Bir köşe yazarı için övgü yazısı yazmak zordur. “Gerçek bir köşe yazarı” eleştiriye, hataları tespite, bir konuyla ilgili gelen eleştirileri dikkate almaya ve gündeme getirmeye kodludur çünkü. Bir de övgü içerikli yazılar yazarsanız oradan nemalanıyor şeklinde siz eleştiri oklarının hedefine oturtulursunuz.
Ve fakat bu yazının içeriği övgü dolu olacak, çünkü Bursa Ticaret Sanayi Odasının ve yönetimin başındaki İbrahim Burkay’ın hayata geçirdiği son birkaç proje gerçekten bunu hak ediyor.
Uludağ Kirazlıyayla’daki eski sanatoryum yıllarca atıl vaziyette, her türlü kötü ve amaç dışı kullanıma açık durumdaydı biliyorsunuz. Gel zaman, git zaman Orman Bölge Müdürlüğü uhdesinde bulunan sanatoryum BTSO’nun değerlendirilmesine sunuluyor ve tahsis ediliyor. Çok da iyi yapılıyor. Gittik tanıyamadık, yepyeni hale getirilmiş ve Bursa Business School BTSO Uludağ Campus olarak faaliyete başlamış.
Bu yabancı isimlere alerjisi olanların eleştirmeden önce şöyle düşünmelerini istiyorum. Bu kampüs, ülkemizin iş dünyasının yanı sıra yabancı kurumlara hizmet verecek. Keşke tamamen yabancılara hizmet edecek duruma gelse de, Bursa’mız hem kaliteli, hem zengin, hem de kültürlü turist görse… Mevzunun bu kısmını yazımın ilerleyen bölümlerinde detaylandıracağım, ancak önce kampüsün fiziki yapısına biraz değinelim istiyorum.
Birincisi kampüs Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı renovasyon (onarım) çalışması… Projesinde Anıtkabir’in de mimarı olan Ordinaryüs Prof. H. Emin Onat ve Cumhuriyetimizin ilk kadın mimarlarından Prof. Dr. Leman C. Tomsu ile çalışılmış. Ulusal, uluslararası ve yabancı şirketlerin eğitim merkezi olarak hizmet verecek kampüs Türkiye’de tek… Başkan İbrahim Burkay merkezin bu coğrafyanın ihtiyacını karşılayacağını söylüyor, ancak ben bu coğrafyayı da aşacağına yürekten inanıyorum. Dünyanın önde gelen 6 üniversitesiyle, Türkiye’de de ilk onda yer alan 10 üniversite ile anlaşmalar sağlanmış. Kampüste klinik ve sağlık etkinliklerinin yanı sıra, Başkan Burkay’ın deyimiyle şirketlerin ve çalışanlarının check-up’ları yapılacak.
Başkan Burkay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2009 yılında Bursa’nın ve Türkiye’nin önüne koyduğu ‘Uludağ’ı Davos Yapalım’ vizyonuna uygun bir eğitim üssü yaptıklarına dikkat çekiyor. Ayrıca merkez, Uludağ’ı sadece 2 aylık bir kayak merkezi özelliğinden çıkarıp 12 ay çekim merkezi olmasının da önünü açacak.
Hem bizim ülkemizde hem de dünyada büyük firmalar artık en büyük yatırımı çalışanları verilen eğitime yapıyorlar. İş koluna göre verilen teknik eğitimlerin yanı sıra yöneticilerin ve çalışanların kalitesini, aidiyet duygusunu, kendini tanımayı, rekabette yaratılacak katma değeri artırmak için akıl almaz eğitim teknikleri deniyorlar. Eğitime yatırım yapan firma kısa vadede çıta yükseltiyor. BTSO’nun bu bilinçle eksikliğini fark ederek Bursa’ya kazandırdıkları “iş dünyası eğitim merkezi” gerçekten büyük iş… Mis gibi havada, tüm dış etkenlerden uzak, tam konsantre olunabilecek bir mecradaki bu eğitim merkezinin çok tercih edileceğinden en ufak bir kuşkum yok. Konaklama için de uluslararası bir marka olan Swiss Otel’in konumlandırması tam yerinde bir hareket.
Başkan Burkay’ın tabiriyle “yeni ekonominin” yeni aktör ve oyuncuları yeni alanlar buluyor artık. İş dünyasının kaçınamayacağı, uzak kalırsa küme düşeceği dijitalleşme, yapay zeka gibi yeni kavramların ekonomiye girdi. Bu yeni kavramların iş dünyasına aktarılmasına kampüsün öncülük edeceğini söylüyor Başkan Burkay…
Kampusun ilk konukları ise tam da bu amaca uygun… Guhem Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Bursa Ticaret Sanayi Odası işbirliği ile 34. Astronotlar Kongresi bu kampüste gerçekleşti. Bursa’nın bu ev sahipliği; elbette ki sadece Türkiye’de değil, dünyada Bursa’yı gündeme getirdi. İbrahim Burkay aldıkları övgüden bahsederken bu merkezin dünyada ilk 5 içine giren bir yer olduğunun söylendiğini de belirtiyor.
Astronotlar Kongresinde Bursa 200’e yakın astronot ve kozmonotu ağırlamaya devam ediyor. Son olarak Guhem’i ziyaret eden astronotlar, kozmonotlar ve Nasa gibi uzay bilim merkezlerinde görev yapan önde gelenler öğrencilerle de buluştu, gençlerle bir araya gelerek uzay deneyimlerini paylaştılar, Guhem’e de tam not verdiler. Gençlerin uzay bilimlerine ilgi duymasının önünü açacak, dolayısıyla Türkiye’nin de çağı yakalamasına katkı sağlayacak önemli aktiviteler bunlar…
Biraz da Guhem’den bahsederek yazımızı toparlayalım.
BTSO, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemizi uzay ligine taşıma kararlılığını önemsiyor ve bu minvalde hareket ettiğinin altını çiziyor. Bursa Ticaret Ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay 2013 yılında ‘Türkiye’nin Gökmeni Neden Bursa’dan Çıkmasın’ vizyonuyla Bursa Gökmen Projesini kamuoyu ile paylaşmıştı. Başlangıçta hayal olarak görünen bu projeden Avrupa’nın en büyük uzay havacılık ve eğitim merkezi GUHEM gibi dev bir proje doğdu. Alanında dünyanın sayılı merkezleri arasında bulunan GUHEM, bir taraftan nitelikli firmaların ülkemizin uzay, havacılık ve savunma gibi stratejik sektörlerdeki dönüşümünün merkezi olurken, diğer taraftan insan kaynağının yetiştirilmesinin yanı sıra yeni neslin uzay ve havacılık ufkunu açan projeler geliştiriyor. BTSO’nun açıklamalarına göre; GUHEM, ülkemizin milli uzay programı hedeflerinde de yer alan stratejik bir nitelik taşıyor. Yılda 500 bin ziyaretçi ağırlayan GUHEM, uluslararası alanda yaptığı etkin çalışmalarla 70’ten fazla astronotun ilk kez ülkemizde kapsamlı bir zirvede buluşmasına zemin hazırladı. Kutluyoruz.
Bir taraftan sanayi şehri Bursa’nın turizm anlayışına doğru katkı koyulması, Türkiye ve dünya şirketlerinin patron, ceo, şirket ortaklarının Bursa’ya getirilmesi anlamında yeni bir vizyon oluşması önemli bir adım.
Diğer yandan uzay bilimcilerin Bursa’yı görmeleri, siyaset ve iş dünyası, öğrenciler ile buluşmaları, kongre için kampüsü tercih etmeleri de alkışı hak eden proje oldu. Bu projelerin devamını yürekten diliyor, BTSO’yu ve İbrahim Burkay’ı tebrik ediyorum.