Depremde kaybettiklerimiz gün gün artmakta.
“Acımız çok büyük. Yaralarımızı sarmak çok kolay değil. Şunları yaptık. Kısa zamanda evleri yapacağız. Toplumda derin bir ruhsal hasara neden olan bu afeti de atlatacağız. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı.” Sözlerine hepimiz aşinayız.
‘O’ anı yaşayan ve hâlâ o travmayı yaşamakta olanlara sormak gerekir.
Bölgeden aldığımız haberler ve tanıdığım pek çok kişi uyku uyumadığını, gözünü kapadığı an depremi ve depremde perişan olan insanları görmeye başladığını söylüyor.
**
Bilim insanlarını dinledikçe hepimiz ‘deprem’ uzmanı oluyoruz.
Ama “Oturduğum ev bir depremde ne olur, yıkılır mı?” korkusu sarmış durumda.
Özellikle nüfus yoğunluğu çok fazla olan; İstanbul, Bursa, İzmir gibi yerleşim yerlerinde yaşayanlar, ne yapacak?
Çaresi ne?
İşte devlet burada devreye girmeli.
Tüm belediyelere görev verilmeli, Binalarının durumunu öğrenmek isteyenlere bu hizmet ya bedava olmalı ya da çok küçük bir bedel talep edilmeli.
Bazı bilim adamları; evin depreme dayanıklılık testi olan ‘karot testini’ öneriyor.
Ama daha bilimsel düşünen uzmanlara göre:
Eğer evinizde aşağıdaki durumları gözlemlerseniz bina dayanıklılık testi yaptırmanız tavsiye ediliyor:
-Duvarlarda çatlak gözlemleniyorsa,
-Binanın dolgu bir alana (göl veya deniz yakınlarına) yapıldığı biliniyorsa,
-Kolon ve kirişlerde çatlaklar varsa bina dayanıklılık testi yaptırmanızda fayda var.
“‘Karot testin’ de numune alınan bir kolon veya kirişin dayanımı oldukça düşer.
Beton bloğun içinden demirleri de keserek boydan boya delik açılmaktadır.
Burada ‘ MR(Manyetik Rezonans Görüntüleme), USG( Ultrasonografi ) veya BT(bilgisayarlı tomografi)’ dururken hastadan bir dilim kesip çıkarmak gibidir.
Bu sakıncalıdır.”
Diye açıklamalarına şöyle devam ediyorlar:
– “Betonun da MR görüntüsünü çeken sistemler var. Bu aletler acilen çoğaltılıp, devreye sokulmalı. Çözüm aranmalı.
– Karot da dahil bu tür testler hayli pahalı olabiliyor. Bu yüzden özellikle blok apartmanlarda oturanlar daire başına düşen meblağ yüksek geldiği için teste yanaşmak istemiyorlar.
– Deprem riski olan yerlerde aynı anda on binlerce kişi test için başvuruda bulunuyor.
– ‘MR’ görüntüsünde deprem riski taşıyan binalar da derhal boşaltılmalı, burada yaşayanlara da kalacak yer temin edilmelidir.
“Devlet şöyledir, devlet böyledir, devlete uzanan eller kırılır” diye naralar atmaktansa, işte bu zaman, o zamandır. Devletin ne olduğunu, neler yapabildiğini gösterme zamanıdır
Halk; bu yaşananların üzerini örtemez, unutamaz, sürekli beynine ‘not’ eder!..