Türkiye’de hemen hemen her il ve ilçede bir üniversite tabelası var.
2021-2022 dönemine ait yüksek öğretim istatistiklerine göre, Türkiye’deki üniversitelerde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde kayıtlı toplam öğrenci sayısı 8 milyon 196 bin 959 idi.
Bu kadar sayıyla bir parti kurup seçime girseler barajı geçip milletvekili çıkartırlar.
Maalesef Türkiye’de ilk defa üniversite mezunu işsiz oranı, lise mezunu işsiz oranından fazla..
**
Demokrasi adı altında diplomalı kaç öğrenci kendi bireysel fikrini ortaya koyabiliyor?
-Lisans mezunu bir kişi eleştiri yapabilmeli.
-Çünkü eleştirel siyaset, tek tipçi dayatmaya karşı çıkan anti-faşizmdir.
-Eleştirmek, insanın özgürleşmesidir.
-Eleştirmek, sorgulayarak dönüştürmektir.
Bakınız…
Kritik bir dönemden geçiyoruz; eleştiri felce uğratılırsa/ eleştiriye düşmanlık edilirse demokratik bir düzene geçiş tamamen hayal olur.
**
Apartman binalarında açılan birçok “tabela üniversitesi” diploma dağıtıyor.
Üniversite sayısı arttı da ya akademik-bilimsel kalite?
Yerlerde! Herhangi bir öğrenci, hiçbir fizik neti yapmadan sınava girip sadece adını soyadını yazarak Türkiye’deki birkaç fizik bölümüne, temel bilimler alanlarına rahatlıkla yerleşebiliyor.
Durum bu!
Hadi üniversiteye girdi…
Eğitim verenler nitelikli fizik akademisyenleri mi? Hayır!
20 Yıl önce; Dünyada 500 üniversite arasına giren Türkiye’de 5 üniversitesi vardı.
Şimdi, Türkiye’deki üniversitelerin uluslararası sıralamalarda adı bile okunmuyor.
İlk 500’de hiçbiri bulunmuyor. Hacettepe, ODTÜ gibi bazı üniversitelerimiz ancak 800 ile 1.000 bandı arasını zorluyor.
Televizyona çıkıp iki kelimeyi bir araya getiremeyen profesör ünvanlı insanları dinleseniz anlarsınız siz de…
Nerede kalite?
Gelişmiş bir ülkenin olmazsa olmazı nedir? Sadece para mı? Doğal kaynak mı? Hepsi hikaye… Önce iyi bir eğitim gerekiyor…
**
Sonunda: ‘2023’de Aya Yol yapanlar!’, ‘Ayak öpenler!’, ‘Biat edenler!’.. Çoğalır.
Yurt dışına hiç çıkmamış, araştırma yapmamış diplomalı kişiler: “Paris metrosu akıyor, enflasyon yurt dışında çok fazla, market rafları boş.” Kim ne derse ona inanır..
Diğer taraftan öğrenci mezun oldu: Kaç parayla yaşamı sürdürecek? İş bulabilecek mi?
İş bulan bir örnek notu sizinle paylaşmak isterim.
“Ben öğretmen oldum Maaşım 12 bin lira. Son zamanda açıklanan 0,69 kredisi için Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki bankalara gittim. Bana 400 bin lira kredi kullanabilirsiniz dediler. Görünüşte ilk yıl 4, ikinci yıl 5 bin lira öderim, sonraki yıllarda maaşımı komple oraya bırakırım! 400 bin liraya ev olmayacağı için babam emekli ortak kredi alalım dedim. Babamın evine giren para 12 bin lira. Bankadan ona 400 bin kredi alabilirsin dediler. İkimizin alabileceği kredi 800 bin lira. Düşündüğüm 1+1 ev için 1.5 milyon isteniyor dedim bankaya. O zaman hanenizin aylık geliri 45 bin lira olmalı dediler! Babamla birlikte maaş toplamımız 24 bin lira! Arkama bakmadan çıktım bankadan.”
Bu durumda mezun olan, bu para ile kiralık ev bulamayan bu gençler ne yapacak?
Aldığı diploma ve o zamana kadar harcanan para ‘kaç paralık diploma’ olur?
