Nilüfer Belediyesi’nin Cumhuriyetin 100. yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği Kütüphane Günleri’nde Gazeteci Gökçer Tahincioğlu, Ömer Madra ve Ümit Kıvanç, ‘Cumhuriyet’in Basın Hafızası’ konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Cumhuriyet ve…’ temalı Kütüphane Günleri, ‘Cumhuriyet’in Basın Hafızası’ söyleşisi ile devam etti. Çok sayıda kişinin yanı sıra Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar ve CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’nın da izlediği söyleşi Nazım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda gerçekleşti.
Söyleşinin ilk konuşmacısı Gazeteci Gökçer Tahincioğlu, ana akım medya ve burada yaşanan değişikliklerden bahsetti. Ana akımın özelliğinin her kesime ulaşarak haber yapabilmesi olduğunu belirten Tahincioğlu, gelinen noktada bu özelliğinden uzaklaştığını söyledi. 15 Temmuz’dan sonra sıkı yönetim yasaları ile yönetilmeden bir değişimin yaşandığını anlatan Tahincioğlu, “Hakikaten heyecan verici haber yok. Haber kıymetli bir şey değil. Zaten muhalefet medyası da bir tarafa haber yapmıyor. İktidar medyası da yapmıyor. Çok daralmış haber merkezlerinde hakikaten haberciliği yaşatmaya çalışan bir avuç gazeteci kaldı. Onların çabasıyla da bağımsız gazetecilik bir noktaya geldi” diye konuştu.
Gazeteci Ümit Kıvanç ise yazılı ve görsel basının büyük bölümünün gazetecilik yapmadığını söyledi. “Bir yerden gelen talimatla hepsi aynı manşetle çıkan 7 gazete varsa bunlara gazete diyemezsiniz” diyen Kıvanç, “Orada bir propaganda aygıtı var. Olması gereken doğru dürüst adım mıdır yani? Onun karşısında olan muhalif televizyon kanalı gibi izlediğimiz şeyler de hakikaten esas derdi haber olan kurumlar değil ne yazık ki. Tabi ki birtakım haberleri veriyorlar ama esas fonksiyon başka bir şey” dedi.
Gazeteci Ömer Madra ise radyo yayıncılığı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu Radyoyu çok etkileyici olarak yorumlayan Madra, çocukluk yıllarından anekdotlar aktardı. Saat 13.00’da gonk sesiyle birlikte memleket haberlerinden oluşan ajansın başladığını aktaran Madra, “Benim dedem oldukça otoriter bir figürdü. Mustafa Kemal’in de yakınında yer almış birisiydi. Ajans olacağı zaman evde hiçbir hareketlilik olmasına izin vermez ve kesinlikle haberler dinlenirdi. Onun üzerine de arkası yarına, çocuk bahçesine, çocuk saatinden tiyatroya… Futbolda mesela Halit Kıvanç’ın telefonla yaptığı Dünya Kupası naklen yayınlarını dinleme fırsatımız oluyordu. Muazzam faydaları vardı” diye konuştu.
Soru cevap kısmının ardından Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar, söyleşiye katılanlara plaket verdi.