Bir insanın düşünce ve davranış biçiminde bunlar varsa:
“Saygılıymış gibi, efendiymiş gibi, barışırmış gibi, ötekini dinlermiş gibi, söyleneni anlarmış gibi, derdi bilirmiş gibi yapılarak karşılıklı yuvarlanıp gidildiği için de ‘şaft kayar, dingil kırılır, motor su kaynatır’ “…
Hatırlayalım; ABD’nin efsane başkanlarından John F. Kennedy şöyle demişti:
“Bugün devletim benim için ne yaptı?’ diye sorgulamak yerine “Bugün ben devletim için ne yapabilirim?” diyebilmeli…
Yerel seçim sonrası hava çok yumuşamış görünüyor.
-Sıcak davranışlar..
-Karşılıklı olumlu sözler…
-Karşılıklı dinlemeler, ziyaretler…
Bana öyle geliyor ki bu davranışın biçimleri vatandaşa yarar…
Bir iki ay öncesi; sayın Erdoğan’ın dilinde “Özgür Efendi”nin “Özgür Bey”e dönüşmesi, Özel’i muzaffer yapan sandığın sonucudur.
Şu anda kime yaradı derseniz, sayın Özgür Özel’e yaradı.
“Kavgasız siyaset yapamayacağını” seçimde kendini gösterdi.
Çünkü bu saygılı davranış biçimi; hem kendi seçmenlerine hem de sayın Erdoğan’ın seçmenlerine: Neyin olmayacağını gösterdi.
Sayın Özel, şöyle devam etti:
“…Ancak sokakta insanların öncelikli sorunları ve ihtiyaçları arasında Anayasa yok. Herkes geçim derdinde. Asgari ücret, emekli ücretleri, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon sorunu dururken Anayasa konuşmak olmaz.” dedi.
Emekli:
Bir tavuk bacağını 75 TL’ ye nasıl alır?
Bir pasta hane de kazandibi tatlısını 250 TL’ ye nasıl yer?
Pazarda “Buruşmuş havuç ve çürümüş elmaların iyice olanlarını seçmeye çalışan yoksul vatandaş” bu duruma ne cevap verir?
Camları siyah, çakarlı lüks araç filosu peş peşe gitmeye devam ederse!
Halk Ekmek kuyruğunda bekleyen vatandaş ne der?
Gösteriş, debdebe, çakarlı araba saltanatı, üç maaşlı- beş maaşlı koltuk sahipliği, ıstakoz seviciler, rolex saat düşkünlüğü, belediye binalarını duşlu odalar lüks oteli durumuna getirenler, son anda leke çıkarıcı formülü icat ettiler.
“Yeni Anayasa Yapalım” diye gündem değiştirenlere ne der?
Önce “Lekelerinizi temizleyin!” demez mi?