MUDANYA KRALLIĞI
Şimdi bu başlık nerden çıktı diye merak edenlere hemen söyleyeyim valla benden çıkmadı, haberin konusu olan Belediyeyi ve basın sorunlusu sevgili GAZETECİ meslektaşım Rabia Deniz ‘i araştırınca dedim bunlar olsa olsa bir krallıkta olur.
Krallıkta ne olur, mesela canının istediğine istediği gibi davranırsın, mesela işine gelmeyenin yüzüne telefon kapatır, canının istediğine binlerce lira reklam bütçesi ödemesi yaparken bizim gibi para istemeyene sen gazeteci değilsin der.
Gelelim işin hikayesine. Doğma büyüme Bursalı olarak 4 bölümlük bir gezi programı çekmek için çalışmalar yapıyorum. Bu kapsamda Bursa merkezi çektik ve Büyükşehir Belediye başkanı sayın Alinur Aktaş ile özel bir de röportaj yaptım, sonra Misi’yi çektim Nilüfer Belediye başkanı sayın Turgay ERDEM ile özel bir röportaj yaptım. Osmangazi Belediye ile sözleştik ama henüz yapmadık, sözlerini tutacaklarını umuyorum.
Son bölüm de Mudanya’yı çekelim diye planladım. Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da belediye başkanı sayın Hayri TÜRKYILMAZ ile birebir görüştüm ve beni Basın müdürü Harun Bey ile tanıştırdı. Çekim için zaman gelince Harun beyi defalarca aradık ama ulaşamadık. (sanırım pek ulaşılmaz bir kişiymiş) Bende basın ofisinden Rabia Deniz hanıma ulaştım.
Geçen süreci anlattım ve istediklerimizi sıraladım. Sıraladım deyince hemen belirteyim hiçbir şekilde maddi bir isteğimiz olmadı. Sadece dedik ki başkanın uygunluğuna göre kısa bir randevu, ekip için eğer imkan olursa 1 gecelik konaklama ve elinizde olan drone ve farklı video görüntüleri.
GAZETECİ meslektaşım Rabia hanım yarın görüşelim dedi. Sayılı gün çabuk geçti ve yarın kendisini aradığımızda henüz başkan ile görüşmediği söyledi, ben nasıl yapalım deyince en az 2 aydan önce olmaz dedi. Başkan ile görüşmeden nasıl bu kararı veriyorsunuz deyince ben veririm dedi.
Ben de uygun bir dille başkanın bilgisi var ben aramak istemiyorum siz lütfen ilgilenin deyince, işte o beklenen öz güveni yüksek, saygısız sözler geldi.
İstediğiniz kişiyi arayın ben kabul etmiyorum. Siz gazeteci falan değilsiniz diyerek telefonu tek taraflı olarak halk arasındaki deyimiyle yüzüme kattı.
Belediye başkanı Hayri Türkyılmaz’a Whatsapp’tan durumu anlatan bir mesaj attım.
Gelen cevap ’Sizin programınız bizim ne işimiz olabilir’’
Çalışanınız bir gazetecinin yüzüne telefon kapatarak hakaret etti deyince de
‘’Böyle bir iş talebimiz yok’’
Öncelikte sayın başkan sizin iş dediğiniz programda, oturduğunuz koltuğun sahibi olan Mudanya halkını tanıtacaktı. Gazetecilik yapmak için, sizin talebiniz olmaz zaten olursa o gazetecilik olmaz özel iş olur bununda bir maddi bedeli vardır. Bizim sizden 1 tl maddi isteğimiz olmadı, sizin bir çalışanınız bir vatandaşın yüzüne telefon kapatıyor, bunu duyuyorsunuz ve bir tek kelime etmiyorsunuz. Siz o makama halkın oyları ile geldiniz ve Rabia Hanım da, maaşını halkın vergileri ile alıyor. Rozetini taşıdığınız partinin ikinci kelimesi de HALK’tır.
Gelelim sevgili GAZETECİ meslektaşım Rabia Deniz. Siz beni tanımadan bana GAZETECİ değilsiniz dediniz ama olsun bunu cahilliğinize veriyorum. Ben gazeteciğim ve kazancımı da belediyeden maaş olarak almıyorum. Mesela dernek başkanlığı yaparak, hak hukuk adalet nutukları atıp sonra da insanların yüzüne telefon kapatmıyorum. Siz bir meslek örgütünde başkansanız öncelikle meslektaşlarınıza yardımcı olmak zorundasınız. Siz bu cesareti nereden alıyorsunuz o makamdan peki o makam kimin, halkın anladınız mı? Ama benim de bir cahilliğim oldu itiraf edeyim sizden sonra kısa bir araştırma yapınca Mudanya Belediyesinin aslında basını, gazetecileri ne kadar sevdiğini (!) hakkınızda çıkan haberleri okuyunca gördüm.
Bu arada biz Mudanya’ya geldik çok güzel çekimler yaptık, yayına girince izlersiniz ben mutlaka sizi haberdar ederim. Nasıl mı valla telefon etmem siz çünkü telefonda konuşma nezaketini henüz öğrenememişsiniz.
Bu yazının ana fikri nedir derseniz Rabia Hanım hakkınız ve haddiniz olmayan bir davranışta bulundunuz ve sayın başkan siz de bu konuyu ciddiye bile almadınız.
Bir gün Mudanya halkı, bir gün partiniz kim bilir bir gün birileri ciddiye alacaktır. Çünkü sizin orada yönetim şekli biraz krallık gibi olmuş.