Libya’nın doğusunu vuran sel felaketinin adeta yıktığı Derne kentinde enkaz altındaki cesetlerin çürümeye başlaması ve kanalizasyon suyunun içme suyuna karışması salgın hastalık tehdidini gün geçtikçe artırıyor.
Orta Akdeniz’de etkili olan Daniel Fırtınası, 10 Eylül’de Libya’nın doğusunu vurarak Bingazi, Beyda, Merc, Suse ve Derne kentlerinde sel felaketine neden oldu.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), 16 Eylül’de yayınladığı raporda, 11 bin 300 olarak açıkladığı hayatını kaybedenlerin sayısını son olarak 3 bin 958 olarak güncelledi, 9 binden fazla kişinin de kaybolduğu ifade edildi.
Derme salgın tehlikesi altında
Libya Hastalıklarla Mücadele Merkezi Müdürü Haydar es-Saih, felakette en ağır hasarı alan Derne kentinde kanalizasyon suyunun içme suyuna karışması nedeniyle 150 zehirlenme vakasının tespit edildiğini açıkladı.
OCHA’ya göre 10 binden fazla insanın hala kayıp olduğu Derne’de yerel medya ve sahadaki aktivistler, kurtlanmış hayvan leşlerinin çokça görüldüğü kent sokaklarında çürümüş ceset kokusunun hakim olduğunu aktarıyor.
Enkaz altındaki cesetlerin ve hayvan leşlerinin çürümesiyle çevreye saçılan kötü koku, çevre kentlere 40 binin üzerinde göç veren 200 bin nüfuslu kentin geri kalanını da tehdit ediyor.
Kentin bazı bölgelerinin boşaltılması gündeme geldi
Sel felaketinde ölenlerin sayısını ikiye katlama riski oluşturan bu tehdit nedeniyle Ulusal Birlik Hükümeti, doğuda felaketin yaşandığı kentlerde bir yıl süreyle olağanüstü hal ilan etti.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Toplum Sağlığı Acil Operasyon Odası Başkanı Cibril Abdusselam, Derne’nin ağır hasarlı, hassas ve güvenli olmak üzere üç bölgeye ayrıldığını duyurdu.
Bölgelerin hasar boyutuna göre bölündüğünü kaydeden Abdusselam, ağır hasarlı bölgenin yaşanamayacak durumda olduğunu ve boşaltılması gerektiğini kaydetti.
Abdusselam, sel suları altında kalan hassas bölgenin halk için tehlike oluşturduğunu, güvenli bölgenin ise yaşanabilir olduğunu belirtti.
Kentin boşaltılmasına pek sıcak bakmayan Uluslararası Kızılhaç Komitesi, cesetlerin salgın hastalık riski oluşturmadığını açıkladı.
El-Beyda Belediyesi Acil Sağlık Komitesi Başkanı Abdurrahim Mazik ise selden daha kötü sonuçlar doğurabilecek bir çevre felaketi yaşanmaması için bölgedeki halk ile kurtarma ekiplerinin acilen aşılanması çağrısında bulundu.
Defin işlemlerinde sıkıntı yaşanıyor
Hala enkaz altında çok sayıda ceset olması ve felakete hazırlıksız yakalanılması ise kefen sıkıntısını doğurdu.
Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı’na bağlı Er-Rada Terör ve Organize Suçlarla Mücadele Teşkilatı, Derne’ye kefen taşıyan bir konvoy gönderdi.
Libya Müftülüğü ise ‘zaruret halinde erkek ve kadın da olsalar birkaç cenazenin tek bir kefenle kefenlenmesi ve aynı kabre defnedilmesinin caiz olduğu’ yönünde bir fetva yayımladı.
Çürümüş cesetler toplu mezarlara gömülüyor
Öte yandan cesetlerin çürümüş olması alelacele toplu mezarlara gömülmelerine neden oldu.
Ancak kimliği belirlenemeyen cenazelerin alelacele gömülmesi Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin tepkisine yol açtı.
Komite, bu durumun, selden kurtulan ve akrabalarının akıbetini öğrenmek isteyen ailelerde uzun yıllar kapanmayacak yaralar açacağını kaydetti.
Adalet Bakanı Halime İbrahim, Bilgi ve Dökümantasyon Merkezi’nden bir ekibin kayıp kişilerin aileleri tarafından tespit edilmesi için bir veri tabanı oluşturmak üzere görevlendirildiğini söyledi.
İbrahim, otopsi görevlileri eşliğinde adli tıp doktorlarından oluşan ekiplerin selden etkilenen bölgelere gönderilerek numune alınacağını, numaralandırılacağını ve ardından cenazelerin defnedileceğini belirtti.
Ulusal Birlik Hükümeti de cesetlerin muhafaza edilmesi için 380 naaş kapasiteli 60 adet morg ünitesi gönderildiğini duyurdu.
Temiz içme suyu sıkıntısı
İçme suyunun kirlenmesi sonucu özellikle çocuklarda görülen ishal vakalarında kısa sürede yaşanan artış da sel felaketinin yaşandığı bölgelerdeki salgın tehlikesini gözler önüne serdi.
Libya Hastalıklarla Mücadele Merkezi de Derne’deki içme suyunun kullanıma uygun olmadığını ve başka su kaynakları bulunması gerektiğini açıkladı.
Derne halkı özellikle sel felaketinin hemen ardından kuyu ve çeşme sularının kirlenmesi nedeniyle içme suyu bulmakta zorlandı.
Aktivistler sosyal medyadan bölgeye pet şişe su gönderilmesi çağrısı yaptı.
Libya’nın batısından kente pet şişe su gönderilse de bu çağrılar devam etti, bu da suların bazı bölgelerdeki felaketzedelere ulaşmadığını ortaya koyuyor.
Kaynak: ensonhaber.com, AA