Home GÜNCEL Ali Aykurt bir şiir okudu ki…

Ali Aykurt bir şiir okudu ki…

- Guncellenme Tarihi: 25 Ocak 2023 00:13
10 min read
Ali Aykurt bir şiir okudu ki… için yorumlar kapalı
0

Sabah uyanmışım…

İkisi bir arada Nescafe’mi yudumluyorum. Tamam, söylenmeyin hemen, tüm granül kahveler zararlı biliyorum. Alkol de zararlı mesela, farkındayım… Ama sevdiğim bu zararlı şeylerin zararı sadece bana, hak yemiyorum, haram yemiyorum, kul hakkına girmiyorum, taksirle dahi olsa kimseye zarar vermemeye özen gösteriyorum… Tüm bunların da sevdiğim o zararlı şeylerden daha zararlı olduğunu düşünüyorum… Kendime verdiğim zarardan kime ne ayrıca..?

O granül kahveyi bile keyifle yudumlayamayanlardanız biz gazeteciler…

Söz meclisten içeri, işi gerçekten sadece gazetecilik olan gazetecilerden bahsediyorum…

Takarız dünya halini kafaya…

Türkiye’nin “dünya hali” şu aralar seçim…

Bir yudum kahveye denk gelen bir dünya soru…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında, Kemal Kılıçdaroğlu mu kendini zorla aday çıkartacak..?

HDP onu destekleyecek mi?

Ulusalcılar seçimde nasıl tavır alacak?

CHP’nin milliyetçilik oku nereye uçtu..?

Cumhurbaşkanı Bursa’dan ayrılırken ruh hali nasıldı, memnun muydu, memnunsa kimleri milletvekili yapar, kimleri yapmaz, memnun değilse durum daha vahim Ak Parti Bursa teşkilatı için..?

Meral Akşener hayalindeki Başbakan koltuğuna kavuşabilecek mi? Ekrem İmamoğlu’na o kadar koltuk çıkmışken Ekrem İmamoğlu baba oğul ilişkisi (!) yaşadığı Kılıçdaroğlu’ndan yana mı tavır alır? Ablaya ne olur..? Ablaya kıyamaz da istifa edip İyi Partinin mi adayı olur..?

Mesut Demir yazacaktı istifa ettirilip vekil yapılma yolu ile görevden el çektirilecek belediye başkanlarını… Yazamadı, yazdıkları da zırvaydı zaten… Hem Ak Parti ikinci bir “Görevden azledilen Recep Altepe vakası” daha yaşamak ister miydi..? Bir belediye başkanına vekil ol demek de onu görevden aslında görevden almak değil miydi..?

Ekrem İmamoğlu Bursa’ya gelecekmiş… Gemlik’te açılış, Mudanya’da geçmiş dönem Ak Parti belediyesince yapılan bina 3 kere açıldı, açacak başka bir şey de yok o yüzden halk buluşması, Nilüfer Belediyesine ziyarette bulunacak… Ulucami’de namaz kılıp, Kapalı Çarşı Esnafı ile buluşacakmış, neden..? Ay, aday İmamoğlu mu ki..?

Dön öbür tarafa Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan da ve Saadet içinde olanlar ve Demokrat olanlar da Kılıçdaroğlu’na tamam der mi? Hoş demeseler ne olur..?

Tüm bu sorular ve ötesi beynimin sırça köşklerinde kendilerine cevap bulmaya çalışırken, yine beynimin şarkı söylemek isteyen tarafı ‘Duyanlaraaaa, Duymayanlaraaaa” şarkısını mırıldanıyor, aklıma canım torunum Poyraz’ım düşüyor bir anda… Bin kez, on bin kez şükrediyorum Allah’ıma…

Bir yandan da Facebook’ta cirit atıyorum, tüm bu hengâmenin içinde…

Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt’un paylaştığı bir video düşüyor sayfama… Şiir okumuş…

Dinliyorum, bir daha dinliyorum… Şair Nurullah Genç’in “Pişmanlık ve Hüzün” şiiri…

Ters köşe yaparcasına okumuş Aykurt… Dağ yöresinin kendine has şivesinden vazgeçmeyen Aykurt’un okuduğu şiirin arka fonuna yerleştirilen müzik anlamı derinleştirmiş…

Bir teşekkür borçlandım sabah sabah Ali Başkana, sizin huzurunuzda edeyim…

Bana bir zamanlar şiirleri, edebiyatı, öyküleri, romanları ne çok sevdiğimi hatırlattı…

Okuduğum yüzlerce kitabı…

İçlerinde kaybolduğum hikâyeleri…

Uyaksız şiirleri ne çok sevişimi…

Yazılarımda kullandığım üç noktaların yazı karakterime daha ortaokul çağlarında oturduğunu… En çok sevdiğim, en anlamlı ve derin bulduğum noktalama işareti olduğunu…

Ve şu anda kağıt kokmayan, beyin yakan küçücük bir telefon ekranından neleri okumak zorunda kalışımızı…

Her sıkıntıya, her soruna, her zorluğa rağmen içimizdeki kültür – sanat köşesini beslememiz gerektiğini…

Sabah söz verdim kendime… Hemen yeni bir kitap alıp okuyacağım, çok ara verdiğimi fark ettim.

Dedim ya Ali Başkan şiiri ters köşe okumuş…

Son pişmanlığın fayda etmeyeceğinin genç yaşta ayırdına vardığını, pişman olmayanların hüzün de yaşamayacağını, şiirin içinde geçen “Bilmiyorum, neden böyle tembelim” cümlesiyle aslında çok çalışkan olduğunu anlatıyor… Zor bir tercih yapmış, risk almış, herkesin anlamayacağı bir şiir seçmiş…

Seslendirmede muhafazakâr yapısı gereği bir kelimeyi değiştirmiş, onu da görmezden gelirsek…

Ben çok başarılı buldum… Şiiri de, seslendirmeyi de…

Lütfen okuyun ve yazımın sonundaki videoyu da izleyin ve dinleyin… Hüzünlerinsiniz ama pişman olmazsınız…

PİŞMANLIK VE HÜZÜN  (Nurullah Genç)

Pişmanlık ve hüzün hep yığın yığın

Bütün varlığımdan soyuluyorum

Ortasında kaldım bir bataklığın

Kurtarın dostlarım, boğuluyorum

Pişmanlık ve hüzün hep yığın yığın

Bahçesi harâbe tüm insanlığın

 

Karşımda yokluğun alev gözleri

Zindanlar içinde zavallı ruhum

Mükâfat mı, bana şu kan gölleri

Yoksa işkence mi, avutulduğum

Karşımda yokluğun alev gözleri

Bana diş biliyor yıllardan beri

 

Dilene dilene eğilmiş belim

Yüzüm kaktüs yaprağına benzemiş

Bilmiyorum, neden böyle tembelim

Kim bana ‘çalışma, yaşarsın’ demiş

Dilene dilene eğilmiş belim

Artık görmüyorum, sağırım, kelim

 

Acaba çıkar mı yollarım düze

Yoksa yokuşlar mı öldürür beni

Bir gün kavuşursam belki, gündüze

Talih bir defacık güldürür beni

Acaba çıkar mı yollarım düze

Sonsuzluğa, mutluluğa, denize

Load More Related Articles
Load More By Semra NEJLA TEKE
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Anahtar Parti’ye ne gerek vardı..?

Şüphe yok ki; üç tarafı denizlerle çevrili, bulunduğu coğrafya gereği toprakları verimli, …