Memleketine aşık bir Bursalı olarak şehrin marka konumlandırması konusunda zaman zaman yazılar yazıyorum.
Bursa; sanayisi, tarımı, tarihi, Uludağ’ı, termal kaplıcaları, denizi, gölleri ile bir taraftan cennetken, diğer taraftan büyük şehirden metropol şehir olma yolunda hızla ilerliyor.
Büyümenin önüne geçilmeli mi, geçilebilir mi, geçilse ne olur, geçilmese ne olur, tartışma konusu…
Yeni sanayi bölgeleri açılmalı mı, açılmamalı mı..? Bu da süregelen gelen bir başka tartışma…
Şehir içindeki sanayi kuruluşlarının yeni bir sanayi bölgesinde toplanması müthiş güzel bir fikir bence… Şehir içinde kıpırdayacak alan kalmadı zira…
Tarım alanlarının imara açılmasının önüne geçilebilir mi..? Her yıl imar barışının yapıldığı ülkede Bursa’nın tarım alanlarını korumak zor… Tartışmaya bile gerek yok..!
Neyse ki belediyelerimiz Bursa’nın tarihini korumak ve tekrar canlandırmak için çalışıyorlar…
Uludağ turizm açısından çok kıymetli, onun da Bursalıya faydası yok..!
Elimizde ölçülemeyecek değerde termal suyumuz var… Orta yaşlardaki herkes hatırlar, ne çok turist gelirdi eskiden, bir hafta – on gün kalırlardı termal kaplıcalarımızda…!
Onu da Afyon’a kaptırdık… Ki su kalitemiz Afyon’un suyuyla kıyaslanamayacak kadar ileride..!
Özel hastanelerin çoğalmasıyla sağlık turizmi de daha sık dinlendirilir oldu Bursa’da…
Şehrin içine, şehir dışından, yurt dışından turist çekmek kadar kıymetli bir şey var mı? Bacasız sanayi, mis..!
Direkt Bursa esnafı kazanacak…
Oteli,
restoranı,
kafesi,
manavı,
kasabı,
pazarcısı,
giyimcisi kazanacak…
Yerel markaların yaptıkları güzel işlerin desteklenmesi gerektiğine inananlardanım. Bir Bursa markası olan Doruk Hastanelerinin de kısa süre sonra açılacak olan Doruk Nilüfer Hastanesine davetli olarak gittik, ortaklardan Dr. Ömer Faruk Demirbilek’in bilgilendirme sunumundan sonra da hastaneyi hep birlikte gezdik.
Bildiğiniz uzay mekiği… Emin olun, kendinizi uzaya doğru turistik yolculuk yaptığınız bir mekikte hissedeceksiniz.
Jetgiller çizgi filmini benim neslim iyi bilir, bayılırdım. Hastanenin koridorlarında dolaşırken, Dr. Demirbilek’in sunumunda bahsettiği ileri teknoloji cihazları da hatırlayınca, Jetgiller familyasının üyesi olduğumu düşündüm bir an…
Bir kere iç mimari müthiş…
Tek bir keskin, sivri detay yok, dekorasyonun tümünde yumuşak geçişler uygulanmış… Geçmişte Garanti Bankası, Arçelik, Kamil Koç gibi markalar da kurumsal kimliklerini yumuşak karakterlere dönüştürmüşlerdi. Hele ki sağlıkta keskin çizgilerin agresif yapısının rahatsız edici olduğunu çözmüş hastane yetkilileri…
AVM’leri sevmeyen biri olarak, hastanenin AVM’ye benzetilmesinden pek hoşlanmadım, ama halkımızın ne çok sevdiğinin de farkındayım. Alış veriş olacak elbette, para verip Allah da izin verirse sağlık satın alacaksınız, ama ötesi var… Hastanedeki cihazlar çok ileri teknoloji, mesela onkoloji operasyonlarında 3 tesla emar tarayıcı ile ameliyat anında kalıntı olup olmadığını gösterebilen bir cihaz var. Ve bu cihaz var diye hastanede çalışmak isteyecek yüzlerce cerrah olacaktır elbette. Ayrıca; organ nakli için gerekli donanıma sahip olduklarını, ön izin başvuru yapacaklarını öğrendim… Bu konu da Bursa’yı öne çıkaracak önemli bir sağlık alanı…
Benim en sevdiğim tarafı termal – sağlık turizmi için ayrılmış alan oldu… Müthiş güzel tasarlanmış, gün ışığıyla termal sağlık hizmeti alacağınız, terasta kurulu sıcak havuzda açık havada yüzebileceğiniz, aile, kadın, erkek ayrı ayrı faydalanabileceğiniz, fiziki açıdan memnun kalınacağına garanti verebileceğim bir hizmet olmuş… İkisi yarı olimpik, 11 tane havuz var.
Türkiye’de kurulu 576 hastanenin sadece 10 tanesi üçüncü basamak hastane, bu basamağı üniversite hastanesi gibi tanımlayabiliriz. Doruk Nilüfer’de üçüncü basamakla yola çıkıyor, çünkü üniversiteleşme hedefleri var.
Güney Marmara’nın en büyük hastanesi olma özelliği taşıyor. Ve Türkiye’nin tek tescilli heliportlu hastanesi…
Bursa markası hastanelerin çoğalmasını, İstanbul’dan, Ankara’dan gelen zincir hastanelerdense Bursa’da doğup büyüyen, Türkiye’nin diğer şehirlerine açılan zincir hastaneler oluşmasını çok isterim.
Mesela, Nev Hastaneler Grubu (eski adı Esentepe Hastanesi) Bursa’daki hastanelerin yanı sıra Bandırma’da da bir hastane ile hizmet vermeye başladı. Nev Anadolu, Nev FSM, Nev Esentepe ve Nev Bandırma oldular… Ne mutlu… Sağlık turizmini canlandırmak için de Avrupa’da bir takım girişimlerde bulunmaya başladılar.
Öte yandan, tüm özel hastaneler gibi Doruk Hastaneleri de istihdama ciddi katkı sağlıyor. Şu anda bin 400 personel çalıştıran Doruk, yeni hastanede ilk etapta 750 personelle başlayacak, çok kısa sürede bu rakam bin 200’e çıkacak. 100 yatak kapasitesi ile başlanacak, 150 hedef…
Hastanenin ortaklarından Ak Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin ise; o kadar yoğun çalışıyor ki basın toplantısına bile iştirak edemedi. En çok sahada gördüğümüz vekil desek abartmış olmayız. Vekilin derdi Bursa, benim de hemşerimdir kendisi…
Kendi hastanesiyle ilgilenmek yerine, kendi hastanesine çok yakın olmasına rağmen Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesinin bir an önce tamamlanması için Sağlık Bakanlığında mekik dokuyor. Şehir Hastanesi – Emek Metro Hattı için, demiryolu için, Yenişehir Hava Limanının canlandırılması için, karayolları için sarf ettiği çaba ve emek yadsınamayacak değerde..!
Sözün özü; çok hızlı büyüyen Bursa’mızın bir konuda marka konumlandırması yapması imkansız… Çünkü tüm değerleri birbirinden kıymetli… Ancak; turizm konusunda, özellikle sağlık ve termal turizmine yönelik her fikrin değerlendirilmesi, desteklenmesi gerekiyor.
Yolu açık olsun sağlık turizmcilerinin…