Bu Cumartesi günü Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümü.
Gerçek zaferi ve barışı sağlayan; Kıbrıs adasında yaşayan Türkleri özgürleştiren, şehit olan Mehmetçikler olmak üzere Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan gibi baskılara rağmen bu harekatın gerçekleşmesini sağlayanları rahmetle ve gazileri minnetle anıyoruz.
Bu barış harekatı; 1974’teki hükümet bütün siyasi ve ekonomik olumsuzluklara rağmen askerî harekât karar alması ve 5 gün gibi kısa süreçte tamamlanması takdir edilmesi gereken bir zaferdir.
Bir koalisyon hükümeti tarafından, yarım asır önce yapılan bu harekat, onca yokluğa ve baskılara karşı, hem ambargoları göze alarak hem muhalefeti yanına çekerek böyle zor bir karar veriyor ve 5 günde uyguluyor.
Diğer tarafta (2024’te) tek başına iktidar.
Her şey bir kişinin iki dudağının arasında.
Kendilerine göre ekonomi tıkırında.
Enflasyon, işsizlik, dış ticaret rakamları, turizm gelirleri hep düzeliyor.
Buna karşın zor durumdaki emekliler için bir karar vermek 15 gün sürdü.
O kararı alırken de o kadar kıvrandılar, ıkındılar, terlediler ki…
Sanırsınız 10 – 15 bin lira zam yapıyorlar.
Çıka çıka da 3 milyon 700 bin kişiye 2 bin 500 lira seyyanen zam çıktı.
Sadece kendileri söyleyip, kendileri uyguladı:
-Deprem gibi olağanüstü bir durum bahanesiyle sadece belli bir dönem alınmak üzere
çıkarılan yurt dışı harcı, şimdi her yıl düzenli olarak artacak bir haraca dönüştü.
150 lira olan harç 500 liraya çıkarıldı ve her yıl yeniden güncellenecek.
– Nas denilerek yüzde 21’den yüzde 8,5’e düşürülen faizler bugün aynı ekonomistin
talimatıyla yüzde 50 seviyesinde.
– Yeni sistemle güya Yürütme- Yasama- Yargı gibi güçler arasındaki ayrılık netleşecekti.
Tam tersi oldu. Bütün güç ve yetki yürütmede toplandı.
-“Nas Nas” derken, düğmeye basıldı faizler, döviz kurları, enflasyon, hayat pahalılığı füze gibi
fırladı. Alım gücü düşen milyonlar hayat pahalılığı karşısında pestil gibi ezildi.
Halk 12 bin 500 liralık emekli maaşı, 17 bin 2 liralık asgari ücretle açlık sınırının altında yaşarken, zamlar her yerden yağmur gibi geliyor.
-Devlet, vergi, ceza, harç ve “güncelleme” ismini koyduğu zamlar konusunda sınır tanımadı.
– İnsanlar yaz aylarında plajlara özgürce ulaşmak istiyor ancak yandaş rantçıları aşamıyor.
– Demografik yapımızı etkilen bu sığınmacıların durumu ne olacak belli değil.
Saymakla bitmez!
Yarım asır önce yapılan zaferlerden ve başarılardan örnek almak gerekir.
Şimdi muhalefetle yapılacak ortak kararlar olsa, bu işler böylemi olurdu?