CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi ve genel kurula gitmesi gerektiğini belirten bir açıklama yapıldı. Ayrıca, parti içindeki hukuki süreçlerin siyasete zarar vermemesi gerektiği vurgulandı.
Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Habertürk yayınında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Genel seçimlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verdiğini belirten Önder Sav, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun daha doğru aday olduğunu savundu.
“KILIÇDAROĞLU’NUN İSTİFA EDEREK GENEL KURULA GİDİLMESİ GEREKİR”
Önder Sav, şunları söyledi: “Ben CHP’nin hırpalanmasını, yaralanmasını istemem. Sayın Kılıçdaroğlu 3 yıldan fazla görev yapamayacağı için, yapılması gereken Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi, Parti Meclisi’nin genel başkan yardımcılarından birini seçerek 45 gün içinde genel kurula gitmesi gerekir. Hukuk dolanılarak siyaset olmaz. Hukuk neyse onun çerçevesinde olmak durumundayız.
“BENİM DERDİM KILIÇDAROĞLU DEĞİL”
Benim derdim Kılıçdaroğlu değil. Bunun böyle devam etmesi partiyi yaralar. Hukuki yollara gidilir, gidilmez, tartışılır. Partinin o noktaya gelmesini istemem. Genel başkan nedeniyle tartışılır duruma gelmesini istemem. Genel başkanın değişememesi diye bir şey yok. Üstüste partinin başarısızlığında genel başkan olarak durmuş olan siyaset adamın gerçeği görüp gereğini yapması gerektiğini düşünüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu istifa eder, 45 gün içinde parti kurultaya gider. İstiyorsa tekrar aday olur, orada bir sıkıntı yok. 25 Temmuz 2020’de toplanan kurultay delegeleri sayın Kılıçdaroğlu’nu büyük çoğunlukla seçtiler. Aynı delegenin büyük çoğunluğu halen kurultay delegesi olarak görev yapacak durumundadır.
“O GÜNÜN KOŞULLARINDA İMAMOĞLU UYGUNDU”
Sayın genel başkan ‘kayıp var ama başarısız sayılmayız’ diye ifade kullandı. İnsanların kan ter içinde oy toplamaya çabaladıkları seçim kazanılamadı. O seçimden sonra ağlayan çok insanlarımız oldu. Ben birinci seçimde kazanabilir, ama ikinci seçime kalırsa kazanamaz diye düşünüyordum. Benim Kılıçdaroğlu ile tartışmam öfke ve kızgınlık değildir. Adaylık konusunda 1 sene kadar evvel WhatsApp paylaşımında ‘Elbette bir genel başkanın cumhurbaşkanı adayı olmak istemesinden doğal bir şey yoktur. Eğer kendisinden daha iyi oy alacağı düşünülen insanlar varsa genel başkanın görevi onun önünü açmaktır’ demiştim. O olmadı. O günün koşullarında İmamoğlu uygundu ama onun da davaları vardı. Güya ben Ankara’daki büromda sayın İmamoğlu lehine toplantılar yapıyormuşum. Bu kuyruklu yalan. Bir kere ben Antalya’da yaşıyorum.
“TÜRKİYE’NİN DÖRTTE BİRİNDE MİLLETVEKİLİMİZ YOK”
Bir genel başkan yönetimiyle beraber bir büyük seçime girdi ve başarılı sonuç alınamadı. Cumhurbaşkanlığında yüzde 48, milletvekilliğinde yüzde 25 oy aldı. 4 partiyle yüzde 25 alındı, geriye gidiş var o zaman. Bu ben geliyorum diyen başarısızlıktı. İl, ilçe başkanlarının görevinden ayrılmalarının hukuku temeli yoktu. 40 il ve 40 ilçe başkanı görevlerinden istifa etti. Bu kadar emek veren, CHP için bulunduğu illerde parti için çaba sarf eden insanlardan 8’i değerlendirildi. Arkasından 3 ilçe başkanı seçilecek yerlere geldi. Bu örgüte karşı genel merkezin bakış açısının çok sağlıklı olmadığını gösterdi. 20 ilimizde şu anda milletvekili yok. Türkiye’nin dörtte biri.”
Kaynak: sondakika.com