Son zamanlar da; Merkez Bankası’nın bastığı çil çil her banknot, her Türk Lirası enflasyonu tetikliyor, fiyatlar daha da yükseklere giderken:
Başlıkta belirttiğim lojistikle, bu paraların çoğu nerelere gidiyor?
-Yaşam savaşı veren 16 milyon emeklilere mi?
-Yoksullara mı? Gazzelilere mi?
-Azınlık zenginlere mi?
-Halkın bildiği ‘Saray’, ama kibarlık olsun diye “Cumhurbaşkanlığı Külliyesine” mi?
(Külliye, emeklilerin “Geçinemiyoruz… Çocuklarımıza muhtaç duruma düştük…” yakarışlarına karşı; “kaynak yok” savunmasına geçti, ama sarayın 1 dakikada yaklaşık 35.000 TL harcadığı da gizlenemez oldu.1 ayda, 1.456.000.000 TL.
Bir ayda bu miktar harcama 146.000 (yüz kırkı altı bin) emeklinin bir aylık maaşlarının toplamı kadar kaynak para ediyor.)
Milli görüşü kuvvetle savunan bir arkadaşım derki;
“Emeklikler kararını verdi. Sandıkta emekli öfkesi de ders vermek, hadsize haddini bildirmek, yeni bir ufuk açmak için hazır.
Beceriksiz, kibirli, israfçı, kayırmacı, kendi zenginini yaratıp devlet ihaleleri ile besleyen ve halkı aptal yerine koyanların yönetiminde ekonomideki uzun süreli kargaşa da gitti dövizi, faizi, enflasyonu birlikte uçurdu. Gelir dağılımını iyice bozdu. Fakiri daha fakir, zengini daha zengin yaptı. Zenginleri daha mutlu etti.
Türk lirası, dünyanın en değersiz parası oldu. Kentlerde ev kiraları aile huzurunu hançerledi. Gıda fiyatları alev oldu, mutfakları tutuşturdu. Emekliler fırın ekmeğini bile alamaz oldu. Bunların hepsi birleşti; kentlerde ucuz belediye ekmeği, ucuz et, ucuz meyve ve sebze kuyruklarını yarattı. Kentlerde özellikle sabit gelirli insanların yaşadığı ilçelerde iktidara haddini bildirme, öfke, kızgınlık enerjisi ateşlendi.”
İktidar bugüne kadar “Parayı veren düdüğü çalar” mantığıyla, devletin kesesini sonuna kadar açarak savurgan seçim politikaları ile hep kazançlı çıkmıştı. Ancak, hesapsız harcamalar sonucunda kaynaklar tükendi ve ülke ekonomisi bu durumlara geldi.
Şimdi emeklilere verilecek para bulunamıyor, devlet bankalarının promosyonlarından medet umuluyor.
Aslında promosyon bir müjde değil…Tüm bankaların uyguladığı normal bir işlem…
Bu yetmedi. 2024 “Emekliler Yılı” ilan edildi.
Buna ilave, dün Bay Kemal ne dedi?.
Kılıçdaroğlu, duayen gazeteci Fikret Bila’ya şunları söyledi:
“…Bu tür yalan haberler iktidar tarafından CHP’yi zayıflatmak, parti içinde çatışma varmış gibi bir hava yaratmak için çıkartılıyor. Hepsi uydurma! Desteğim bütün adaylarımızın arkasındadır. Türkiye’nin kurtuluşu ancak CHP ile mümkündür…”dedi.
“Başarısızlık insana başarıdan daha çok şey öğretir!”
Pazar günü, Istanbul mitingine 1.5 milyon insan bekleniyordu. Yarısı bile gelmedi.
Türk lirası, dünyanın en değersiz parası olmuşken;
Son bir hatırlatma!
Seçmenin çoğunluğu mevcut iktidarı başarısız bulabilir.
Ama muhalefetin başarılı olabileceğine inanmazsa, başarısız bulmasına rağmen tercihini değiştirir mi?