BUSİAD Otomotiv Sektörü Uzmanlık Grubu tarafından organize edilen Otomotiv Sektöründe Sürdürülebilirlik Paneli, BUSİAD Evi’nde gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü BUSİAD üyesi ve BUSİAD Avrupa Yeşil Mutabakat Görev Gücü Başkanı Hüsamettin Çoban’ın gerçekleştirildiği panele Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Çevre Koordinatörü Meral Turan Akırmak, Volkswagen Grubu Türkiye Bölge Ofisi Kalite Koordinatörü Taner Nalbat, Ford Otomotiv Sanayi A.Ş Çevre Mevzuatı ve Çevre Yönetim Sistemi Lideri Betül Tavacı Saygılı katıldı. Panelde ayrıca Bosch’tan Ersin Öztürk ve Vibracoustic firmasından İlker Aydemir kendi şirketlerinde yaptıkları iyi uygulama örneklerini katılımcılara aktardılar.
Panelin açılışında konuşan BUSİAD Avrupa Yeşil Mutabakat Görev Gücü Başkanı Hüsamettin Çoban, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın salt çevreci bir yaklaşım olarak görülmemesi gerektiğini ifade ederek, “Mutabakat yeni bir uluslararası ticaret sisitemidir” diye konuştu. Çoban, Karbon borsası, karbon kaçağı ve sınırda karbon vergilendirmesi konusunda da detaylı bilgi vererek, Türkiye’de de karbon borsasının kurulacağını ve bireylerin de bu borsada yatırım yapabileceğini kaydetti. Çoban, iklim değişikliğinde konulan 1.5 dercelik artış hedefinin tutturulmasının zor olduğunu da kaydederek, Türkiye’nin de bu durumdan en çok etkilenecek ülkeler içinde olduğunu söyledi.
“Yeşil Mutabakata Uymak Zorundayız…”
OSD Çevre Koordinatörü Meral Turan Akırmak ise, Türkiye’de 2 milyonluk otomotiv üretim kapasitesi olduğunu, geçen yıl 1.3 milyonluk üretim yapıldığını ve bunun da yüzde 73’ünün ihraç edildiğini söyledi. Bu ihracatın yüzde 80’inin de AB’ye gerçekleştiğini kaydeden Akırmak, “Dolasıyla Avrupa Yeşil Mutabakatı bizim için çok önemli. O kurallara uymak zorundayız” dedi.
Otomotiv sanayinin 52 bin doğrudan, 500 bin de yan sanayi ile istihdam yarattığını kaydeden Akırmak, Türkiye’nin dünyada otomobilde 16. Avrupa’da 6., ticari araçta dünyada 6., Avrupa’da ilk sırada yer aldığını da dile getirdi. Dünyada karbon nötr hedefleri hakkında da bilgi veren Akırmak, bu süreçlerin otomotiv sanayini de etkileyeceğini kaydetti. Avrupa Birliği’nin 2035 yılında içten yanmalı motorlu araçlar yasak getireceğini de kaydeden Akırmak, sektörlerinin yüzde 50 hammadde kaynaklı karbon salımı yarattığını ve o nedenle döngüselliğin öne çıktığını söyledi. Tedarik sanayinin siteme uyum sağlayamaması halinde ana sanayinin başka yerden alım yapmak zorunda kalacağını ifade eden Akırmak, sürdürülebilirlik için döngüsel ekonomiye geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Ford Otomotiv Sanayi A.Ş Çevre Mevzuatı ve Çevre Yönetim Sistemi Lideri Betül Tavacı Saygılı da, Ford bünyesinde gerçekleştirdikleri sürdürülebilirlik çalışması hakkında bilgiler vererek, emisyon hedefleri ve başarılarını da rakamlarla anlattı.
Ford’da yüzde yüz yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisi kullandıklarını ve doğalgaz ekipmanlarını da elektrikli yapmanın yollarını aradıklarını kaydetti. Hedeflerinin 2030’da karbon nötr firma olmak olduğunu dile getiren Saygılı, 2035’te de yan sanayi için bu hedefe ulaşmayı planladıklarını söyledi.
Volkswagen Grubu Türkiye Bölge Ofisi Kalite Koordinatörü Taner Nalbat, grup şirketlerinde 600 bin kişinin çalıştığını tedarikçilerle bu rakamın 25 milyona ulaştığını kaydederek, dünyadaki karbon salımının yüzde 1’inden sorumlu olduklarını da ifade etti.
Satın alma sözleşmelerine sürdürülebilirliğin şart olarak girdiğini de kaydeden Nalbat, “Volkwagen’in vizyonun, gelecek nesiller için olumlu etki oluşturacak sorunlu tedarik zincirlerini şekillendirmek. Misyonu ise, sürdürülebilir tedarik zincirleri için liderlik etmek” diye konuştu.
Bosch’tan Ersin Öztürk ve Vibracoustic firmasından İlker Aydemir, kendi şirketlerinde yaptıkları iyi uygulama örneklerini katılımcılara aktarırken, panelin sonunda katılımcıların soruları da yanıtlandı.
Panelistlere, Çağdaş Eğitim Kooperatifi Kır Çiçekleri Okusun Diye kampanyasına adlarına yapılan bağışın sertifikası da sunuldu.