Konuk olduğu ortak canlı yayında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakan sayısı değişecek mi?” sorusuna “Bize teklif yapıyorlar, şu kurumu bakanlık yapsak? O kurum şuanda kurumsal olarak yürüyor mu? Niye bakanlık haline getireceksiniz. Daha da ileri gidiyorlar size bağlasak diyorlar. Zaten hepsi bana bağlı değil mi? İsraf için yollar arıyorlar” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında Fulya Kalfa moderatörlüğünde Ahmet Hakan, Hande Fırat, Abdulkadir Selvi ve Zafer Şahin’in gündeme ilişkin sorularını yanıtlıyor.
BAKAN SAYISI ARTIYOR MU?
Son dönemlerde gündeme gelen “Bakan sayısı artabilir” iddialarına yanıt veren Erdoğan, “Biz kalkıp da CHP diyor ya hepsine bir tane sana bir tane sana derken herkese cumhurbaşkanlığı yardımcılığı sözü verdi. Bizim öyle bol keseden atma durumumuz yok. Biz devlet nedir iyi biliriz. Bir Cumhurbaşkanı yardımcısıyla bu iş yürütülüyor. Ben devraldığımda 36 bakan vardı, biz onu 17 hatta 15’e kadar düşürdük. 17 bakanla işi tıkır tıkır yürütüyoruz. Bize teklif yapıyorlar, şu kurumu bakanlık yapsak? O kurum şuanda kurumsal olarak yürüyor mu? Niye bakanlık haline getireceksiniz. Daha da ileri gidiyorlar size bağlasak diyorlar. Zaten hepsi bana bağlı değil mi? İsraf için yollar arıyorlar” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları;
“Öncelikle günümüzün en önemli başlığı. Asrın felaketi bizim için bir milat. Bunu da daha önce ifade ettik. Hayatını kaybeden vatandaşlarıma Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza şifa diliyorum. Kararlı adımlar atmamız şart. İktidara gelmeden önce eğitim ve sağlık başlıklarını art arda koyduk. Şehir hastanelerimizle örnek ülke haline geldik. Daha güçlü adımlar atmamız gerekiyor. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı sağlam konutlara yerleştirmemiz gerekiyor. Dikey mimariye hep karşı çıktım. Hep yatay mimariyi savundum. Artık vatandaşlarımız da bizim bu tezimi kabullenir duruma geldi. Yapımına başladığımız konut sayısı 100 bine ulaştı. 359 bin konutu 1 yıl içerisinde tamamlayacağız. Bir kısmı bayrama kadar tamamlayacağız. Devletimiz 50-60 gün içerisinde konutları teslim etme tezini Van, Bingöl, İzmir, Antalya, Elazığ, Muğla ve Karadeniz’de ispat etti. Biz bunu ispat etmiş iktidarız. Söz verdiysek yaparız.
“300 BİNİNİN ACİL DÖNÜŞMESİ GEREKİYOR”
Türkiye Ulusal Risk Kalkanı modelini devreye aldık. Önümüzdeki çalışmalar için yeni yol haritamız kabul ediyoruz. Üniversitelerle ortak çalışmaya girdik. İlk toplantıyı İstanbul’da, ikinci ve üçüncü toplantıyı Çevre ve Şehircilik Bakanım yaptı. Kolay değil. Afetlere hazırlıklı olmamız lazım. Zemin artı 3 bilemedin 4. Bir de kullanılan hafif malzemelerle daha güvenli hale gelecek. 99 öncesi yapılan binaların risk çalışmasına başladık. Sağlıksız yapı stoğu ortadan kaldırılacak. Yeni yerleşim alanları tespit edilecek. Denetimler sıkılaştırılacak. İstanbul burada ayrı bir önem taşıyor. 39 ilçede tüm risk unsurlarını ele alacak şekilde harita çıkardık. İstanbul’da 1,2 milyon bina bulunuyor. İstanbul’da toplam 220 bin bina ve 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında. Bunlardan 300 binin acil dönüşmesi gerekiyor.
“SORSAN KÜPLÜCE NERESİDİR BİLMEZ”
Vatandaşımın devletine inanması lazım. Muhalefetin kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşüm programlarına aldanmamaları lazım. Ben Burhaniye’de oturuyorum. O çevrede kentsel dönüşüme başladık. Davetimize icabet edenler binalarını yıktırdılar. Kiralarını verdik. ‘Evlerinizi yaptıktan sonra buralara döneceksiniz’ dedik. Bize güvenenler halinden memnun. 1’e 5, 1’e 10 fiyatları arttı. 1 ay önce benim yolumu kestiler. ‘Gelin bizimkilerini de yıkın’ dediler. Size dediğimiz zaman yapsaydınız sizin de binalarınız yapılmış olacaktı. Gerekli talimatları yaptık. Çalışmalar başladı. Bay bay Kemal ne diyordu? Boğaza nazır binalarımızı yıktı. Sorsan, Küplüce, Burhaniye, Ferah neresidir bilmez. Şuan orada herkes halinden binalarından memnun. Binaları gören keşke buradan yer alabilseydim der. Peyzaj ağaçlandırma çalışmaları devam ediyor. Bitince muhteşem olacak. Aynı durum Kadıköy ve Üsküdar’ın ortak yerinde oldu. Orada Kadıköy Belediyesiyle uyum sağlanamadı için orası halledilmedi. Sonunda kabul ettiler. Orada da başlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız üstlendi. Orası da muhteşem olacak.
“BU İŞİN İMAR AFFI OLMAZ”
Kanal İstanbul’la beraber rezerv yerler ortaya çıkacak. Oralarda konut inşaatları başlayacak. Kentsel dönüşümü kabul edenlere oralardan yer vereceğiz. İmar Affı ile ilgili yeni dönemde çalışma yapacağız. Katalog suçların içerisinde yerini alacak. Bu işin affı maffı olmaz. Benim belediye başkanlığımda İstanbul’a giriş için vize demiştim. Bunlar dünyayı tanımıyorlar. Londra’da bu uygulanıyor. Adeta vizeye tabii, belli ücrete tabi. Şimdi İstanbul 16 milyon oldu. O dönem bunu söyleyenler şehircilik nedir, göç nedir bunlardan haberleri yoktu. O gün bizim iddialarımız şimdi haklılığı getirdi. O zaman dediklerimize saygı duyulmuş olsaydı planlamalarımız daha güçlü olacaktı. Vizeye tabi oldukları için herkes rahat giremeyecekti. Şimdi öyle olmadığı için herkes geliyor giriyor. Kaçak yapılaşma da var. O da tehdit ediyor. Zemin etütleri yapılmıyor. Ya da yapanlar dikey mimariye rant vuruyor. Rezerv şehir, mevcudu bir yerden bir yere nakil ederek, o mevcudun da zemin tahlillerini yapıp oralara müdahale. Avcılar aslında sağlam bir zemin değildir. Tehdit eden bir zemin. Beylikdüzüne doğru tehlikeli yerler. Denize yakın yerler sıkıntılı yerler. Zemin etütlerini yapmak suretiyle yapılanmaya gidilip kentsel dönüşüm yapılıp. Nüfus seyreltmesi şart. Onu yaparsak kendimizi sağlama alırız.”
Kaynak: sondakika.com