Temelde her anne-baba oğul ve kızı arasında bazı düşünce farklılıkları da olsa, bir gün gelir her ikisi de değişim ve dönüşüm yapmak zorunda kalır.
Bunu üst düzey örneklerini son yerel seçimde gördük.
22 yıldır girdiği hiç bir seçimi kaybetmeyen Sayın Erdoğan, bu defa kaybetti.
Yerel seçim mağlubiyetinden sonra çok ılımlı bir dil kullanmaya başladı.
Ramazan Bayramı için, şimdiye kadar alışık olmadığımız bir ilki gerçekleştirerek, tüm muhalefet parti Genel Başkanlarını arayarak kutladı. Bu çok olumlu bir davranıştı.
Sayın Erdoğan, hem siyasetteki gerginliği ortadan kaldırmak, hem de halkla barışmak için kendi öz eleştirinizi yapma zorunluluğunuz var.
İlk soru şu olmalı, “NEDEN ve NİÇİN“ kaybettik!!!
Bence; Halk şunu istedi.
Demokratik Cumhuriyetin kural ve koşullarına uyup, ülkeyi öyle yönetseydiniz, ne siz ne de ülke bu durumlara gelmezdi.
Aşırı ŞATAFAT, EKONOMİ, SIĞINMACI sorununu çözebilseydiniz kaybetmezdiniz.
Şimdi değişim şart oldu!
-Halkla barışmak, helalleşmek, ‘’Ya Allah Bismillah’’ deyip yeni bir beyaz sayfa açması..
-Yaşanan yokluk ve yoksullukları düşünüp, tüm kamu bugünden tezi yok kesin tasarruf tedbirlerine geçilmeli..
-Saray masrafları en aza indirmek….
(Özel davetlere son vermek, danışman sayısını en aza indirmek, koruma kadroları en aza indirmek, karşılama, uğurlama konvoylarına son vermek, özel uçak sayılarını azaltmak, Bakanlar dahil hiçbir görevli maaşı dışında ek para alamaması, lüks araba şatafatı sonlandırmak, yurtiçi seyahatlerinde büyük uçak kullanılmaması…)
– Türkiye için gittikçe daha büyük dertlere yol açacak sığınmacıları partiler halinde acilen gönderilmesi…
-Parlamenter Demokrasiye dönüş olabilir.
En önemli değişim bunları sıralayabiliriz.
Sonunda da hiçbir yurttaş, hak, hukuk, adalet için kuşku duymayacak deyip halkla buluşmaktır. Vatandaşlar arasında var olan, sanki aşılmaz dağlar gibi duran mesafeyi tamamen ortadan kaldırmak olmalı!…
Canlı bir örnek:
İsmet İnönü’nün 1946’da oğluna yazdığı bir mektubu size tekrar aktarmak isterim.
Canım oğlum,
Otomobil meselen hiç hatırımdan çıkmıyor. Fakat 1700-2000 dolar döviz asla bulamayız. Arkadaşların gibi bir eski otomobil bulmaktan başka çaren yoktur. Hallolmuş şeyleri tekrar etmekten sıkılma. ‘’Olmaz’’ dediğim zaman ne kadar üzüldüğümü tasavvur edersin diye söylüyorum. Kolayca reddetmediğimi bilerek müsterih olursun, sabrın artar. Herhalde kullanılır bir şey bulacaksın diye ümitliyim.
İsmet İNÖNÜ
