Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) araştırmacılarının hazırladıkları bir proje daha Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TUBİTAK)-ARDEB tarafından desteklenmeye değer bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Melih Sürmeli’nin yürütücülük görevini üstlendiği “Önüretimli betonarme yapıların kolon kiriş birleşim bölgeleri için deprem enerjisini tüketebilen değiştirilebilir bağlantı detaylarının geliştirilmesi” başlıklı proje TUBİTAK-ARDEB’in yüksek bütçeli destek programlarından biri olan 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programından yararlanacak.
TUBİTAK-ARDEB “1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı” kapsamında 2023 yılı 1. Dönemi başvuru değerlendirme süreci sona erdi. Alanında uzman çok sayıda bilim insanının oluşturduğu jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda BTÜ araştırmacılarının hazırladıkları bir proje daha desteklenmeye hak kazandı. BTÜ’lü akademisyenlerin desteklenmeye hak kazanan “Önüretimli betonarme yapıların kolon kiriş birleşim bölgeleri için deprem enerjisini tüketebilen değiştirilebilir bağlantı detaylarının geliştirilmesi” başlıklı projesi TUBİTAK-ARDEB “1001” kapsamında yürütülecek. Projede BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Melih Sürmeli de yürütücü olarak görev alacak.
Önüretimli betonarme yapıların kolon kiriş birleşim bölgeleri için deprem enerjisini tüketebilen değiştirilebilir bağlantı detaylarının geliştirilmesi” başlıklı projenin yürütücüsü Dr. Sürmeli (TUBİTAK)-ARDEB “1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı ”kapsamında desteklenmeye değer bulunduğunun açıklanmasının ardından proje hakkında bilgilendirmede bulundu.
Proje ile Türkiye’nin yer aldığı coğrafyanın bir gerçeği olan depremin, yıkıcı etkilerini ve can kayıplarını en aza indirgemeyi hedeflendiğini aktaran Sürmeli, çalışmaların üniversiteler arası iş birliği çerçevesinde yürütüleceğini kaydetti. Araştırmada, Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden değerli bilim insanlarının yer alacağını ifade etti. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) Prof. Dr. Ercan Yüksel’in proje danışmanı olduğunu ifade eden Sürmeli, İstanbul Beykent Üniversitesinden Doç. Dr. Hasan Özkaynak ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Cihan Soydan’da araştırmacı olarak katkı verecekleri açıkladı. Bu yetkin kadroya ek olarak Arş Gör. Melih Muhlis Temiz ve doktora öğrencisi Abdullah Yiğit’in bursiyer olarak görev alacaklarını da sözlerine ekledi.
Projenin sonunda önüretimli elemanların güvenilir bir birleşim detayı ile birbirlerine bağlanmaları birleşim bölgesi detaylarının geliştirilmesinin hedeflendiğini belirten Sürmeli, üretmeyi hedefledikleri bağlantı elemanlarının moment aktaran, enerji tüketebilen, bağlantısı ve sökülmesi pratik olan, düşük maliyetli ve değiştirilebilir özelliğe sahip olmasını beklediklerini de dile getirdi. Bu amaca uygun şekilde yapı sağlığının önemli bileşenleri olan kolon – kiriş birleşim bölgesi detaylarının depreme karşı gösterecekleri performansın değerlendirilmesi için deneysel ve nümerik çalışma yapılacağını kaydetti. Yapılacak olan mümerik çalışmaların BTÜ bünyesinde, diğer deneysel çalışmaların ise İTÜ Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarında gerçekleştirileceğini aktardı.
Sürmeli, proje fikrinin gelişiminden de bilgi verdiği açıklamasına şöyle devam etti. “Moment Taşıyan Prekast Kiriş-Kolon Birleşimleri için Değiştirtilebilir Mekanik Plastik Mafsal Geliştirilmesi” isimli 5190016 nolu TEYDEB 1505 projesinden elde edilen tecrübelerin doğrultusunda daha ekonomik ve uygulanabilir bağlantı detayları için arayışlar ortaya çıkmıştır. Önerilen projede çelik ve betonarme olmak üzere iki birleşim tipi yer almaktadır. Her iki birleşim tipi de literatürde daha önce çalışılmamış tamamen özgün birleşimlerdir. Literatürde benzer birleşimler bulunmasına rağmen, önerilen birleşim tiplerinde betonarme elemana ve kısa konsola sabitlenmiş çelik kutular sayesinde montaj toleransı problemi büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Böylece, önerilen birleşimler sahada montaj, uygulama kolaylığı ve zaman tasarrufu sağlayacaktır.
Önerilen birleşimlerin değiştirilebilir nitelikte olması TBDY 2018’de verilen moment aktaran bağlantılardan (MAB1, MAB2, MAB3, MAB4) ayrılan en önemli özelliktir. Deprem etkileri sırasında ortaya çıkacağı öngörülen şekil değiştirmelerin birleşimlerde yer alan sigorta elemanlarda yoğunlaştırılması ve mevcut yapı elemanlarının hasar almaması, deprem sonrasında hasarlı birleşim elemanlarının kolaylıkla sökülebilmesi ile birlikte binanın yeniden kullanılmasına olanak sağlanmış olacaktır.
Önerilen birleşimlerde yer alan yapısal elemanların hasar görmemesi nedeniyle bu elemanların tekrar üretilmesine gerek olmayacaktır. Diğer taraftan, elemanlar sökülebilir nitelikte olduğu için farklı yerlerde farklı amaçlarla tekrar kullanımına imkân olacaktır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, önerilen birleşim tiplerinin üretiminde karbon ayak izinin düşürülmesi kapsamında da özgün değeri bulunmaktadır”.
Proje ile yapılardaki birleşimin “kuru birleşim” olarak teşkil edilmesinin, süneklik ve enerji tüketme yeteneğini de geliştireceğini vurgulayan Sürmeli, bu sayede TBDY 2018’deki birleşimlere nazaran büyük avantajlar sağlayacağını kaydetti. Projenin sonucunda önerilen iki farklı birleşim türü için patent alınacağını söyledi. Sürmeli, çalışma sonuçlarına bağlı olarak ulusal ve uluslararası düzeyde önüretimli betonarme sektörünün kullanımına sunulmasını nihai hedef olarak gördüklerini sözlerine ekledi.
Dr. Öğr. Üyesi Melih Sürmeli açıklamasının sonunda “Önüretimli betonarme yapıların kolon kiriş birleşim bölgeleri için deprem enerjisini tüketebilen değiştirilebilir bağlantı detaylarının geliştirilmesi” başlıklı projenin çıktılarını BTÜ’nün ev sahipliğinde gerçekleşecek olan, önüretimli bina teknolojisi ile ilgili güncel çalışmaların yer alacağı çevrimiçi veya yüz yüze bir çalıştayda sunulacaktır” dedi.