Hippi: İsim olan, İngilizce ‘hippy’ kelimesinden gelir.
Toplumsal düzene, tüketime ve şiddete karşı çıkan, derbederce yaşayan, örgütlenmemiş
gençler topluluğu.
Hippilik bir yaşam tarzıdır.
Apolitik bir duruşu içinde barındırır.
1950’li yıllarda özgürlükçü bir akım olarak ortaya çıkmakla birlikte düzenin parçası olmayı
reddeder, bir yere varma idealini hiçe sayar, yarını önemsemeden yaşamayı benimser.
İnsan varlığını ve onun değerini hesaba katmayan savaşların oluşturduğu sosyo-ekonomik
ve düşünsel kayıp ve acılardan sonra toplumda bir akım olarak beliren,
İkinci Dünya Savaşı sonrası, atom bombasının insanlık ideallerini ve hayallerini neredeyse
sıfıra indirdiği, orta ve üst kesimlerinden gelen, sosyal yaşamının, çalışma düzenin bir
parçası olma ve bir yerlere varma prensiplerini hiçe sayan, işsiz, ‘varlığın önemi yok, zira
‘yarın yok!’ prensibini kendilerine yaşam şekli olarak seçmiş, uzun saçlı ve bakımsız,
hayatlarını yollarda içerek ve genellikle uyuşturucu kullanarak içsel acı ve depresyonlarını
maskelemeye çalışan gençlik güruhu.
‘Hippi’ sözcüğü, ‘hedefsiz gençliği’ nitelemek için günümüzde de kullanılmaktadır.
Çoğu eğitimli, aklı başında ne istediğini bilen gençlerden oluşan bir topluluk, yalnızca var
olan düzene karşı çıkmak için bilinçsizce bir araya gelmiş olamayacağına göre; kısa
zamanda milyonlarca kişiyi etkisi altına alıp, yıllarca süren Hippi kültürü, altında bilinenden
çok daha derin anlamlar taşıyor olmalı.
Bir dönem tüm dünyayı saran Hippi akımı, belki zannedildiği gibi tamamen yok olmuştur;
belki de 60’lar ve 70’ler ruhu, bugün hala bir yerlerde ya da birilerinde başka kılıklara girmiş
bir şekilde yaşıyor ve yaşatılıyordur.
Son zamanlarda savaşların yarattığı ve acımasız bir şekilde ortaya koyduğu çok fakir
kuşaklar belirdi..
Ortadoğu; (Afganistan, Suriye, Irak ve Ukrayna-Rusya) savaşlarından oluşan gençlik bu
sınıflarda adlandırabiliriz…
Özellikle kontrolsüz göç alan, ülkemizi ilgilendiren bu göçmen ve sığınmacıların çocukları
bizleri düşünmeye, acil çözümler aramaya sevk etti.
“Barışı, kardeşliği, insani değerleri, uygarlığı, gelecek nesillere çok daha güzelliklerle dolu bir
dünya bırakmayı” konuşmalıyız.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün Gençlere:
“ Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları!
Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz…
Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği
gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.”
Tüm siyasiler çözüm yolları araması gerekirken, çocuk gibi ulu orta bir birlerine laf atmaları
yanlış değil mi?
‘Nereden Nereye…………………………………………………………?)
“Çiçek çocukları hippiler” kuşağından bakın nereye gelmişiz.
