Gemlik Belediyesi tarafından organize edilen ve bu yıl dördüncü kez kapılarını kitapseverlere açan “Gemlik Kitap Limanı”nda, oyuncu ve yazar Bülent Emrah Parlak ile söyleşi ve imza gününde okurlarıyla buluştu. Parlak, özellikle Gemlikli genç tiyatrocular tarafından ilgiyle karşılandı. Edebiyat ve tiyatroya ilişkin artıları ve eksileri konuşan Parlak, söyleşinin ardından kitaplarını imzalayarak okurlarıyla fotoğraf çekildi.
“Hikâyenin başlangıcı BKM mutfak”
BKM Mutfak kadrosuna nasıl katıldığını anlatan Bülent Emrah Parlak, “Konservatuarda okuduğum sırada her öğrencinin çektiği sıkıntıları ben de yaşıyordum. Kaygı içerisinde geçenler günlerde BKM Mutfak’a ve Oyun Atölyesi’ne özgeçmiş bıraktım. Şansıma BKM o yıl bir okul açtı ve bu okula öğrencileri seçme ile değil özgeçmiş ile kabul etmeye karar verdi. Başlangıç hikâyem bu şekilde oldu. Benim için güzel deneyimdi çünkü konservatuarda okurken aynı zamanda BKM’de eğitim aldım. Bir yanda Avrupa tarzı eğitim diğer yanda daha geleneksel, orta oyunu, meddahlık tarzında bir eğitimdi” ifadelerine yer verdi.
İçerisinde farklı öykülerin yer aldığı “Kertenkele Savunması” kitabını yazma kararının nasıl geliştiğini aktaran Parlak, daha önce öykü yazdığını ama kitaplaştırma fikrinin bulunmadığını söyledi. Devamında, “Yaşım ilerlediğinde kitap yazma teklifi geldi. Hayatımın karışık olduğu dönemlerinde kitap yazmak bana bir can simidi oldu” şeklinde konuştu.
“Teknoloji izleme yeteneğini etkiliyor”
İnternet yayıncılık platformları ile ilgili yöneltilen soruya cevap veren Parlak, “İzleyici olarak dünyada bu tip sanat etkinliklerinin üretim aşamaları ve sonuçları nasıl gelişiyorsa bizlerinde izleme yetenekleri bu yönde gelişiyor. Eskiden yazlık sinemalar vardı o zamanda insanların eleştirileri sinemalara yönelik oldu. Sonrasında televizyon geldi sinema yerine televizyon konuldu. Sanat sadece değişim geçiriyor ve bizler de teknoloji çağıyla birlikte değişim geçiriyoruz. Hepimiz teknolojiyle birlikte izleme yeteneğimizi başka yöne doğru yönlendiriyoruz. İnsanlar hızla bir şeyler tüketmek istiyorlar. Sosyal medyada 10 saniyeden fazla videoyu izleyemiyor insanlar, 2 saat süren film ve tiyatro sıkıyor ama dünyanın dönme hızı değişmedi dünya aynı hızla dönüyor. Hayatı biraz hızlandırdılar ama insan bu kadar hızlı değil. Bir süre adapte olmaya çalışıyor ve bu geçiş sürecinde bazı kayıplarımız olacak ama kazançlarımızda olacaktır. Örneğin, bence üretimde halk faydası olan, çocuklarımızı kültürel anlamda fayda sağlayacak şeyler de çıkacak. Bunların sayısı fazla olursa kazanım elde ederiz ama normal bir kapitalist sistemde bunun fazla olmasını bekleyemeyiz. Bizim tüm bunlardan çıkaracağımız dersler olacaktır” şeklinde konuştu.