Kısa ve öz yazmaya çalıştım.
Unutulanlar:
-Depremde, 276. günde enkazdan çıkan cesetleri unutun.
-Depremzedeler için güya toplanan ama hala tahsil edilmeyen milyarlarca lirayı unutun.
-Yakında olacağı söylenen Marmara depreminde; sadece İstanbul’da, 4,5 milyon insanımız barınma kriziyle baş başa kalacakmış.
-Asgari ücretlilerin ve çalışanların konut sahibi olma imkanı YOK gibi görünüyor.
-Havaalanı işletmecilerinin devlete ödemesi gereken 40 milyar lira kira borcunun 25 yıl ertelendiğini unutun.
-THY’de, yöneticilerin huzur hakkına yüzde 633 zammı unutun.
-Yüzde 150 enflasyonu unutun.
-Emekliye verilmeyen zammı unutun.
-Vergi ve harçlara yüzde 60 zammı unutun.
-Sigaraya, gıdaya, meyveye zammı unutun.
-Okulda açlıktan bayılan çocukları unutun.
-Suriyeli göçmenleri sakın yazmayın.
-Ülkeye getirilecek yüzbinlerce Filistinliyi unutun
-15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan ve faize yatırılan 5.5 milyar lirayı unutun.
-Mala mülke el koyma yasasını unutun
-Yargıda olanları unutun
-Yeni anayasa çalışmaları kimler ve ne için yapılması gerektiğini unutun. Ve benzeri..
– Son yıllarda YABANCI DİL ÖĞRENEMEMENİN nedeni:
Bir duvar yazısı: “Kolay iş bulmak istiyorsanız, yabancı dil öğreneceğinize yalancı dil öğrenin” Devlet Okullarında öğretilen yabancı dile bakıyorum da bu öğretim öğrencilere ne kadar yabancı ve ne kadar yalancı diye düşünüyorum..
Neden mi?
Sınıfta İngilizce öğretmenin anlattığı dersi kimse anlamaz.
Aniden öğretmen öğrencilerin motivasyonunu artırmak ve dikkat çekmek için;
”Stand up please!” (Stendap piliz!) der. Kimse kıpırdamaz, birbirinin yüzüne bakarlar. Aralarında Filiz olan bir kız ayağa kalkar, “Buyurun hocam” der.
Öğretmen, “Aferin! Stendap pilizin lütfen ayağa kalkın demek olduğunu bir tek sen anlamışsın koskoca sınıfta” deyip kıza on verir ve diğer öğrencileri azarlar..
Teneffüste arkadaşları adı Filiz olan kızın başına toplanırlar, öğretmenin ne demek istediğini nasıl anladığını sorarlar. Filiz gülerek, “Aslında ben de anlamadım ama bozuntuya vermedim. Sen kalk Filiz, dediğini sandım da ondan ayağa kalktım” diye cevap verir..
İşte Unutulan listesinde olan acı gerçekler…
Unutturulma çabası;
-Çalışma Bakanı, “Türkiye’de aşırı yoksulluk yok” diyen bir iyimser içerikli açıklama yaptı. Ama Ekim-Kasım ayında aşırı yoksul aile 4 milyonu bulmuştur.
– Kimi türbanlı, kimi hayli dekolte ama hepsi de sonradan görmeliğin verdiği şımarıklık ve güç sarhoşluğu içinde olan;
*Dilan – Engin Polat’ı daha fazla konuşun…
* Sıla Doğu – Bahar Candan’ı daha fazla konuşun…
*Şule Kayatürk’ü daha fazla konuşun diye pek çok örnekler..
Dizilerle, sosyal medya ile UYUTULAN halkımıza ne demeli…
Düşünün bakalım: “Unutmamız, Konuşmamamız, Sormamamız” istenen daha neler var?