Kadın olmak…
Bir kadın olarak söylüyorum ki gerçekten çok zor…
Türkiye’de daha zor, kadına değer verilmiyor, hak ettiği yerde değil, ikinci sınıf insan muamelesi görüyor demeyeceğim… Bir kısım yobaz erkeğin ekmeğine yağ sürmeye niyetim yok. Aslında genel olarak Türk kadını değer görüyor, ama evde…
Türk erkeği karısından bahsederken İç İşleri Bakanı der… Kadın, ev işlerinin, ev ekonomisinin, çocukların, akrabaların idarecisidir… Çok zordur görevi ve erkek bunu iyi bilir. O yüzden evle ilgili kararları ziyadesiyle kadına bırakır Türk erkeği…
Ve bilir ki aynı kadın iş hayatına girdiğinde onu da başarır, hem evin hem işin üstesinden gelir, yorulsa da söylemez, özgüveni artar, daha da güçlenir. Güçlenen kadın evinde mutlu değilse boşanmaya daha rahat karar verir. İşte bu yüzden erkeklerin bir kısmı eşlerinin çalışmasını istemez… “Bana mecbur olsun ki otursun oturduğu yerde” diye düşünür.
Ve fakat ülkenin ekonomisi günden güne daha da kötüye giderken, tek maaşla geçinmek artık mümkün olmayınca erkekler kadınların çalışmasına daha sıcak bakmaya başladı. Bir elin nesi, iki elin sesi vardı çünkü…
Hükumet ekonomide başarısızlığa uğrayınca belediyelere daha da çok iş düştü haliyle… Geçen seçimde emekliye her ay ödeme yapılması, ihtiyaç sahiplerine daha çok bütçe ayrılması, istihdam vaatleri havalarda uçuştu…
Vaat etmek kolay, yerine getirmek zor. Çünkü belediyelerin de bütçesi belirli…
Ancak, balık vaat etmeyen, balık tutmayı öğreten bir belediyemiz var Bursa’da çok şükür…
Yıldırım Belediyesi ve Başkan Oktay Yılmaz…
Göreve geldiği 2019 yılından beri takip ediyorum Oktay Başkanı…
Kadınlara, çocuklara, gençlere yönelik hizmet dendiğinde ilk aklıma gelen başkandır.
Geçen dönem hayata geçirdikleri Uyumayan Kütüphane projesi Türkiye’deki birçok belediyeye örnek oldu. Hem de öyle adı var kendi yok projeler yapmıyor Yıldırım Belediyesi, kütüphaneler dolup taşıyor, birçok öğrenci üniversiteye orada hazırlandı ve kazandı. Çayıyla – çorbasıyla öğrencilerin rahat ettikleri, bilgi edinmeye yönlendirildikleri birçok mekan oluşturdular.
Geçen dönem en çok bu proje öne çıksa da özellikle kadınlar konusundaki projelerini yakından takip ettim, belki bizler yeterince aktaramadık ama eminim ki kadın projelerini en çok hayata geçiren belediye Yıldırım oldu.
Ve çok sevindirici ki yılmıyorlar, durmuyorlar, bu projeleri geliştirip, yenilerini katıp takip de ediyorlar.
Geçen hafta Zeyniler Köyünde tertip ettikleri kadın gazeteciler buluşmasına ben de katıldım. Başkanın mantı yaptığı bölümü kaçırdım ama başarılı olduğunu söylediler. Zeyniler Kadın Kooperatifinin coğrafi işaretli Zeyniler Hınkalının özelliği 13 büzgülü, hamurunun ince ve ceviz büyüklüğünde kıyması olması… Bize de ikram ettiler, antibakteriyel kayın ağacından yapılma çatalla yedik, tadına doyamadık. Gerçek bir gastronomi noktası olma yolunda ilerleyen kadın kooperatifin en büyük destekçisi elbette ki Yıldırım Belediyesi…
Özellikle köy kadınlarının sadece tarlada değil, başka alanlarda da üretime katılmasını, ekonomiye verdikleri katma değeri çok önemsiyor ve destekliyorum. Ve yürekten tebrik ediyorum Zeyniler’in çalışkan, elleri lezzetli kadınlarını…
Sadece Zeyniler’de değil birçok kadın kooperatifi kurdu Yıldırım Belediyesi… Cumalıkızık, Hamamlıkızık gibi birçok marka yerleri var ve oralarla kurulan kadın kooperatiflerine belediye şirketli aracığıyla ortak olma, desteği büyütme kararı almışlar. Belediye bünyesinde açtıkları Kadın Aile Müdürlüğü de zaten Oktay Yılmaz’ın konuyu ne kadar önemsediğinin kanıtı.
Ne şanslı Yıldırımlı kadınlar…
Bununla da kalmayıp Güney Marmara’daki tüm kooperatifleri kapsayan bir birlik kurarak, üst çatı oluşturmuşlar, adı Gül Çiçek Hatun Kadın Kooperatifleri Üst Birliği… Birliğin merkezi Zeyniler’de olacak. Oktay Başkan kadınların kent ekonomisine kattıkları değeri, sosyalleşmelerini, aile bütçesine katkılarını önemsediklerini söylüyor.
Bu bağlamda kadın girişimcilik merkezleri, sanat kurları, ürün üretip satış yapabilecekleri kurslar düzenlediler ve devam ediyorlar.
Çok önemli bir rakam 16 bin… 16 bin kadının istihdamı sağlanmış Yıldırım Belediyesi tarafından… Kendi işini kuranlar da var aralarında… Kooperatif birliği üzerinden yeni bir açılım sağlama aşamasındalar. Bir Hanımeli Çarşısı açacaklar, belediyenin sosyal tesislerinde, başka sosyal tesislerde satış yapılmasına yönelik çalışmaları var.
Kurs merkezlerinde eğitim alan 4 bine yakın kadın kursiyerin 600’ü kendi işini kurmuş… Organize sanayi bölgeleri ile sürekli iletişim halindeler, ihtiyaca göre eğitim vererek kadınları işe hazırlıyorlar, istihdamı yükseltiyorlar.
Yine aynı şekilde eğitim ve kurslarla bin 250 engelli bireye istihdam oluşturmuşlar. Dikkatinizi çekerim, bunlar küçük rakamlar değil…
Tüm belediyeler Yıldırım gibi gerçek manada bu projeleri yapsa toplum güçlenir.
Yıldırım kendi değerlerimizin korunması için de çaba harcayan belediyelerden… Hacıseyfettin Mahallesinde restore edilen konak Osmanlı sanatlarının yaşatıldığı bir merkez haline getiriliyor, burada devlet sanatçıları kaligrafi, hat, tezhip, minyatür, karakalem eğitimleri verecek.
Unutulmaya yüz tutmuş sedefçilik, köşkerlik, şimşir tarakçılık, bakırcılık, külekçilik, çinicilik gibi mesleklerin korunması için İncirli Kültür Merkezini Yıldırım Zanaat Merkezine dönüştürme kararı alınmış. Burada eğitimler İl Kültür Müdürlüğü ile birlikte verilecek.
Diyetisyenlerin de hizmet verdiği kadın spor merkezlerinin sayısı 6’ya ulaşmış Yıldırım’da.
Oktay Başkanın “Kentin iyileşmesi, iyiliğin, huzurun artması kadının güçlenmesiyle olur. Güçlü kadın ile güçlü toplum oluşur. Anne demek iyilik demek, sevgi demektir. İlçemizin sosyal dönüşümünü en az kentsel dönüşüm kadar önemsiyoruz. Şehrin ruhunu insanın kendisi oluşturur. Kadınların toplumu iyileştirme melekelerinden faydalanmak istiyoruz” cümlesi bence tüm belediyelerin motto edinmesi gereken en kritik cümleydi.