Home GÜNCEL Bursa’da Hangi Belediyeler El Değiştirecek..?

Bursa’da Hangi Belediyeler El Değiştirecek..?

- Guncellenme Tarihi: 16 Şubat 2024 14:39
23 min read
Bursa’da Hangi Belediyeler El Değiştirecek..? için yorumlar kapalı
0

Nietsche’nin “Beni öldürmeyen her şey beni güçlendirir” sözü hem siyasetçiler, hem de “gerçek” gazeteciler için geçerli…

Mesela; 15 Temmuz sonrası haklarında Fetö terör örgütüne desteklerini sorguladığımız iki belediye başkanından biri bugün aday (hem de Ak Partiden), diğeri de adaylarla boy gösteriyor…

Bizim işimiz öldürmek değil, yanlış anlaşılmasın, biz belgeleri ortaya koyar, kamuyu bilgilendirir, yargıdan da gereğini yapmasını bekleriz.

Hep konuşulduğu üzere yargı Fetö’nün siyasi ayağına dokunmadı, gereğini yapmadı, aksine yaşam suyu verdi. Onlardan daha çok bilecek halimiz yok… Madem öyle, biz de vicdanımız rahat, yok sayarız bundan böyle…

Dön öte yandan belgesiz, dayanaksız, at kafadan iddia yarışması, çamur at izi kalsın mantığı ile ben dahil birçok gazeteci arkadaşımız bilinçli tercihle karalanmaya çalışıldı. Son 10 yıldır yaşadığım tehditler, hakaretler, namusa dil uzatmalar, eve kadar takip etmeler, siyasetçi baskıları, siyasilerce kullanılan gazeteci bozuntuları ve çıkarcı – rantçı karaktersizler yüzünden resmen şerbetlendim. Uğraşıyorlar, müthiş bir çaba sarf ediyorlar ama ölmüyorum… Aksine güçleniyor ve mesleğimin hakkını daha çok vermek için kamçılanıyorum. Onlarca örnek verebilirim yaşadıklarımdan ama gerek yok…

Belediye başkanlarının bir kısmının gazetecilere karşı kullandığı “Reklamını keserim” zihniyetiyle, kendileri birbirlerini yerken, altlarını oyarken, ayaklarını kaydırırken, kuyu kazarken “İçimizden birini yazana ortak tavır olarak kimse reklam vermesin” yaklaşımıyla baş etmeye çalışan gazeteciler olarak mevcut durumda çiçekler güzel, böcekler harika, arılar gerekli dışında hiçbir şey yazmamamız lazım…

Rızkın Allah’tan olduğunu unutan siyasetçilere diyecek söz yok…

Ama… Bir kısmımız hala direniyoruz, yazıyoruz…

Yazmaya çalışana, niyetlenene bile selam olsun…

Diyelim ve bu kısmı noktalayarak biraz siyasi noktalara dalalım…

Yeniden Refah Partisi ile başlayalım…

Türkiye’de denge değiştirici bir parti olarak mindere çıktı. Bursa’daki adımlarsa çok daha dikkat çekici hale geldi. Ak Partinin sevilen ve sayılan eski il başkanı Sedat Yalçın’ın büyükşehir belediye başkan adayı olmasıyla başladı her şey… Selçuk Türkoğlu’nun İyi Partiden adaylığının Mustafa Bozbey’in oyunu baltalayacağı konuşulurken Sedat Yalçın’ın da doğal olarak Ak Partiden oy çalacağı gündeme oturdu. Yalçın bu durumu asla kabul etmiyor, demokratlığının CHP’liler tarafından bilindiğini ve CHP’lilerin de oyunu alacağını her fırsatta dillendiriyor. İki haftadır basın mensuplarını toplayarak açıkladığı projeler de dikkat çekici… Pazartesi günü açıkladığı sosyal projelerin enerji, atık, tasarruf, doğayı koruma, üretim gibi asrın sorunlarıyla entegre edilerek sunulmasını çok başarılı buluyorum. Bu konuya dair haberi ‘okuyabilirsiniz.

Sedat Yalçın’dan sonra yine Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır da partisinden aday gösterilmeyince Yeniden Refah’a katıldı. Önder Tanır’ı iyi tanıyanlar bilir, bu hamleyi aday gösterilmediği için yapmadı. Kestel’i ne kadar sevdiğini, önemsediğini, ranta ne kadar karşı durduğunu, Ak Partili eski bakan dahil kaçakla mücadelesini hepimiz biliyoruz. O da düzene bir çark dişlisi olsaydı bugün tekrar adaydı. Tanır’ın Yeniden Refah Partisine geçmesiyle, CHP de adayı Cevat Asa’yı geri çekerek yerine Akan Ayaz’ı aday yaptı. Büyük hamle…

Sedat Yalçın gibi Önder Tanır da kazanmak için yola çıkanlardan… Ancak; demedi demeyin, Akan Ayaz’ın sağ oyların bölünmesiyle seçimden sıyrılarak en fazla oyu alma ihtimali çok yüksek… Tanır Ak Partinin adayı olarak bırakılsaydı Ak Parti için Kestel cepteydi, şimdi kaybedilme ihtimali çok yüksek ilçelerin başında geliyor.

Yeniden Refah Partisinin İnegöl ve Harmancık adayları da iyi isimler… Özellikle enerji konusunda bakanlık yapabilecek donanıma sahip olduğu söylenen İnegöl adayı Mehmet Kaygusuz ve Harmancık’ta kooperatifleşerek çiftçilere gelir getiren bir oluşumun mimarı olan Ahmet Can’dan çokça bahsediliyor.

Partinin oy çalamayacağı tek ilçe var orası da Yıldırım. Oktay Yılmaz’ın çözümcü, iletişim becerisi yüksek, kucaklayıcı tavrı daha geçen dönemden yerini sağlamlaştırdı.

Yeniden Refah’ın ahlaklı belediyecilik sloganına paralel adaylarını da bu yönde seçiyor olması Partililer için umut oluyor.

Büyükorhan’da Ak Parti’den aday gösterilmeyen Ahmet Korkmaz’ın Yeniden Refah Partisine geçerek, partinin adayı yapılması bence şu ana kadar aldıkları tek yanlış karar…

Biraz da İYİ Partiyi irdeleyelim mi?

İYİ Parti Bursa Büyükşehir Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu’nun Bozbey’in oyunu baltalayacağına değinmiştim. Zamansız bir sağlık sorunu talihsizliği yaşadı ama sahalara geri döndü. Meral Akşener’in altılı masadan kalması, 24 saat geçmeden geri oturması sebebiyle parti ciddi bir oy kaybı yaşıyor. Kalkmayacaktı diyenlerle oturmayacaktı diyenler ayrışmış durumda. Buna bir de yerel seçimde ittifak yapmalıydı, yapmamalıydı ayrımını da eklersek çok parçaya bölünmüş, çok istifa yaşanan bir parti ile karşı karşıyayız. Tüm bunlara rağmen ben Selçuk Türkoğlu’nun Bursa’da bu oyu arttıracağını, yüzde 12’lere çıkaracağına inanıyorum.

İlçelerde de sizlere sadece hakkında fikir yürütebildiklerimden bahsedeyim.

Osmangazi adayı Orkun Özeller sosyal medyada paylaştığı saçma sapan videolarla dikkat çekiyor, CHP adayı Erkan Aydın açısından büyük şans…

Orhaneli adayı Mümtaz Aslan’a Orhaneli’ye şimdiden hayırlı olsun… Hem il başkanı Mehmet Hasanoğlu’nun hem de Selçuk Türkoğlu’nun yüzüne söylediğimi tekrarlayayım, İyi Partinin Bursa’da kazanacak tek başkan adayı… Müthiş seviliyor, Orhaneli’de yaşayan bir belediye başkan adayı olarak sorunları ve çözüm önerilerini biliyor. 8 bin 400 haneli Orhaneli’de 56 mahalleyi haneleri tek tek ziyaret etmiş, geriye 4 mahalle kalmış… Halka dokunmak, elini sıkmak kavramını gerçek manada yerine getiren ender adaylardan…

Mesela; Orhaneli’de hala kreş yok… Mümtaz Aslan’ın aday ve proje tanıtım toplantısında bir gazeteci kardeşim sordu, çalışan kadın var mı dedi. Ülkede tarımda çalışan kadınların hala çalışan kadın olarak görülmüyor olması ne acı…

Orhaneli yolunu kullananlar bilir, bilenler de giderken yayında köpek maması, ekmek götürürler… Yol oradan buradan toplanılıp oraya bırakılan köpeklerle dolu… İnsanın içi acıyor… Mesela Aslan’ın önemli bir projesi de o hayvanlara bir barınak yaparak sahip çıkmak… İnsanı sevmek kolay, önce hayvanları seveceksin…

Bir de kiraz, ahududu, çilek meyvelerinin en çok dağ yöresinde yetiştiğini, yok pahaya satıldığını biliyoruz. Buna da çözümü soğuk hava deposu yaparak bulacak Mümtaz Aslan… Üretilen tarım ürünlerinin ederinde müşteri bulması sağlanacak. Tarımda ve hayvancılıkta en büyük desteği sadece tohumla değil, en büyük gider kalemi olan mazot ve gübre ile vereceklerini vaat ediyor. Ücretsiz veteriner, sera desteği de vaatleri arasında.

Bence köyden kente göçün önüne geçecek, tarıma ve hayvancılığa yüreklendirecek yaklaşımlar bunlar, Orhaneli ve dağ ilçelerinin en çok buna ihtiyacı var, sadece yatırımcıya para kazandıracak, belediyeyi zarara uğratacak Tiny House projelerine değil…

Mudanya’da dün adaylığı kesinleşen Erol Demirhisar da İYİ Partinin ağır toplarından… 17 yıl önce Demirhisar’la bir röportaj yapmıştım. Nasıl bir Mudanya istiyorsunuz, turizmde mi, tarımda da öne çıkmalı diye sormuştum. Olduğu gibi kalmalı, emekli kenti olarak devam etmeli Mudanya demişti. Çok fazla insan sirkülasyonunun Mudanya’nın yapısını bozacağını söylemişti. Baktığımızda ne kadar haklı olduğunu görüyoruz. Şimdi ne turizm konusunda bir adım yol alabilmiş, trafiği keşmekeş, deprem korkusunu iliklerine kadar yaşayan, zeytinlikleri talan edilmiş bir Mudanya var karşımızda… Ve bugün Mudanya emekliler için artık sahile içip bir çay içebilecekleri sahil kenti formatından çıkan son derece pahalı bir ilçe haline geldi.

Şimdi Erol Demirhisar Mudanya’yı 15 – 20 yıl öncesine döndürmek için tekrar aday… Mudanya yerlisi olarak CHP’nin adayı Deniz Dalgıç’a ciddi oy kaybı yaşatacağı da aşikar… Dikkat çekelim ki 2014’te gerçekleşen yerel seçimde MHP’nin adayı olarak yüzde 21,65 oy oranıyla seçim sonucunu etkilemişti ve o seçimde iki yerli Mudanyalı yarışmıştı.

Cumhuriyet Halk Partisine bakarsak bildiğiniz gibi karman çorman…

Mustafa Bozbey’in Büyükşehir adayı olmasıyla birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’a odaklanması gibi onun da sadece Nilüfer’e Nilüfer’e odaklanmasıyla, İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın çok kifayetli muhteris tarzıyla aday öğütüyorlar.

Kestel’de aday yapılan Cevat Asa örneğinde olduğu gibi diğer partiler açıklandıkça çektikleri adayların gözünün yaşına bakmadılar, bir çok küskün CHP’li oluşturdular. Mesela İznik’te adaylığı açıklanan Ali Sarı’nın GBT’sine bile bakmamışlar Nilüfer odağından çıkamadıkları için, adayın giydiği hükümlerden haberleri yok. Şimdi geri çekmemek için İstinaf Mahkemesi kapısındalar.

Yıldırım’da bir gece ansızın, ilçe başkanı İlhami Gün’ün yangından mal kaçırır gibi açıkladığı aday Mehmet Önder Mutlu da belki milletvekili olurum siyaseti yapanlardan olarak zihinlerde iz bırakacak bu seçimde. Ama dediğim gibi Oktay Yılmaz’a karşı kimsenin bir iddiası yok, iddia geliştirme imkânı yok… Geçen yerel seçimlerde beğenilmeyen Özgür Erdursun kadar oy alsın Mutlu, öpün de başınıza koyun…

Hakeza Yenişehir’e çiftçiler tarafından hayvan gübresi dökülerek protesto edilen Ziraat Odası başkanı Sadi Aktaş’ın, İnegöl’de ağabeyi Dem Parti ilçe Başkanı olan Ali Doğan’ın aday yapılması da tam bir fiyaskodur CHP için…

Mudanya adayı Deniz Dalgıç’ın Nurhayat Altaca ve Veli Ağababa baskısıyla aday yapıldığını da artık herkes dillendiriyor. Aday yapılmayan Hayri Türkyılmaz da aynı eller tarafından aday yaptırılmıştı, hatırlatalım…Hayri Türkyılmaz’ın 10 yıllık belediye başkanlığı sürecinde oluşturduğu CHP antipatisi de göz önüne alınırsa Ak Partinin güzel projelerle yola çıkan genç adayı Gökhan Dinçer’in seçimden en fazla oyla sıyrılma ihtimali çok; burada elbette Yeniden Refah’ın çıkaracağı adayın da rolü ve kabiliyeti yüksek olacak.

Bozbey’e dönersek Nilüfer’e kendi adayını çıkaramadı, Şadi Özdemir aday oldu. Başardığı tek şey Turgay Erdem’i aday yaptırmamak oldu. Genel Başkana istifa ederim blöfü yaptı, Genel Başkan da bunu gördü. Çok acayip, CHP’nin tarzına ve tavrına hiç yakışmayan hareketler aslında… Şahsen ben çok üzülüyorum, yıllarca gönül verdiğim partinin bu hallere düşmesine… Şimdilerde Şadi Özdemir’in adaylığının geri çekilmesi için ellerinde tuttukları tüm argümanları ortaya koyuyorlar, ama nafile, Özlem Çerçioğlu’nun tekrar Aydın’a aday yapıldığı CHP’de Şadi Özdemir’in adaylığının geri çekilmesini beklemek saçma olur.

CHP’nin yaptığı en doğru iş Mustafakemalpaşa’da Şükrü Erdem’i aday çıkarmak oldu. Kazanılma ihtimali olan en yüksek ilçelerin başında geliyor.

Sadece CHP yazsak on sayfadan on tane yazı çıkar… Ancak, bugünlük bu kadar siyasi analiz yeter…

Mart ayında yayınım Bursa Söylem 11. yılına giriyor… Bunu girizgahta gazeteciliğe dair paylaştığım konuyla ilintili olarak yazıyorum… Nice 11 yıllar dileyin, yanımızda durun, takip edin, ettirin… Ki biz güçlü kalalım, kamuoyunu aydınlatmaya devam edebilelim.

Load More Related Articles
Load More By Semra NEJLA TEKE
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Anahtar Parti’ye ne gerek vardı..?

Şüphe yok ki; üç tarafı denizlerle çevrili, bulunduğu coğrafya gereği toprakları verimli, …