BESAŞ Genel Müdürü Hakkı Gülşen, dinamik sipariş altyapısı ve aktif tedarik süreci ile ihtiyaca göre üretim ve dağıtım yaptıklarını, bu sayede üretilen her ekmeğin satıldığını ve israfın engellendiğini söyledi.
Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi tarafından düzenlenen “Gıda israfının ne kadar farkındayız?” konulu panelde, gıda israfı tüm yönleriyle masaya yatırıldı.
Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş moderatörlüğünde gerçekleşen panelde; Bursa Tarım ve Orman İl Müdürü Hamit Aygül, BESAŞ Genel Müdürü Hakkı Gülşen ve Bursa Uludağ Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Görevlisi Prof Dr. Şule Turhan, gıda israfını değerlendirdi. BUSİAD Evi’nde düzenlenen panelde; gıda israfının ekonomik zararları, israfın engellenmesi ile sağlanacak gelir, israfın oluşum aşamaları ve yapılan araştırmalar doğrultusunda oluşan veriler konuşuldu.
En büyük israf evlerde
Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül, israfın iki yönü olduğunu belirterek, “Sofraya gelen gıda kaybı ve sofra aşamasında yapılan israf var. Sebze ve meyvelerin üçte birinin sofraya gelmeden kaybolduğu, çeşitli araştırmalarda dile getiriliyor. Yüzde 13 perakende, yüzde 26 gıda hizmetlerinde ve yüzde 61 de evlerde israf gerçekleşiyor. Bu durumda, ailelerde ve sektörlerde ciddi bilinç oluşturmamız şart” dedi. İl Müdürlüğü olarak israfı önlemek için çalışmalar yaptıklarını kaydeden Aygül, Bursa haline yaz aylarında 816 bin, kış aylarında da 349 bin ton sebze-meyve girişi olduğunu, yaz mevsiminde günlük ortalama 10-12 ton, kış mevsiminde de 8 ton kayıp yaşandığını dile getirdi. Aygül, Bakanlık olarak ‘Gıdanı Koru-Sofrana Sahip Çık’ sloganıyla 2020 yılında başlattıkları bir ulusal kampanya bulunduğunu, israfı önlemek için okullarda eğitim çalışmaları yaptıklarını kaydetti.
BESAŞ’ta büyük hassasiyet
BESAŞ Genel Müdürü Hakkı Gülşen de israf denilince herkesin aklına ilk olarak ekmeğin geldiğini belirterek, üretimden nihai ürüne kadar BESAŞ olarak israfın önüne geçme yönünde büyük hassasiyet gösterdiklerini söyledi. Gülşen, “500 satış noktasında yazılım altyapısıyla alınan sipariş doğrultusunda üretim yaparak, fazla üretimin önüne geçiyoruz. Dinamik sipariş altyapısının yanında aktif tedarik süreci ile de ihtiyaca göre dağıtım gerçekleştiriyoruz. Bu sayede üretilen ekmeklerin tamamı satışa sunuluyor ve israf engelleniyor. Fırınlar ise rekabet koşullarından dolayı bunu yapamıyor ve talebin üzerinde üretim yapıyor, kalan ekmekleri toplamak zorunda kalıyorlar” diye konuştu. Gülşen, pandemi öncesi öğrencileri BESAŞ’ta gezdirdiklerini, bu gezilere tekrar başlamayı planladıklarını kaydederek, bu çalışmanın israfa karşı bilinç oluşturulmasında önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Uludağ Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Şule Turhan da, “Dünya kaynaklarının yüzde 86’sını, nüfusun yüzde 21’i kullanıyor. Böyle devam ederse, açlıkla karşılaşırız. Bu böyle devam edemez” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Turhan, gıda kayıp ve atıkları hakkında detaylı bilgiler vererek, asıl amacın atık ve kayıp oluşumunu engellemek olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Turhan, gıdaların üçte birinin israf edildiğini belirterek, Türkiye’deki gıda israfının milli gelirin yüzde 15’ine denk geldiğini kaydetti.