Home GÜNCEL Delirtme beni..! Senin evin yok ki..!

Delirtme beni..! Senin evin yok ki..!

- Guncellenme Tarihi: 25 Temmuz 2023 21:10
16 min read
Delirtme beni..! Senin evin yok ki..! için yorumlar kapalı
0

Meteoroloji tarafından dayatılan sıcaklığın 30, hissedilenin (zannımca bu kişiye göre değişiklik arz eder) 38 civarlarında seyrettiği bir günde, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramında, sabah 9.30’da hazır bulunduk.

Nerede mi?

Bursa Büyükşehir Belediyesince gerçekleştirilen (Burada kutlama programına katıldık, biz gazetecilere siz şöyle harikasınız, böyle özgürsünüz, kaleminiz şöyle kıymetli, hep daha fazlasını hak ediyorsunuz gibi söylemler yapıldı diyeceğim zannına kapılanlar vardır, eminim, amma külliyen yanılgı içindesiniz) kentsel dönüşüm projelerini gezdik, akşam 17.00’ye kadar…

Yedi ayrı noktada hayat bulan kentsel dönüşüm projelerinin bir kısmı bitme aşamasında, bir kısmı devam ediyor.

Başkan Alinur Aktaş’ın da gün boyunca dem vurduğu üzere kentsel dönüşüm meselesi zor, başlamak zor, yer sahiplerini ikna etmek zor, tarafların yüzde yüz ikna olduğu hiçbir proje yok bence Türkiye’de… Mesele ateşten gömlek…

Kentsel dönüşüm konusu o kadar yanlış anlatıldı ki halka, halk da o kadar yanlış anlamaya meyletti ki bu konuda… Kaçak yaptım demedi, hazine arazisini gasp ettim demedi, ben yaptım dedi, bire bir, bire iki, bire üç isterim, üstüne de para isterim dedi

Çünkü; hem iktidar meseleyi doğru anlatamadı, hem iktidarın bazı belediye başkanları da ya anlamadıklarından yada zaten yapmaya niyetleri olmadığından vaatleri abarttılar ve ne yazık ki muhalefetten bu çok elzem konunun doğru anlaşılmasından çok kendine ekmek çıkarma çabasına girdi, halkı daha çok isteme konusunda kışkırttı da kışkırttı.

Hal böyle olunca ülkenin neredeyse dört bir yanı deprem bölgesi olması dahi yok sayıldı. Para her şeydi..!

Oysa şu an orta yaşlı olan her insan bu ülkede 3 büyük deprem gördü. Hele ki 6 Şubat depremi ASRIN FELAKETİ olarak adlandırıldı. Türkiye’de 50 bin 783, Suriye’de ise 8 bin 476 kişi hayatını kaybetti.

Bu ülkenin iki ana sorunu var;

Birincisi ülkem insanının “Bana bir şey olmaz” düşüncesi,

İkincisi ise; imar affı..!

Her imar affında sizin de aklınıza gelmiyor mu, alayım bir 200 metrekare arsa, yapayım kendime iki oda, nasılsa meşru hale gelir, imar affı çıkar demiyor musunuz?

İnsanoğlu, insanın oğlu der, ister…

İllegalliğin 3 – 5 senede bir devlet eliyle legal hale getirilmesine kim hayır der ki..?

Çünkü onlara imar affı çıkınca kimse proje sormuyor, deprem yönetmeliği sormuyor, kullandığın beton kalite miydi, demirin özellikleri şartlara uygun muydu demiyor… Devlet onları inşaat mühendisi, yapı denetim firması, proje uzmanı, beton – demir ölçer yerine koyuyor…!

İşte, bana bir şey olmaz zihniyetindeki insanlar da bu fırsattan sonuna kadar faydalanıyor..!

Yeni moda da kaçak fabrika, atölye yapmak..!

Bu evini, işyerini yasal çerçevede yapan, satın alan kişilere haksızlık değil mi?

Proje çizdiren, inşaat teknikeri – mühendisi, yapı denetim firması çalıştıran, onlara bir dünya para harcayan müteahhitlere haksızlık değil mi?

Mesela halkımız o kadar bilinçlense ki imar affına hayır diyebilse…

Tamam, sustum, hayal işte…

Zaten 99 depreminden önce inşa edilmiş binaların çoğunun, o dönemden önce deprem yönetmeliği olmadığından riskli olduğunu biliyoruz, bir de hala kaçak yapıya meyil, belediyelerce kaçağa göz yumma, ardından imar affı gerçekten inanılır gibi değil…

Dönelim biz yine kentsel dönüşüm mevzuuna…

Bursa’da en riskli binalar Yıldırım ve Osmangazi’deyken en çok kentsel dönüşüm Nilüfer’de yapıldı. Nilüfer şehrin en son yapılaşan bölgesi olmasına, deprem, bina eskiliği gibi nedenlerle öncelik verilmesi gereken başka birçok bölge bulunması rağmen neden Nilüfer’de kentsel dönüşümün bu denli hızlandırıldığına anlam verilememişti. Sonra anladık, en büyük rant Nilüfer’deymiş…

Mesela; hiçbir müteahhit gidip Altıparmak – Çarşamba – Eski Stadyum Caddesi – Fomara Caddesi kesitinde kalan alana girelim, kentsel dönüşüm yapalım demiyor, çünkü orada binalar 6-7 katlı, bitişik nizam ve rant sıfır…

Ama Nilüfer’de kentsel dönüşüm adı altında işlem gören siteye kaçak blok yapan müteahhit tanıyorum ben… Tüm bunları yazdığım için de yine bu sabah gittim ifade verdim. Ülkede arsız güçlü, yazarınız neylesin..? Yahu bak aklıma geldi şimdi, kadın başınasın yazma, boş ver, uğraşamazsın diyenler oldu bana biliyor musunuz? Vatandaştaki düşünceye bak: Kadınsın, zayıfsın, güçsüzsün, ezilirsin..! Bu mevzudan beş A4 yazı çıkar da şimdi yeri değil..!

Her şeyi devletten, konutu – işyerini TOKİ’den beklememek gerekir azizim…

Büyükşehrin kentsel dönüşüm projeleri de böyle… Burkent marifetiyle yerel müteahhide ihale ediyorlar inşaat işini… Aslında en kolay kısmı burası, dediğim gibi en zoru vatandaşı ikna etmek…

Büyükşehir Belediyesi şu an İstanbul Caddesinde, Gaziakdemir, Arabayatağı, Karapınar, Yiğitler, Sıcaksu ve Hanlar bölgesi olmak üzere toplam 7 bölgede kentsel dönüşüm yapıyor. Hemen hepsinin ortak sorunu çarpık kentleşme, dar sokaklar, otopark ve yeşil alan yetersizliği… Bursa’da Osmangazi ve Yıldırım Belediyeleri de bu konuda özenli çalışıyorlar. Birçok noktada kentsel dönüşüm projeleri var, o projeler de başka bir yazının konusu olsun.

Altıparmak – Çarşamba bölgesinin dönüşümü Başkan Aktaş’ın ilgi alanında… Protokol çalışmalarına başlanmış, yakında müjdeli haberler duyarız.

Hanlar Bölgesinde ise, o güzelim hanların üzerlerine derme çatma çıkılan kaçak katlar temizleniyor, hak sahiplerinin tüm haksız itirazlarına rağmen insanları kırmadan dökmeden çözmeye çalışıyor belediye çalışanları…

Sıcaksu Mevkiinde yapılacak olan turizm alanı da Bursa için kıymetli olacak, şehrimize değer katacak. 25 bin metrekare alana yapılacak tesiste tedavi merkezi, açık kapalı havuzlar, spa vs bulunacak ve Türkiye’nin en büyük termal merkezi olacak. Aynı merkez içinde 15 bin metrekarelik bir park alanı da barındıracak ki bu da nefes alınabilen alanlar oluşturmak açısından çok değerli…

Yıllardır yılan hikayesine dönen 1050 Konutlar’da da bugün ilk yıkım yapıldı ve kentsel dönüşüm başladı…

Bursa’nın hemen her yeri deprem bölgesi… Tüm belediyeler asli işlerinin yanında sadece kentsel dönüşüm konusunda projeler yapsalar, böyle bir milli hareket başlatsak ve sergilesek, inanın kimse gık demez, herkes destekler, bunu yapan belediye başkanı tekrar kazanır. Başkan Aktaş, bu mevzuya çok önemsediğini, kendisi olsun veya olmasın devam etmesi gerektiğini defaten vurguladı. Tüm şehrin trafik yükünün Kestel’den Görükle’ye kadar tek bir ana yolda olduğunun, alternatif yollar açılması gerektiğini, bunun için de yıkmak zorunda olduklarının da altını çizdi. Muhalefetin oluşturduğu “Evinizi yıkacaklar” söyleminin vatandaş üzerinde etkili olduğundan da şikayet etti.

Mesela; vatandaş gelmiş hazine arazisi üzerine ev yapmış, tabii ki kaçak… Zaten kamu malı olan arsanın üzerindeki kaçak ev için bile para ödüyor belediye… Ama birileri evinizi yıkacaklar diyor. Ben olsam Müge Anlı’nın dediği gibi “Delirtme beni, senin evin yok ki!” der, atarım dışarıya…

Şu anda Büyükşehrin başlanan 3 bin konutluk projesi var, başlanacak olan (1050 Konutlarla birlikte) 10 bin…

Halk destek verse, muhalefet destek verse, herkes destek verse de bu sayıyı 100 binlere çıkarabilsek en kısa zamanda… Ama süreç uzun, prosedürler sıkıntılı ve deprem kapıda…

Ve en acısı da, 6 Şubat Hatay depreminden sonra Bursa Büyükşehir Belediyesine sadece 640 müracaat olmuş bina sağlamlığını ölçtürmek için..!

Şu algı yanlış, bunu bir değiştirelim: Diyelim ki binanız hasarlı çıktı, hemen boşalt evin yıkılacak denmiyor kimseye… Ki hasarlıysa zaten oturmayın, yarına senediniz mi var deprem olmayacak diye? Ayrıca, büyükşehrin bu hizmetinin de ücretsiz olduğunun altını çizelim, yazıyı bitirelim…

Afetlerden uzak, sağlam ve sağlıklı konutlarda oturacağımız, bol yeşil alanlı bir Bursa hayaliyle…

Load More Related Articles
Load More By admin
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Burfaş B Kafe, Artık Orhangazi’de

Bursa Büyükşehir Belediyesi, uygun fiyat, güvenli ve kaliteli hizmet anlayışıyla hayata ge…