısın..!
Kıymetli okuyucularım, şimdi dönüp girişte kaleme aldığım metni bir daha okuyun…
Vicdan önemli azizim…